Abdulkadir Selvi

Abdulkadir Selvi

Mail: dfdkgjdlgk@hotmail.com

Akşener’den İmamoğlu’na güçlü destek

Bir süredir muhalefetin cumhurbaşkanı adaylığı konusunda Kemal Kılıçdaroğlu ile Ekrem İmamoğlu arasında alttan alta yaşanan büyük çekişmeyi aktarmaya çalışıyorum.

Millet İttifakı’nın ortak cumhurbaşkanı adayının belirlenmesinde “‘Altın Hisse’nin Meral Akşener’in elinde” olduğuna dikkat çekiyorum. Meral Akşener cumhurbaşkanı adayı olmasa da Millet İttifakı’nın ortak cumhurbaşkanı adayını belirlemek istiyor. 24 Haziran 2018 seçimlerinde Akşener, Abdullah Gül’ün ortak aday olmasını engellemişti. Çünkü kendisi cumhurbaşkanı adayıydı. Bu kez aday olmayacağı yönünde sinyaller veriyor. “Türkiye’nin önünü tıkayacak bir şahıs olmayacağım” diyor. Ancak henüz Millet İttifakı’nın ortak adayla mı seçime gireceği yoksa ilk turda her partinin kendi adayını mı çıkaracağı belli değil. O nedenle Akşener, muhalefetin cumhurbaşkanı adayını belirleme konusunda Kılıçdaroğlu’yla birlikte en güçlü iki söz sahibinden biri.

Bir de Akşener’in kimi desteklediği önemli olduğu kadar kimi istemeyeceği de önemli olacak. Abdullah Gül örneğinde olduğu gibi.

AKŞENER’İN KILIÇDAROĞLU’YLA İLGİLİ SÖZLERİ

Akşener, Kılıçdaroğlu’nun cumhurbaşkanı adaylığı sorulduğunda, “Cumhurbaşkanlığı adaylığı elbette Kemal Kılıçdaroğlu’nun hakkıdır ve saygı duyulması gereken bir durumdur. Ben dolayısıyla CHP Genel Başkanı’nın cumhurbaşkanı adaylı??na dair tutumunun olmas?na dair sayg? g?steririm?ğına dair tutumunun olmasına dair saygı gösteririm” demişti.

Akşener’in bu sözleri, Kılıçdaroğlu’na yeşil ışık yaktığı şeklinde yorumlanmış ve CHP Genel Merkezi’nde heyecanla karşılanmıştı.

Akşener’in, Kılıçdaroğlu’yla ilgili değerlendirmesinin bir nezaket cümlesi mi olduğu yoksa Akşener’in tavrını mı yansıttığı konusu net değil.

AKŞENER’DEN İMAMOĞLU’NA GÜÇLÜ DESTEK

Ama 30 Ağustos tarihi itibarıyla bir kırılma yaşandı. Meral Akşener, cumhurbaşkanlığı yarışında dün itibarıyla Ekrem İmamoğlu lehine ağırlığını koydu.

30 Ağustos Zafer Bayramı törenlerinde yaptığı konuşma ile İmamoğlu’nu, “İstanbul’un ikinci Fatih’i” ilan etti. “1453, Fatih Sultan Mehmet, aynı senin gibi, dedi ki ‘Ya İstanbul beni alır, ya ben İstanbul’u alırım. Bizans’a rağmen, Avrupa’ya rağmen, Haçlılar’a rağmen, ya İstanbul’u alırım, ya İstanbul beni alır’. İki kararlı lider ve İstanbul alındı” dedi.

Eee ikinci Fatih’i bulmuşken onu cumhurbaşkanı adayı yapmadan olmaz...

HAÇLILAR, BİZANS VE İKİNCİ FATİH

Akşener’in, İmamoğlu’nu ikinci Fatih ilan edip, İstanbul’un ikinci kez fethedildiği yönündeki sözleri problemli. Ne yani, İmamoğlu’ndan önce İstanbul, Bizans’ın elinde miydi? İmamoğlu, seçimleri kazanarak İstanbul’u Bizans’ın elinden mi kurtardı? Bu durumda Canan Kaftancıoğlu ne oluyor? Ulubatlı Hasan mı? Bir de İmamoğlu adına hutbe okutulup, para basılırsa bu iş tamam demektir. Ha bir de Ayasofya’nın camiye çevrilmesi konusu vardı ama zahmet etmesinler onu Erdoğan yaptı.

KIRILMA NOKTASI

Akşener, İmamoğlu’nu her zaman destekledi. Bir ara Pervin Buldan’la birlikte fidan dikme törenine davet etmesi İYİ Parti’de tepkiye neden olmuştu. İmamoğlu telefonla arayıp Akşener’den özür diledi. İş tatlıya bağlandı... Ancak Akşener şimdiye kadar İmamoğlu’na bu kadar güçlü destek vermemişti. O nedenle 30 Ağustos’ta yaptığı bu açıklama cumhurbaşkanlığı yarışında İmamoğlu lehine bir kırılma noktası oldu.

