Elli yıl önce haşhaş ekimini yasaklatamadığı için Türkiye'de darbe yaptıran, kırk yıl önce Yunanistan'ın NATO'nun askeri kanadına dönüşünü onaylatamadığı için Türkiye'de darbe yaptıran ABD, bakalım bu sefer "bağımsız savunma sanayii" kurduğu için Türkiye'de ne gibi namussuzluklar yapacak?
Evvelce Türkiye'yi karıştırdığı gibi bu sefer de nasıl karıştırıp sekte vuracak?
Bu soruya Ünal Çeviköz cevap versin, en iyi o bilir.
Bulursanız Hasan Cemal'e, yakalarsanız Cengiz Çandar'a da sorabilirsiniz.
Amerika bunun "ipuçlarını" çoktan verdi ve veriyor...
Yetmiş beş yıl önce de Türk havacılık sanayiini baltalamış, "rüdimanter" de olsa kurulmakta ve gelişmekte olan Türk uçak fabrikalarını kapattırmıştı.
Etimesgut'ta, Kayseri'de uçak fabrikaları kurmuştuk.
Yalnız devlet değil özel sektör de bu uğurda çalışıyordu (Nuri Demirağ)...
Fabrikalar kapatıldı. O uçakların alüminyum aksamından çatal bıçak ve tencere yaptılar.
İsmet İnönü'nün ruhu bunun hesabını vermelidir.
***
Bugün savunma sanayiinde dışa bağımlılığımız yüzde 20'ye inmiştir!
Yani yüzde 80'ini biz kendimiz yapıyoruz.
Ülkemiz için bu bir devrimdir. Bir mucizedir.
Savunma sanayii sektöründe 500 firma faaliyet gösteriyor! (Birtakım memur ruhlu teresler de "Bunlar zengin oluyor" diye ağlıyorlar.)
AK Parti iktidarı döneminde bu alanda proje sayısı da 62'den 750'ye çıkmış.
İsterse Komünist Partisi olsun, yapsın da...
250 milyon dolarlık savunma araç ve gereci ihracatı yaparmışız eskiden, bu rakam şimdi 3 milyar dolar.
Sektörde araştırma ve geliştirme bütçesi de 49 milyon dolardan 1.5 milyar dolara çıkmış.
Yaptıklarımız öyle "pırpır tayyare" değil ha.
İnsansız hava araçlarında lider olmak üzereyiz.
Silahlı insansız hava araçlarında da öyle.
PKK'nın canına böyle okunuyor.
Azerbaycan, Ermenistan'ı onlar sayesinde yendi, ABD'de de şafak attı. Şimdi bunların bazı yedek parçalarının bize satışını yasaklatmaya çalışıyorlar. Bu da bir tür ambargodur.
Şimdi denizaltı da geliyor...
Lazer hedefleme cihazları, elektromanyetik toplar...
Rüyada gibiyim. Bütün bunları biz yapıyoruz.
Eskiden, kurduğumuz dört şeker fabrikasıyla, üç çimento fabrikasıyla övünürdük. Coğrafya dersinde bize ezberletirlerdi.
***
Şapka devrimi yapmak, harf devrimi yapmak elbette marifettir ama sanayi devrimi yapmak daha büyük marifettir.
Ne dersiniz Kemalist arkadaşlar?
***
KÜLTÜRLÜ KIZ
"Robotla evlendim ama belki de paralel bir evrende öyle bir hikâye içime doğdu."
Kuantumcu Aleyna Tilki (Muharrem İnce'den mi öğrenmiş?)
Yorum Yazın