ALAYA ALINACAK VARSA O, SİZSİNİZ!
CHP’nin kronik hastalığının özeti, Necip Fazıl Kısakürek’in ünlü deyişinde olduğu gibidir: Bugün bizdeki muhalefet, iktidarı düşürme şartıyla vatanı düşürmeye bile razıdır.
CHP, hükümetleri devirmek, yıpratmak, itibarsızlaştırmak için yıllardır neler yapmadı ki?
Her yabancı başkentlere taptığı, her terör örgütüne kuyruk salladığı, her faydalı adıma karşı çıktığı günler oldu. CHP’nin üst düzey yetkili isimlerinden birisi geçtiğimiz yıllarda ne demişti: "Bu hükümet dünyanın en doğru işini bile yapsa bizim bu hükümeti alkışlayacak halimiz yok. Milletin bize verdiği görev bu kardeşim.
CHP’nin psikolojik rahatsızlığı, tedavi edilme aşamasından fersah fersah uzaklaşıyor. Kaldı ki, CHP’nin bünyesinde tedavi olma gibi bir isteği olan yoktur. Olsaydı zaten Özgür Özel gibi bir karaktere, CHP’yi teslim ederler miydi?
CHP’de her şey, “Eski hamam, eski tas” sisteminde devam etmektedir.
CHP, iktidarın her yaptığına karşı çıkmaktan insanlık erdemlerini bile kaybetmiştir.
Bunun son örneği, giden Faik Öztrak’ın yerine CHP sözcülüğüne getirilen Deniz Yücel gösterdi.
Eskiden Faik Öztrak’ın basın toplantılarında çaresizliğini, acizliğini, kelime oyunlarını izlerdik. Şimdi yerine gelen genç Deniz Yücel’e el verdiği kendini çok belli ediyor. Yıllardır Faik Öztrak’ı izleyen ya huyundan ya suyundan kapıyor demek ki?
Cumhurbaşkanı Erdoğan, geçtiğimiz Cuma günü Almanya’ya ziyarette bulundu. Dünya medyasının önünde, Almanya Başbakanı Olaf Scholz’un yanında, Almanya ve Batı’nın tüm ikiyüzlülüklerini, çifte standartlarını, tutarsızlıklarını çok güzel örneklerle ortaya koydu. İsrail’in vahşetleri karşısında Gazze’deki mazlumların sesi oldu. Cumhurbaşkanı Erdoğan’a muhalif olan ama sağduyulu davranan birçok isim konuşmasından dolayı teşekkür ederken CHP’nin yeni sözcüsü Deniz Yücel şunları söylemiş:
"Cumhurbaşkanı Erdoğan, geçtiğimiz hafta Almanya'ya resmi bir ziyarette bulundu. Alman medyasında da alay konusu oldu. Ülkemiz adına üzülüyoruz."
“Alay konusu” konusu öyle mi?
Alay konusu olacak ne söyledi? İsrail’in mazlumlara vahşeti karşısında Almanya ve Batı’nın ikiyüzlülüklerini, Türkiye’ye karşı sergiledikleri çifte standartları ders verir gibi bir bir ortaya koymadı mı?
Mazlumların yanında olmanın erdemi, fazileti sergilenirken “alay konusu olmayı” nereden çıkardın Deniz Yücel? Almanya ve dünya basınında neler yazıldı-çizildi, onları gözlerin ve beyninle orantılı okuyup anlayabildiğine emin misin? O konuşmayı alaya alan Alman medyası varsa da emin ol, onların zekâ düzeyi CHP’nin zekâ düzeyinin bir kopyasıdır.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın mazlumun yanında duran ve Türkiye’ye yapılan ikiyüzlülükleri deşifre ettiği konuşmasından “Alay konusunu” ancak CHP zihniyeti çıkarabilir?
CHP’nin temennisi emin olun Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın gerçekleri haykırmasının sulandırılması ve gölgelendirilmesi adınadır. Velev ki, Alman medyası Recep Tayyip Erdoğan’ın hakkı, hakikati haykırmasını alaya aldı diyelim. Siz niye CHP olarak Erdoğan’ı eleştirerek, o alaya aldığını söylediğiniz Alman medyasına omuz veriyorsunuz?
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın konuşması içindeki bir kelimesinden dahi rahatsız olduysanız zaten içimizdeki İsrailli, Alman, Amerikan sizsiniz!
Terör örgütü PKK’nın Suriye kolu için “YPG terör örgütü değil, vatanını kurtarmak için örgütlenmiş bir oluşum” şeklinde yakınlık ortaya koyan ama işgal edilmiş kendi topraklarında İsrail’e karşı mücadele edenler için “Hamas terör örgütüdür” diyebilen CHP’de hangi mantığı arıyoruz ki?
CHP, bu toprakların yabancısıdır, maneviyat yoksunudur ve milli olan her duruşun uzağındadır. Bunun delili de zaten bugüne kadar yaptıklarıdır. “Hükümet dünyanın en doğru işini yapsa da alkışlamayız” şeklindeki ruh halinden milletimize, insanlığa bir fayda beklemekte zaten abesle iştigal olacaktır.
CHP’de gelen gideni hiç aratmıyor. Özgür Özel varken Kemal Kılıçdaroğlu’nu aramadığımız gibi, belli ki Deniz Yücel varken de Faik Öztrak’ı aramayacağız. CHP yine düşmanlara siyasi karargâh olacağının imzasını CHP kongresinde zaten atmıştı. Şimdi yine imzalarına sadık olma günlerini yaşatıyorlar.
Yorum Yazın