Koalisyon hükümetleri döneminde yaşardık.
Koalisyon ortakları arasında kriz çıkınca gece yarısı gizli bir şekilde bir yerlerde buluşurlardı. Onlar basından gizli toplantı yapmak ister, biz ise o toplantının yerini öğrenip görüntülemek ve ne konuşulduğunu öğrenmek için çaba gösterirdik.
Çok gizli toplantı derken çıkışta karşılarında gazetecileri gören bakanlar şaşırırdı.
6’lı masada yaşananlar bizi koalisyon dönemlerine götürdü.
11 Eylül’de Kılıçdaroğlu ile Ali Babacan bir araya geldi. Zafer Şahin, Milliyet’teki köşesinde, Babacan’ın, “6’lı masanın adayı ben olayım” dediğini yazdı.
19 Eylül’de ise Babacan ile Akşener gizli bir görüşme yaptılar. Bugün ise Akşener ile Davutoğlu’nun bir araya gelmesi bekleniyor.
6’lı masanın 2 Ekim’de yapacağı toplantı öncesinde bu trafik anlamlı. Hem de çok önemli.
Çünkü 2 Ekim’deki toplantı öncesinde Kılıçdaroğlu, 26 Eylül’den başlayarak liderler turuna çıkacak.
Masanın gündeminde ne olursa olsun bu toplantılar cumhurbaşkanı adayı ve milletvekili listeleri için yapılıyor. Kimse liderlerin yediği pilavı, içtiği hoşafı merak etmiyor.
HDP GERİLİMİ
Gürsel Tekin’in başlattığı HDP tartışmasından sonra ise masanın yeni bir gündemi daha oldu. O da HDP ile ilişkiler. Şimdiye kadar Cumhur İttifakı masanın görünmez ortağı olarak HDP’yi gösteriyordu ama CHP-İYİ Parti ve HDP arasındaki yaşanan gerilimden sonra artık 6’lı masanın sorunu haline geldi.
HDP, dışarıdan İYİ Parti’ye ayar veriyor. Akşener hakkında ağır suçlamalarda bulunuyor. Selahattin Demirtaş cezaevinden 6’lı masaya cumhurbaşkanı adayı tayin ediyor. Kılıçdaroğlu’na destek veriyor.
Tabii bu durum başta İYİ Parti olmak üzere masanın diğer ortakları arasında rahatsızlığa neden olmuş durumda.
CHP’NİN TEHDİTLERİ
Meral Akşener’in Ali Babacan’la görüşmesinde ise, CHP tarafından yapılan açıklamalardan duyduğu rahatsızlığını dile getirdiği söyleniyor. CHP’li Bülent Kuşoğlu, 6’lı masayı “Kılıçdaroğlu dışında bir aday çıkarsa masa dağılır” diye tehdit etmişti. Ayrıca Akşener, CHP ile HDP arasındaki ilişkilerden rahatsız.
Babacan’ın Kılıçdaroğlu ve Akşener ile görüşmesinde cumhurbaşkanı adaylığı ve milletvekili seçimini konuştuğu söyleniyor. DEVA Partisi’nin 41 ilde kendi adıyla seçime gireceği, diğer 40 ilde ise ittifaka açık olduğu ifade ediliyor.
Meral Akşener’in ise Babacan’la görüşmede CHP’lilerin açıklamalarından duyduğu rahatsızlığı ifade ettiği söyleniyor. CHP’nin sürekli olarak 6’lı masaya parmak sallaması gerilimi tırmandırıyor. Bir de bakarsınız düdüklü tencere gibi patlamış. Akşener’in, bugün bir araya geleceği Davutoğlu ile görüşmesinde CHP’den duyduğu rahatsızlığı gündeme getirmesi bekleniyor.
İKİ ÖNEMLİ GÜNDEM MADDESİ
Babacan, Kılıçdaroğlu, Akşener, Davutoğlu arasında yaşanan siyasi trafikte iki gündem maddesi var.
1- Cumhurbaşkanı adaylığı ve milletvekili listeleri.
İYİ Parti, seçimlerde diğer partileri listelerinden göstermeyi düşünmüyor. Kendi adaylarıyla seçimlere girmeyi tercih ediyor. Davutoğlu ise CHP listelerinden seçime girmek yerine İYİ Parti’yi tercih ediyor ama Akşener ona açık değil.
Kılıçdaroğlu ise bazı bölgelerde küçük partilere milletvekili listelerinde yer açmaya sıcak bakıyor. Tabii cumhurbaşkanı adaylığı karşılığında.
