İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, cumhurbaşkanı adaylığı konusunda İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’na çok güçlü bir şekilde destek vermişti.
İmamoğlu’nu İkinci Fatih’e benzetmiş, yüzünde Rabbi Yessir’i görmüş hatta “Bu çalışma performansınızın devamını dilerim ki cumhurbaşkanlığı seçiminde lazım” demişti.
Akşener daha ne desin?
Bir tek cumhurbaşkanı adayımın adı Ekrem soyadı İmamoğlu dememişti.
Bunu Millet İttifakı’nda ortağı Kemal Kılıçdaroğlu’na rağmen yapmıştı.
Çünkü cumhurbaşkanı adaylığında Kılıçdaroğlu’nun en büyük rakibi Ekrem İmamoğlu.
İSİMSİZ CUMHURBAŞKANI ADAYI
Ancak Meral Akşener, Fox TV’de İsmail Küçükkaya’nın programında, “İsimsiz cumhurbaşkanı adaylığı”nı ortaya attı. “Biz cumhurbaşkanlığına yeni bir Sayın Erdoğan seçmeyeceğiz. Yani Almanya, Finlandiya Cumhurbaşkanı gibi adını bile bilmediğiniz derleyici toparlayıcı, bu ülkede herkesin cumhurbaşkanı olacak bir kişiyi aday göstereceğiz” dedi.
Akşener’in açıklaması, Kılıçdaroğlu’na kırmızı kart olarak yorumlandı. Onlardan birisi de bendim. Çünkü Kılıçdaroğlu, cumhurbaşkanının devleti bilen ve siyasetten gelme birisi olacağını söylemişti.
İMAMOĞLU BOYUTU
Ama dün haber kaynaklarımla yaptığım görüşmelerde İmamoğlu boyutunu atladığımı fark ettim.
Ekrem İmamoğlu da isimsiz bir cumhurbaşkanı adayı değil. Tam aksine İstanbul seçimlerinde elde ettiği başarı nedeniyle ismi muhtemel cumhurbaşkanı adayları arasında geçiyor.
O nedenle Akşener, isimsiz cumhurbaşkanı adayı önerisiyle Ekrem İmamoğlu’nu da saha dışına itiyor.
Akşener’deki tavır değişikliğini soruşturdum.
Doğrusu Meral Hanım, Millet İttifakı ortağı Kılıçdaroğlu’nu kırmak istemiyor.
O nedenle İmamoğlu konusunda daha fazla ısrarlı olmak istemiyor diye düşünmüştüm. Bu kanaatimin oluşmasında son zamanlarda İYİ Parti cephesinden Kılıçdaroğlu konusunda aldığım olumlu değerlendirmelerin etkisi yok değildi. Ama kulisleri yoklayınca başka bir şeyle karşılaştım.
İMAMOĞLU’NA KIRGIN MI?
Meral Akşener’in İmamoğlu’na kırıldığı söyleniyor.
İYİ Parti Lideri Akşener ile İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı İmamoğlu arasında bir soğukluk olup olmadığını bilmiyorum. Bu kanaate ulaşmak için bir süre izlemek gerekiyor.
Çünkü siyasette zaman zaman bu tür söylentiler çıkar ama asıl önemli olan Akşener’in İkinci Fatih’ten isimsiz cumhurbaşkanı adaylığa noktasına gelmesi oldu.
Akşener’i tavır değişikliğine iten ne oldu?
İsimsiz cumhurbaşkanı adaylığını önerirken Akşener’in aklında bir isim var mı?
Meral Akşener gibi tecrübeli bir siyasetçinin laf olsun diye bu öneriyi gündeme getirdiğini düşünmüyorum.
HDP’NİN YEDEK PARTİSİ SEÇİME GİREBİLECEK Mİ
AK Parti ve MHP’nin hazırladığı yeni seçim yasasıyla ilgili teklifte, Meclis’te grubu bulunan partilerin otomatik olarak seçimlere katılma imkânlarına son veriliyor.
Siyasi Partiler Yasası’nın 36. maddesine göre, “Siyasi partilerin seçimlere katılabilmesi için illerin en az yarısında oy verme gününden en az altı ay evvel teşkilat kurmuş ve büyük kongrelerini yapmış olması veya Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde grubu bulunması şarttır” deniliyor. Yeni düzenlemede, “Veya Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde grubu bulunması şarttır” kısmı yasadan çıkarılıyor.
AKŞENER NE DEMİŞTİ?
