Anketler, anketler, anketler...
Medya yeniden anketler üzerinden laf köpürtmeye başladı.
Tamam! Siyasi partilerin anketleri ciddiye almasını anlarım.
Masaya koyup üzerine politika üretecek bir veri tabanı gerek.
Malum, toplantılarda herkes bildiğini anlatsa yeterdi ama herkes inandığını anlatıyor.
Ve Frenklerin "wishful-thinking" dedikleri türde dileklerimizi gerçeklermiş gibi sunmak politikada pek yaygın bir tutumdur.
Yani partilere ve kurumlara anket lazım.
***
Ama sokaktaki adama lazım mı?
Mesela "Türkiye'nin en önemli sorunu nedir?" sorusuna "ekonomi" cevabını vermeyecek kaç kişi çıkar?
Bu yüzden bazen anketler üzerine ciddi ciddi yazılar kaleme alınmasına güler, geçerim.
Refahın orta sınıfın en alt katmanlarına kadar yayıldığı dönemlerde böyle bir sorunun çok farklı cevapları olur.
Ama geçiyor o günler...
Pandemi sonrası dönemde "en önemli sorun" listesine birinci sırada "ekonomi ve hayat pahalılığı" demeyecek ülke, toplum veya kesim kaldı mı?
***
Soruya "ekonomi" cevabını verenlerin oranı yüzde 70'miş...
Ben az önce mahalle çarşısında esnaf sohbetindeydim; anket yapsaydım daha yüksek çıkardı, eminim.
Değer verdiğim bir şirketin anket sonuçlarına göre Türkiye'nin en önemli sorununa "koronavirüs" diyenler dördüncü sırayı almış.
Burun bakalım...
İnsanlar virüs ve hastalık korkusuyla mı böyle diyorlar, yoksa koronavirüs belası yoluyla başımıza açılan dertlerden, kısıtlama politikalarından ve hayatın kalıcı biçimde "yara" alışından mı bahsetmek istiyorlar.
Bu "inceliği" sorgulayacak bir ankete var mısınız?
***
MÜNİH'TE İMAMOĞLU...
Münih Güvenlik Konferansı'nda Antony Blinken ve Kamala Harris olacak...
Ursula von der Leyen, Macron, Zelenski olacak...
Sergey Lavrov da davetliymiş ama gelip gelmeyeceği ben yazıyı yazarken belli değildi.
Tabii Almanya Başbakan, Savunma Bakanı ve Dışişleri Bakanı düzeyinde temsil edilecek konferansta...
Bizden de Hulusi Akar'ın katılması, konferansın karakteri bakımından normal.
İşe bakın ki, Ekrem İmamoğlu da davet edilmiş...
İETT'yi çalıştıramayan belediyenin başı, Güvenlik Konferansı'nda konuşacak...
Çünkü küreselci odak, İstanbul üzerindeki özel hesaplarından ve 2030'da "dünyaya şekil verecek şehirler" tasarısından vazgeçmiyor, vazgeçmez...
Bilmem, anlatabildim mi?
Yorum Yazın