O her naneden anlar, her konuda allâmedir, mizah kılıflı kalemi küfür, argo saçar…
İktidar destekli gazetenin sırça köşkünde ona buna sataşır, Atatürk’e laf eder, Cumhuriyeti beğenmez…
Küstahlığın zirvesine varıp “10 Kasım'da genelevler kapalı mıydı bilmiyorum” diyebilen arsızlardan…
Ağanın poku üstüne pok istemeyenlerden, eski devrimbaz döneği bir adam…
Önceki gün yine ötmüş bu Ardıç kuşu…
İP’çi Lütfü’nün “kökten karşıyız” dangalaklığından farkı yok…
Yeni bir Habertürktv vakası olmaya aday!
*
Hedefine MHP ve Bahçeli’yi alıp anayasa teklifi üzerinden ahkâm kesme cüretinde bulunmuş…
Muhtevasını bilmediği bir tasarı hakkında konuşmak peşin hükümlülükten öteye gitmez…
Zekâ seviyesini gösteren “Kusura bakmasınlar ama ben MHP'nin yeni anayasa taslağından bir şey anlamadım” lafı ediyor.
Anayasa tasarısının ana hatları umut kırıcıymış! İşin gırgırında densiz: “Ne yani, cumhurbaşkanı yardımcılarının atamayla değil de seçimle gelmeleri miydi bütün mesele?”
Ve şu aptalca sözler de tam ona yakışan cinsten:
“‘Vatan millet Sakarya’ edebiyatından oluşan bölümleri geçelim. Türk milleti ‘Allah'ın lütfu’ sayesinde mi varlık bulmuştur, kendi gayretiyle mi?”
Bunlar cami hutbesiymiş! Anayasa’dan T.C. Kimlik Cüzdanlarından din ibaresi kaldırıldı diye bağıran ikiyüzlülük, “Allah’ın lütfu”ndan rahatsız!
“Nutuk” da Atatürk’ün kendi ağzından hatıratıymış!
Ve MHP’nin anayasa taslağına laf etmeye devam: ‘Yüzüncü yıla yüz madde’ reklam sloganıymış! “Kepek şampuanı satma” işi değilmiş bu!
Bulunduğu yeri bilmeyen densiz!
*
Taslağın birinci maddesine takılmış ağa…
Hani şu “değiştirilemez maddeler”in olduğu birinci madde için diyor ki: “Ne yani, ilk beş maddenin tek maddede toplanması mıdır mesele?”
Ötmeye devam ediyor Ardıç kuşu: “Başkanlık sistemi, kurumsal yapıya kavuşturulacak’... Ne demek bu? Şimdiki anayasada kurumsal değil mi?”
Cumhurbaşkanı Erdoğan’a bir sor bakalım, kurumsal mı, kuruluşları sisteme uyumlu mu, Erdoğan atamalarda, genelgelerde, KHK’lerde neler yaşıyor?
O kadar aptalca ki, ‘Türkiye Liyakat Kurumu’ oluşturulacak” sözüyle aklınca “Hangi işlere bakacak?” diye dalga geçiyor!
Bakanlıklara çöreklenmiş cemaatlerin, yancı Malûm-Sen’in “liyakat” diye bir şey bırakmadığını bilmezmiş gibi!
Özüyle uğraşmayan, algıya yönelik eleştiriler…
“Hâkimler ve Savcılar Kurulu "Yargı Yüksek Kurulu" oluyormuş, adı mı sorunluydu?”
AYM problemli, YSK problemli, yargı problemli…
*
Dedesi sosyalistmiş bunun… Kendisi de Robert Kolej –pardon- Boğaziçi mezunu… Cumhuriyet paçavrasından gelmedir, bir de Uzan’ın kanalından… Sırça köşkte tepeden bakmaları bundan…
Bu ardıç kuşunun sözde eleştiri kaynaklı ilk ötüşü değil… Cumhur ittifakından önce sürekli saldırırdı.
Kendi avanesinden ekşi sözlük’te onun için “yobaz solcu, avanak sosyal demokrat” tabirleri kullanırlar!
Şimdi bu Ardıç kuşu, yüzde 50+1’lik millî iradeyle iktidar olmuş Cumhur ittifakının millet ve devlet için ürettiklerine sövmeye devam ediyor, bindiği dalı kesmeye, beslendiği kaba pislemeye devam etsin bakalım…
Lakayt, ciddiyetsiz, seviyesiz…
Nereye kadar gidecek bakalım?
Yorum Yazın