Değerli okuyucu;
Uzun zamandır yeni bir anayasa yapılması gereği üzerinde duruluyor. Bu memleket Cumhuriyet tarihinden bu yana ne sivil ne milli ve ne de yerli anayasayla idare edilmedi.
Bu durumda yeni, yerli, milli ve sivil bir anayasa yapılması elbette ki yasama organının en acil, en önemli ve en kaçınılmaz görevi.
Ne var ki uzun zamandır, yeni anayasa yapılması zaman zaman gündeme getiriliyor, ancak bir türlü teşebbüs dahi edilemiyor.
Sonuçta, ülkemiz, yerli, milli ve sivil olmayan bir anayasayla idare edilmeye devam ediliyor.
Bu kardeşiniz bu konuya daha önce de bazı başlıklar altında eğilmişti. Bu defa, daha müşahhas, daha şümullü, daha sistematik bir anayasa tasavvurunu arz etmek istedim.
Bu sese kulak verilir mi bilmiyorum ama, bu konuda yapabileceğim başka bir şey de yok. Elimizde yazmaktan başka bir imkân bulunmuyor. Allah çabamızı müessir kılar İNŞALLAH
T.C. ANAYASASI TASAVVURUDUR
1-Türkiye Cumhuriyeti; sınırları belirli, bölünmez bir bütün Vatanı, etnik ve dinî farklılıklara bakılmaksızın topyekûn bir Milleti ifade eder. T.C. vatandaşlığı da bu vatanda yaşayan bu Millet’ e mensup bireyleri ifade eder. Hiçbir ahval ve şartta Vatan ve Millet bütünlüğünün bölünmesi yönündeki, siyasi, sosyal, askeri, ekonomik vb. faaliyete izin verilemez. Bu yöndeki her türlü, açık ya da gizli söz, tutum ve eylem yasa dışı addedilir. Bu tür söz, tutum ve eylemler hakkındaki cezai müeyyideler yasayla belirlenir.
Bayrak; hal-i hazırdaki bayrağımızdır. Başkent Ankara’ dır.
2-Türkiye Cumhuriyeti; İstişarî rey anlayışına dayalı, yasama, yürütme ve üst derece yargı organları seçimle belirlenen bir Cumhuriyettir.
3-Cumhuriyetin temel ilkeleri:
Devlet; vatandaşların can, namus ve mal güvenliğini hiçbir etnik ve dinî ayırım yapmaksızın sağlamakla görevlidir. Vatandaş Din, ibadet, inanç, fikir, ifade ve vicdan hürriyetine sahiptir. Bölücü, yıkıcı, vatandaşı karamsarlığa ve devlete düşman etmeye yönelik düşmanca faaliyetler bu hürriyetlerden sayılamaz. Bu tür faaliyetlerle ilgili müeyyideler yasayla belirlenir.
Devlet organlarının tesisi: Manevi ve Milli değerlerimiz doğrultusunda; ehliyet, liyakat ve kıdem esasları çerçevesinde gerçekleştirilir. Keza Devlet faaliyetleri de yine Manevi ve Milli değerlerimiz doğrultusunda adalet, hakkaniyet, sosyal adalet ve insan haklarına saygı çerçevesinde yürütülür. Aksine davranışlar hakkındaki yaptırımlar yasayla belirlenir.
Devlet, vatandaşın ve ailenin korunması, sıhhat, huzur ve mutluluğu, gelişimi için; yine sosyal toplum kuruluşlarının ve meslek teşekküllerinin tesis ve gelişimi için gereken tedbirleri alır.
Devleti oluşturan temel organlar Yasama, Yürütme ve Yargı’ dır.
A-Yasama organı;
Milletvekillerinden müteşekkil Türkiye Büyük Millet Meclisi’ dir.
Milletvekillerinin seçimi: Köy ve mahallelerden başlayarak, İlçe, il ve merkez bazında yapılacak seçimler sonunda belirlenir.
Seçim, gizli oy açık sayımla yapılır.
Seçimlerde aday olmaz. Bu aday olmanın yasak olması anlamına gelmez. İsteyen adaylığını açıklayabilir. Ancak, adaylar resmen kayıt altına alınmaz. Seçmen sandığa giderek seçeceği kişinin ismini oy pusulasına yazar, sandığa atar. İsmi en fazla yazılmış olan kişi seçilmiş olur. Birden çok kişi seçilecekse, en fazla oy alan kişiden aşağı doğru seçilecek kişi sayısı tamamlanıncaya kadar inilerek seçilenler belirlenir.
Seçimlerle ilgili ayrıntılar Seçim Yasasında belirlenir.
B-Yürütme organı: Yürütme organı, halk tarafından seçilen Cumhurbaşkanı başkanlığında belirlenir.
Cumhurbaşkanı, Devlet İdaresi için gereken bakanlık ve diğer yönetim birimlerini belirler. Bu yönetim birimlerinin tesis ve çalışma biçim ve esasları yasalarla belirlenir.
C-Yargı; gerçek ve tüzel kişiler arasındaki uyuşmazlıkları çözmek amacıyla mahal mahkemeleri ve mahal mahkemelerinin kararlarını denetleyecek olan üst derece mahkemeleri adli yargı yerleri olarak kurulur.
Gerçek ve tüzel kişilerle idari birimler arasındaki uyuşmazlıkları çözmek üzere de mahal idare mahkemeleri ve bu mahkemelerin kararlarını denetleyecek olan üst derece idari yargı mahkemeleri kurulur.
Yerli, evrensel doğrularla tamamen örtüşen Milli ve Manevi değerlerimizden ilham alarak müfredat belirleyip eğitim yapan hukuk fakülteleri bu değerlerle donanımlı hukukçular yetiştirir.
Böylelikle, toplumda; hukuk, adalet, huzur hâkim kılınır.
Değerli okuyucu; Yukarıda arz ettiğim gibi, bu sözünü ettiklerim nihayet bir tasavvurdur. Elbette anayasa hukuku tekniği açısından birçok eksiklik ve yanlışlıklar ihtiva edebilir. Ancak, bu tasavvurun bir temel, bir omurga olduğuna tekrar dikkatinizi çekmek istiyorum.
Burada amaç; yeni, sivil, yerli ve milli bir anayasa konusunda tek bir taş dahi olsa cesaretle koyabilmektir. Bunu başarabilmiş olursam ne mutlu bana.
Allah’ a emanet olunuz.
Yorum Yazın