Ahmet Yenilmez

Ahmet Yenilmez

Mail: shjbjdsk@hotmail.com

Allah şerefsiz yapmasın…!

Bugün, "Dünya Hoşgörü Günü" ymüş!

Yani, bugün tüm olan bitenlere hoşgörüyle bakacağız, biri bize tokat aksa öbür yanağımızı çevirip bekleyeceğiz. Bekleyeceğiz, çünkü vuracak olan ne zaman keyfe gelirse, vursun diye...!

Ben de bugün aynen öyle yapmaya çalışacağım, bakalım becerebilecek miyim?

Dün sabah, haftanın ilk günü ajanslarda ne var ne yok diye, kanallardaki programlara baktım. Kanal kanal gezerken, Halk TV'de Ayşenur Arslan ve HDP Milletvekili Garo Paylan...

Konu, dış politika ve Ayşenur Arslan eveliyor geveliyor soru mu soruyor yoksa bir meramı var da onu mu demeye çalışıyor belli değil. Bizim yaş grubunun tabiriyle çikolata çocuğu simalı Garo, Ayşenur'un meramını anlamış olacak ki giriyor söze, ''AKP dış politikada çuvalladı'' anlamına gelen sözleri sırıta sırıta sıralamaya başlıyor...

İlk sözü Ermenistan Azerbaycan'dan açınca, konu da ister istemez Karabağ oluyor!

Neymiş efendim, barışla halledilecek Karabağ sorunu savaş yapıldığı için, hem Türkiye hem Azerbaycan hem Ermenistan hem de Rusya kaybetmiş(!)

Nasıl, yani dedim, kendi kendime!

Azerbaycan, Ermenistan'ın topraklarını işgal etti, Hocalı 'da kadın çoluk çocuk demeden katletti, 30 yıl mezardaki cesetlerin dişlerine varıncaya kadar söküp, her şeyi yakıp yıkıp talan etti de benim mi haberim yok?

Bütün bunların yanında, Ermenistan Gence' yi roket saldırısına tutmadı da Azerbaycan Erivan'a roket saldırısı mı yaptı?

Bu nasıl bir insanlıktır?

Bu nasıl bir vatandaşlıktır?

Mesela, aynı şey herhangi bir Avrupa ülkesinde yaşansa, mesela, şu hadsiz on büyük elçinin ülkelerinde yaşansa, o ülkeler o ülkelerin medyası ve vatandaşları ne derler ve nasıl karşılarlar acaba?

Mesela, Katalan lider Puigdemont nerede?

Neden, Belçika 'ya kaçmak zorunda kaldı?

Bakın, ben bu hoşgörü işini beceremeyeceğim ve bütün gücümle hoşşşşşşşş....

Neyse, siz anladınız anlayacağınızı...

1982 senesinden beri gurbetteyim, 39 yıldır ne zaman memleketim Ordu'ya gitsem, anamdan, babamdan, dedemden ve dahi akrabayı taallukattan önce, Ordu'nun seçkin saygıdeğer simalarından Doktor Dikran Toraman 'a uğrar elini öper hal hatır sorarım!

Doktor Dikran Toraman Ermeni bir çocuk doktoru ve ben de dahil yüzlerce belki de binlerce Ordulu çocuğun hayata tutunmasına vesile olmuştur.

Eczanesine giren her kişi, hemen arkasına astığı bendenizin il genel meclisi seçimleri adaylığımda dağıttığım BBP amblemli seçim broşürümü(2009 yerel seçimler) görür.

Ben, benim seçim broşürümü astığı için kendisini ziyaret etmiyorum!

Dikran amca da benden korktuğu çekindiği için, benim seçim broşürümü duvarına asmıyor!

Sebep ?

İkimizde Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin vatandaşıyız ve Türkiye Cumhuriyeti Devleti vatandaşı olmaktan da şeref duyuyoruz!

Demem o ki, hoşgörü değil de sanırım elzem olan şereftir!

Allah, şerefsiz yapmasın...!

Yorum Yazın

Ana Sayfa
Web TV
Foto Galeri
Yazarlar