 MANSUR YAVAŞ DENKLEM DIŞI MI?

Mansur Yavaş, Erdoğan karşısında en çok oyu alan aday olarak görünmesine rağmen bir süredir ısrarla cumhurbaşkanı adayı olmayacağı yönünde mesajlar veriyor. Bir dönem daha Ankara Büyükşehir Belediye Başkanlığı’nı sürdürmek istediğini ifade ediyor.

Yavaş’ın bu kararını Kılıçdaroğlu’na da ilettiği biliniyor.

MASA KURULDUĞUNDA

Ancak bu durumu Mansur Yavaş’ın cumhurbaşkanlığı denkleminde devre dışı kaldığı şeklinde yorumlamayın. Yavaş, kendisini bir adım geri çekerek hem yıpranmasının önüne geçmiş oldu hem de kendini cumhurbaşkanlığı savaşının dışına taşımış oldu. Ama ortak adayın belirlenmesi için liderlerden oluşan “Cumhurbaşkanlığı Masası” kurulduğunda o dönem Erdoğan karşısında en güçlü aday pozisyonunu koruyabilirse, ibre her an ona dönebilir. O nedenle Mansur Yavaş oyundan düştü şeklindeki yorumlara katılmıyorum.

TUNÇ SOYER’İN HAMLESİ

Cumhurbaşkanlığı tartışmalarının dışında kalmayı başaran Tunç Soyer ise İmamoğlu ile mücadelesinde Kılıçdaroğlu’nun yanında yer aldı.

Soyer, Saygı Öztürk’e yaptığı açıklamada, “Cumhurbaşkanlığına CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu aday olmalı. Keşke öyle olsa” dedi. Tunç Soyer’in çıkışı da cumhurbaşkanlığı yarışında CHP’nin çok önemli gelişmelere gebe olduğunu gösteriyor.

İYİ PARTİ’DEN 2023 MODEL HDP VE PKK AÇILIMI

İYİ Parti İzmir Milletvekili Aytun Çıray adım adım bir açılımın zeminini hazırlıyor. Çıray 11 Ağustos günü, “HDP’yi PKK üzerinden şeytanlaştırdılar” demişti.

Aytun Çıray, İYİ Parti’nin hem milletvekili hem de Genel Başkan Danışmanı olduğu için bu açıklaması partiyi bağlar. O nedenle Çıray’ın açıklaması üzerine gözler Akşener’e çevrildi. Geçmişte “HDP, PKK’nın uzantısı” dediği için Akşener’in Aytun Çıray’ın sözlerine katılıp katılmadığı merak konusu oldu. O gün 11 Ağustos, bugün 1 Eylül. Ama Akşener bu konuda konuşmadı. “Sükût ikrardan gelir” derler. Akşener ve İYİ Parti yönetiminin bu sessizliği Aytun Çıray’ın önerisini onayladıkları anlamına gelir. En azından ne Akşener ne İYİ Parti yönetimi Aytun Çıray’ın sözlerini tekzip etmedi.

İKİNCİ AÇILIM

Aytun Çıray ikinci bir adım daha attı.

“Vicdan kardeşliği” teması üzerinden HDP ve PKK’yla yeni bir açılım başlattı.

Aytun Çıray’ın açıklamalarını ilgiyle takip ediyorum. Çünkü Aytun Çıray, DYP’den, CHP ve İYİ Parti’ye uzanan siyasi tecrübesi ve stratejik aklıyla dikkatle izlenmesi gereken bir isim. Ayrıca Meral Akşener’in danışmanı.

Çıray, AK Parti’nin Kürt sorunu için çözüm sürecini başlattığı dönemde çok sert bir muhalefet yürütmüştü. Hatta daha şimdi kendisi HDP ve PKK ile 2023 model çözüm süreci öneriyor.
Bu saatten itibaren İYİ Parti, artık AK Parti’yi çözüm süreci üzerinden eleştiremez.

2023 MANEVRALARI

Tüm bunlar 2023 seçimlerine dönük manevralar. İstanbul seçimleri Kürtlerin desteği ile kazanıldığı için Aytun Çıray, 2023 seçimlerinde de yine Kürt oylarına oynuyor. MHP ile Türk milliyetçiliği üzerinden rekabet halinde olan bir partide bunu HDP ve PKK üzerinden yapmaya cesaret edebiliyor.

Belli ki 2023 seçimlerine giderken İYİ Parti tabanı HDP ve PKK’ya ısındırılmaya çalışılıyor.

Akşener’in, Aytun Çıray’ın açıklamaları karşısında sessiz kalması ne anlama geliyor? Akşener, HDP ve PKK açılımını onaylıyor mu, onaylamıyor mu?
İYİ Parti yöneticileri HDP ve PKK ile işbirliği modeli hakkında ne düşünüyor?

Yorum Yazın

Ana Sayfa
Web TV
Foto Galeri
Yazarlar