2- CHP’nin tehdit dili.
Akşener’in CHP’lilerin 6’lı masaya yönelik tehditlerinden rahatsız olduğu bir sır değil. Ama bir de CHP’li Gürsel Tekin’in başlattığı HDP’ye bakanlık tartışması ve HDP ile İYİ Parti arasında gerilime neden olan, Barış Yarkadaş’ın ihale iddiaları var. CHP’nin tehditleri, HDP konusu ve ihale suçlamaları Akşener’i yeni bir arayışa zorlamış görünüyor.
YENİ İTTİFAK MI
Akşener’in Babacan ve Davutoğlu ile görüşmesi siyasi kulislerde, “Acaba CHP ve HDP’yi dışlayan yeni bir oluşum mu söz konusu?” sorusuna yol açtı.
Bir rahatsızlık ve onun getirdiği bir arayış söz konusu ama nereye varır şimdiden kestirmek mümkün değil. İzlemekte yarar var.
14 MAYIS’TA SEÇİME KILIÇDAROĞLU’NDAN DESTEK
Millet geçim, siyaset seçim derdinde. Aktaracağım gelişme ise seçim tarihiyle ilgili.
Muhalefet, sonbaharda erken seçim beklentisi içindeydi ama sonbahar geldi seçim yok. Ama iktidarın seçimlerin 14 Mayıs’a alınması düşüncesine muhalefetten sürpriz bir destek geldi. Onu anlatacağım.
Önce Malazgirt Zaferi’nin 951'inci yıldönümü nedeniyle Ahlat’ta düzenlenen törenlerden sonra Erdoğan-Bahçeli ve Mustafa Destici arasında seçim konusu konuşuluyor.
Erdoğan ve Bahçeli erken seçime gidilmeyeceği, seçimlerin 2023 yılı haziran ayında yapılacağını açıklamışlardı.
AK Parti’de, haziran ayının Hac mevsimine denk gelmesi, üniversite sınavları, LGS nedeniyle seçim kampanyası yapmanın zorlukları açısından seçimlerin 14 Mayıs’a çekilmesi konuşulmuştu. Demokrat Parti’nin tek başına iktidara geldiği 14 Mayıs tarihi ağırlıklı olmak üzere 28 Mayıs tarihinin de üzerinde durulmuştu.
Seçimlerin 1 ay öne çekilmesi erken seçime gitme anlamına gelmiyor. Olsa olsa seçimlerin öne çekilmesi olur.
YA MECLİS YA CUMHURBAŞKANI
Ama bunun için yasal zorluklar var.
Seçim kararı ya Meclis tarafından alınıyor ya da cumhurbaşkanı ülkeyi seçime götürebiliyor. Meclis tarafından alınması için 360 milletvekilinin oyu gerekiyor. AK Parti ve MHP’nin milletvekili sayısı 334’e ulaştığı için muhalefetin desteği gerekiyor. Burada kesip tekrar Ahlat’a Erdoğan, Bahçeli ve Destici’nin sohbetine dönmek istiyorum.
ÜÇ LİDERİN EĞİLİMİ
Üç lider, “Eğer muhalefet mayıs ayındaki seçime destek vermezse cumhurbaşkanı tarafından seçim kararının alınması gerekiyor. Muhalefet bunu istismar edebilir. O nedenle 1 ay için seçimlerin öne çekilmesine gerek yok” diye konuşuyorlar.
Bu durumda seçim tarihi olarak 18 Haziran 2023 tarihi öne çıktı diye düşünürken sürpriz açıklama CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’ndan geldi.
KILIÇDAROĞLU’NDAN DESTEK
Kılıçdaroğlu, Elazığ’da Kanal 23 ve Fırat TV ortak yayınında gazeteciler Arif Çakmak ve Zeki Akbıyık’ın sorularını yanıtladı. Kılıçdaroğlu’na, “14 Mayıs’ta seçim talebi gelirse CHP olarak oy verir misiniz?” diye soruldu. Kılıçdaroğlu, “Tabii tabii. Hiç kimsenin endişesi olmasın” diye karşılık verdi.
Kılıçdaroğlu’nun destek açıklamasından sonra seçim 14 Mayıs’ta diyebilir miyiz? Henüz kesin konuşmak için erken ama Kılıçdaroğlu sözünün arkasında durursa 14 Mayıs olabilir, aksi durumda ise 25 Haziran’da sandık başında oluruz.
Yorum Yazın