Bu düzenleme daha çok CHP’den bir gecede 15 milletvekilinin İYİ Parti’ye geçerek seçimlere girmesini sağlaması üzerinden değerlendiriliyor. Doğrudur. 24 Haziran 2018 seçimlerine İYİ Parti’nin katılması konusunda YSK’dan çelişkili açıklamalar gelmişti. Meral Akşener, “Bizi seçime sokmayacaklarını anlayınca o gece Sayın Kılıçdaroğlu’ndan randevu istedim. CHP Genel Merkezi’ne gittim. Kendisinden milletvekili istedim” demişti.
Sonraki süreci biliyorsunuz. Siyasette “Güneş Motel” tartışmalarına neden olan operasyon gerçekleştirildi. CHP’den bir gecede 15 milletvekili İYİ Parti’ye geçti. Meclis’te grup kurduğu için İYİ Parti’nin seçimlere katılması sağlandı.
2023 seçimlerine giderken bu kez farklı bir durum söz konusu. Seçimlere girebilmek için Meclis’te grubunun bulunması imkânının ortadan kaldırılması HDP açısından önem arz ediyor.
Anayasa Mahkemesi’nden HDP’yle ilgili kapatma kararı çıkmazsa sorun yok. HDP, sol bileşenlerle birlikte üçüncü bir ittifak oluşturarak seçimlere girecek.
HDP’NİN YOL HARİTASI
HDP’nin yol haritası şöyle.
HDP, cumhurbaşkanı adayı çıkarmayacak, Millet İttifakı’nın ortak adayını destekleyecek.
Bunu bir tek şu bozar, Millet İttifakı ortak aday çıkaramazsa o zaman HDP ilk tura kendi adayıyla girer. HDP’nin 56 milletvekili var. Anayasa Mahkemesi’nden kapatma kararı ve siyasi yasaklar çıksa dahi Meclis’te grup kuracak kadar HDP’li milletvekili bulunacak. HDP milletvekilleri yedek parti olarak tutulan Demokratik Bölgeler Partisi’ne geçecekler. Ancak yeni düzenlemeye göre DBP’nin Meclis’te grup kurması seçimlere girmesini sağlamıyor.
HDP-PKK İLİŞKİSİ
Buraya bir virgül koyup HDP ve PKK ilişkisine dair bir parantez açmak istiyorum. HDP, PKK ile ilişkisi nedeniyle kapatılmayı hak eden bir parti. Anayasa Mahkemesi’nde kapatma davası devam ederken dahi PKK’yla ilişkilerine dair malzeme vermeye devam ediyorlar. Örneğin Semra Güzel olayı.
PKK kampında, teröristlerle birlikte eli silahlı fotoğrafları bırakın Türkiye’yi dünyanın hiçbir parlamentosu kaldıramaz. Semra Güzel’in silahlı tek bir fotoğraf karesi dahi kapatmaya yeter.
SEMRA GÜZEL KAÇTI MI
Bu arada Meclis’te Semra Güzel’in dokunulmazlığı kaldırıldı. Ama şu ana kadar Semra Güzel arandığı adreslerde bulunamadı. Yurtdışına çıkmadığı söyleniyordu ama yurtiçinde de bir türlü bulunamadı. Yoksa Semra Güzel, yasal olmayan yollardan, PKK kamplarından birine mi kaçtı?
SİYASETLE MÜCADELE
HDP’nin kapatılması konusuna gelince ortada bir gerçek var. O da, şimdiye kadar parti kapatmalar çözüm olmadı. Tam aksine bu çizgideki partiler kapatmaların verdiği mağduriyetle büyüdü.
Şimdi virgülden sonraya dönecek olursak orada netleştirilmesi gereken noktalar var.
SEÇİME GİRECEK Mİ
Çünkü Seçim Yasası’yla ilgili teklif açıklanınca, “Seçimlere doğru HDP kapatılacak. HDP’nin yedek partisi DBP’nin Meclis’te grup kurması ise seçimlere girmesine yeterli olmayacak. Bu nedenle HDP’ye tuzak kuruluyor” şeklinde değerlendirmeler yapıldı. Ama bunlar tam olarak gerçeği yansıtmıyor.
Çünkü DBP 27 Şubat’ta büyük kongresini yaptı. DBP’yi Meclis’te temsil eden Saliha Aydeniz yeniden Eş Genel Başkanlığı’na seçildi. Siyasi Partiler Yasası’na göre Türkiye’nin 41 ilinde teşkilatlanmasını da tamamladıysa DBP’nin seçimlere girmesinin önünde bir engel görünmüyor.
Bu durumda HDP kapatılırsa yeni bir parti adıyla seçimlere giremeyecekler ancak bağımsız olarak seçime girebilirler şeklindeki yorumlar gerçeği yansıtmıyor.
Yorum Yazın