Meral Akşener daha ne desin, nasıl anlatsın.
Ekrem İmamoğlu’nu “İkinci Fatih” ilan etti, anlamadılar. İmamoğlu’nun yüzünde “Rabbi Yessir” mührünü gördü, inanmadılar. En sonunda İmamoğlu’na, “Bu çalışma performansınızın devamını dilerim ki cumhurbaşkanlığı seçiminde lazım” dedi. Hem de nerede dedi? Kemal Kılıçdaroğlu’nun katıldığı bir programda dedi.
Daha ne desin? Bir tek benim cumhurbaşkanı adayım Ekrem İmamoğlu demediği kaldı. Kemal Kılıçdaroğlu ile seçime gidersek kazanamayız demediği kaldı. Ben Kemal Kılıçdaroğlu’nu değil, Ekrem İmamoğlu’nu destekliyorum diye ilan etmediği kaldı.
AKŞENER’İN TAKTİĞİ
Peki karar anı geldiğinde bunu söyler mi?
Akşener, Kılıçdaroğlu’nun cumhurbaşkanı adaylığı konusunda istekli olduğunu görüyor. Ekrem İmamoğlu ve Mansur Yavaş’ı gerilettiğinin de farkında. Kılıçdaroğlu masaya oturmadan Millet İttifakı liderlerine adaylığını kabul ettirme stratejisi izliyor. Ama Akşener de, Kılıçdaroğlu ile seçimlerin kazanılamayacağının farkında. O nedenle her defasında elini daha da yükseltiyor. Kızım sana söylüyorum, gelinim sen anla misali Ekrem sana söylüyorum, Kılıçdaroğlu sen anla taktiğini izliyor. Ekrem İmamoğlu’nu ön plana çıkarıyor.
A VE B PLANI
Ama bu taktikler Kılıçdaroğlu’nu durdurmaya yetmezse Akşener’in, Abdullah Gül konusunda olduğu gibi Kılıçdaroğlu’nun adaylığını da engellemesi sürpriz olmamalı.
Akşener’in A planının Ekrem İmamoğlu olduğu net. B planında ise Mansur Yavaş yer alıyor. O nedenle cumhurbaşkanı adaylığı konusunda Millet İttifakı’nda büyük bir basınç söz konusu. Ekrem İmamoğlu ile Kemal Kılıçdaroğlu arasındaki gerilim ise 2023 yaklaştıkça daha da artacak gibi görünüyor.
MANSUR YAVAŞ’A DİKKAT
Hep Kılıçdaroğlu ve İmamoğlu üzerine odaklanıyoruz ama ben Mansur Yavaş ismine dikkat edin derim. Mansur Yavaş kendini “G günü”ne saklıyor.
Mansur Yavaş, Kılıçdaroğlu-İmamoğlu rekabetine girmiyor, cumhurbaşkanlığı savaşının dışında yer aldığı için yıpranmıyor. Kılıçdaroğlu ile İmamoğlu rekabeti, iki ismin devre dışı kalmasına yol açarsa yıpranmamış taptaze bir isim olarak Mansur Yavaş orada duruyor.
YENİ İTTİFAKLAR YOLDA
Seçimin ucu görününce ittifak arayışları da hızlandı. Muhalefet cephesinde hareketli bir haftaya giriyoruz. Ahmet Davutoğlu’nun ardından Abdullah Gül’ün bu hafta içinde Temel Karamollaoğlu ile bir araya gelmesi bekleniyor. Ahmet Davutoğlu, başbakan olduğunda Abdullah Gül’ü ziyaret etmişti ancak Gül, birlikte fotoğraflarının yayınlanmasını istememişti. Birlikte görüntü vermekten kaçınmıştı. Cumhurbaşkanlığı’ndan inip başbakanlık görevini üstlenmeyi beklerken, Ahmet Davutoğlu’nun başbakan olmasından dolayı kırgındı.
Davutoğlu’nun çok istemesine rağmen birlikte görüntülerinin servis edilmesi engellenmişti.
Davutoğlu, samimi bir görüşme yaptıklarını, ülke sorunlarını ele aldıklarını söyledi. Ama Gül’ün cumhurbaşkanlığı seçimlerine girmediğini ifade etti. Gül, Davutoğlu’na güvenmemiştir. Cumhurbaşkanlığı işini Temel Karamollaoğlu, Kemal Kılıçdaroğlu ve Ali Babacan’la konuşur.
