Yıldıray Çiçek

Yıldıray Çiçek

Mail: yildiraycicek@turkgun.com

Abdullah Gül aşkını şapşallar görmüyor!

İP’in toplum ve birey yönlendirmeyi çok seven söylemcileri, 2018 yılında Abdullah Gül’ün Cumhurbaşkanlığı adaylığı tartışılırken, aday olamamasını Meral Akşener’e bağlayıp oradan kahramanlık hikâyesi üretmeye çalıştılar. Ve hatta buna da halen devam ediyorlar. Söylemlere bakınca Abdullah Gül kötü birisi ve böyle kötü birisini engelleyen Meral Akşener manzarasından akıllarınca ekmek yiyeceklerini düşünüyorlar. Ama kendi genel başkanlarını gözleri, kulakları ve beyinleriyle takip etmediklerini de her fırsatta gösteriyorlar.

Meral Akşener, Abdullah Gül kötü biri olduğu için, ülke yönetimindeki zararlı zihniyeti için karşı çıkmamıştı. Meral Akşener kendi de aday olduğu Cumhurbaşkanlığı sürecinde Abdullah Gül’e yönelik olumlu atmosferi görmediği için soğuk bakmıştı.

Kendisinin adaylık sürecinde de partisinden %2 az oy olarak boyunun ölçüsünü görmüştü.

Evet, 2018 sürecinde CHP, HDP, SP Abdullah Gül’ün Cumhurbaşkanı adaylığına sıcak bakmıştı. Meral Akşener aslında çok büyük gaf yaparak bu birlikteliği deşifre etmişti. Neydi o gaf? Abdullah Gül’ün adaylığını dayatan bir güç olduğunu milyonların huzurunda söylemesiydi.

Neydi o itiraf? :

“Bizden CHP, İP, HDP, SP gibi partilerin yanyana gelip Abdullah Gül’ü cumhurbaşkanı adayı yapmamız istendi.” 

Biz o itiraftan sonra sürekli “Abdullah Gül’ü isteyen kimdi, hangi güçtü, sizin üzerinde nasıl bir irade var” diyerek sorular yönelttik hala cevap veren olmadı.

Meral Akşener, Abdullah Gül’ün adaylığı konusunda "Sayın Gül'ün tüm partiler tarafından aday gösterilme teklifi geldi. CHP'nin aday çıkarmasının doğru olacağını söyledim. Çeşitlilik olmasının gerekliliğini düşündüm. İkinci turda herkes birleşir. Burada öncelik kendim değildim ama tamamının üzerinden adaylık söz konusu oldu.” değerlendirmesinde bulunarak, Abdullah Gül konusunda isme değil, sadece yönteme karşı olduğunu vurgulamıştı.

Bu süreç bittikten sonraki bir televizyon programındaki “Bizim partimizi kurarken Sayın Gül ile görüştüm, fikir aldım, tavsiye aldım. Sayın Gül’den ona yakın olan bazı isimleri istedim. Mümkünse partimizin kuruluşunda bulunmalarını istedim. Kendisine karşı kötü hiçbir fikrim yok” itirafları ise beyni, kulağı ve gözüyle kendini takip edemeyen İP’in sünepelerini yine gözüne far tutulmuş tavşana çevirmişti.

"Sayın Gül benim arkadaşım, kendisi ile ilgili olumsuz bir düşünceye sahip değilim” diyerek de tümden şapşala çeviriyordu.

Meral Akşener bu konuda sünepeleri şapşal etmeyi durdurmayı düşünmüyor sanırım. Geçtiğimiz gün de partisinin grup konuşmasında "Sayın Erdoğan da Sayın Abdullah Gül gibi yurt dışına gönderilip birinci sınıf eğitim alması sağlansaydı Boğaziçi bunları yaşamayacaktı" şeklindeki cümlelerle bir kıyaslama işine girdi.

“Birinci sınıf eğitim” alarak hangi manada bunu ülke yönetimine yansıtmış?

Nerede emperyalizm meselesi var, oraya Türkiye’yi bulaştırmaktan başka ne yapmış?

Türkiye’deki ABD merkezli her açılımın mimarı Abdullah Gül değil miydi?

PKK açılımı, Ermeni açılımı, Rum açılımı, Irak’ın işgali…

Daha ülkeye yaptığı nice kötülükler…

Abdullah Gül, Ahmet Davutoğlu, Ali Babacan, Bülent Arınç ve benzerleri AKP içinde aktif ve büyük görevlerde iken milli konularda yaşananlara bakın, şimdi bir de Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın milli konulardaki Türkiye’yi koruyan milli duruşuna bakın…

Meral Akşener öyle “Birinci sınıf eğitimi” alsın da başına çalsın.

Meral Akşener, İP’i kurarken Abdullah Gül’den akıl, fikir, adam, kuruculuk istediğine göre İP’in trolleri Abdullah Gül gibi büyüklerine saygıda kusur etmemeleri lazımdır.

Meral Akşener’deki bu Abdullah Gül aşkı olduğu sürece, İP’in trolleri şapşal gibi olmaya mahkûmdur.

Abdullah Gül’den daha önemli konu ise 6+HDP’ye hangi ismin dayatılacağıdır.

Meral Akşener’in 2018 seçimlerine yönelik itirafındaki “Bizden CHP, İP, HDP, SP gibi partilerin yan yana gelip Abdullah Gül’ü cumhurbaşkanı adayı yapmamız istendi” ifadeler ortadadır.

O zaman soru şudur: O günlerde CHP, HDP, İP, SP dört parti varken bunlara isim dayatanlar, şimdi 7 parti varken kimi dayatacaktır?

Adayları kim olursa olsun şüphelidir.

Asıl önemli olan 2018’deki dayatma yapan güç ABD mi yoksa ABD’nin tasmalı terör örgütleri FETÖ ve PKK mıydı?

Meral Akşener bir gaf daha yapıp bunları açıklar mı?

Yorum Yazın

Ana Sayfa
Web TV
Foto Galeri
Yazarlar