YENİ İSİM
Bu kez Abdullah Gül’ün ortak cumhurbaşkanlığı adaylığından ziyade Abdullah Gül’ün de destekleyeceği, Kürtlerden ve muhafazakâr kesimden oy alabilecek yeni bir isim gündeme gelebilir. O nedenle hem Abdullah Gül’ü hem de Temel Karamollaoğlu’nu da dikkatle izlemekte yarar var.
PUTİN-MEDVEDEV MODELİ
Abdullah Gül’ün son dönemlerinde “Putin-Medvedev” modeli konuşuluyordu. Erdoğan cumhurbaşkanı, Abdullah Gül başbakan modeliydi bu. Ama Erdoğan istemedi. Abdullah Gül ise cumhurbaşkanlığından indikten sonra AK Parti’ye dönmedi. Erdoğan’ı tasfiye planlarının merkezinde yer aldı. 2018 seçimlerinde olduğu gibi Erdoğan’ın karşısına muhalefetin ortak adayı olmak için çaba gösterdi. Başaramadı ama köşesine de çekilmedi. DEVA Partisi’ni kurdurarak AK Parti’yi bölmeyi denedi ama başarılı olamadı. Ama pes etmedi.
ABDULLAH GÜL ANTRENÖR
12 Eylül’ün siyasi yasaklı döneminde Demirel’e, “Bir bilen” denilirdi. Bir de Büyük Türkiye Partisi ve Doğru Yol Partisi’nin kuruluş dönemlerinde, “Antrenör” diyenler de vardı. Hüsamettin Cindoruk ya da Yıldırım Avcı, Demirel’den siyasi taktik alırlardı.
İMAMOĞLU’NU KİM BULDU
Abdullah Gül de Erdoğan karşıtı cephenin antrenörlüğüne soyundu.
Yerel seçimlerde Ekrem İmamoğlu ismi ortaya çıkınca CHP’nin etkili isimlerinden birisi, “Ekrem İmamoğlu’nu birkaç isim arasından Abdullah Gül, Mesut Yılmaz ve Kemal Kılıçdaroğlu belirlediler” demişti.
ÜÇÜNCÜ İTTİFAK
Bu noktada yazının başına dönmek istiyorum. İttifaklar konusunda çok önemli gelişmelere hazır olun. Çünkü Cumhur İttifakı ve Millet İttifakı dışında iki ittifak daha gündeme gelebilir.
FATİH ERBAKAN’IN ÖNERİSİ
Biri, Yeniden Refah Partisi Genel Başkanı Fatih Erbakan’ın önerdiği “Milliyetçi-Muhafazakâr İttifak”.
Fatih Erbakan ittifak önerisini, “İYİ Parti bunun başını çekebilir. DP, BBP, Gelecek Partisi, Saadet Partisi, Yeniden Refah” olarak açıkladı.
Merhum Erbakan koalisyon ve ittifak işinin piriydi. 1991 seçimlerine Refah Partisi, MÇP ve IDP ile kutsal ittifak yaparak girmişti. Yükselişi ondan sonra başladı. Şimdi bayrağı oğlu devralmış görünüyor. Ama İYİ Parti oralı değil. Onlar CHP ile devam edecekler. Ama Fatih Erbakan da pes edecek gibi değil. Seçimlere doğru üçüncü ittifak şekillenebilir.
DÖRDÜNCÜ İTTİFAK
Dördüncü ittifak ise ‘sol’dan geliyor. TKP Genel Sekreteri Kemal Okuyan, HDP’siz bir sol ittifaktan söz etti. TKP, EMEP ve Sol Parti ile ittifakın temelleri atılmış durumda.
Bunlar küçük partiler, bunlardan bir şey olmaz demeyin. Milli iradenin küçüğü büyüğü olmaz. Ayrıca bu seçimlerde yüzde 10’lar yüzde 20’ler değil, 01’ler 02’ler sonucu belirleyecek.
2023 seçimlerine giderken ittifakları daha dikkatli bir şekilde izlemeye çalışacağım. Çünkü 50 artı 1’in aranacağı seçimlerin küçük-büyük partisi yok.
Yorum Yazın