Her şerde bir hayır vardır sözü, küçük büyük yaşanılan bütün olaylarda karşılık bulur. Belki başa gelen olayı, acıyı değiştiremeyiz ama her acı sonrasında insani bir durumun ortaya çıkması, az da olsa avutur insanları. "Asrın felaketi" sırasında ve sonrasında da pek çok benzer durum meydana geldi. Kişisel olduğu kadar kurumsal, diplomatik karşılığı olan gelişmeler yaşandı.
İlişkilerimizin her daim gergin olduğu Yunanistan, Ermenistan, İsrail gibi ülkeler, afet sonrası arama kurtarma ve acil yardım ekiplerini gönderdikleri gibi başbakan ve bakan düzeyinde ilk destek ziyaretleri yapan ülkeler arasında yer aldılar. 80'den fazla ülkeden gelen 7 binin üzerindeki arama kurtarma personeli, sahada günlerce birlikte canla başla çalıştı, onlarca hayat kurtardı. NATO ülkelerinden bin konteyner gönderildi, 4 bin kişiye barınma sağlanması hedefleniyor.
İkili ilişkilere olumlu yansıması beklenen bu gelişmelerin benzeri, 99 Marmara depremi sonrasında da Yunanistan'la yaşanmış, iki ülke arasında yeni bir sayfa açılmıştı Hatta yıllardır AB kapısında bekletilen Türkiye'nin tam üye adaylığı 1999 yılı bitmeden kabul edilmişti. Aynı AB şimdi yeni bir adım atıyor ve mart ayında düzenlenecek AB Donörler Toplantısı'nda, Türkiye ve aynı depremden etkilenen Suriye için bir yardım kampanyasına hazırlanıyor.
AB Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen ve dönem başkanı İsveç'in ev sahipliğinde Brüksel'de gerçekleşecek toplantıda düzenlenecek kampanyadan elde edilen parayla uzun soluklu bir destek sağlanması hedefleniyor. Bugüne kadarki en geniş katılımın olmasının beklendiği toplantı için BM üyelerine, komşu ülkelere, uluslararası mali kuruluşlara, diğer ilgili paydaşlara da davet yapıldı.
Küresel çaptaki fonların da harekete geçirildiği toplantıda, asrın felaketi sonrasında yeniden yapılandırma amaçlı milyar dolarları aşacak rekor düzeyde para toplanması hedefleniyor.
***
ERDOĞAN, NOBEL ADAYI
"2022'nin dünya genelinde en önemli olayı nedir?" desem, sanırım ekseri çoğunluk, "Rusya- Ukrayna Savaşı ve bunun tüm dünyaya etkisi" diyecektir. Peki, "Savaş boyunca en öne çıkan isim kimdir?" diye sorsam, hiç tereddütsüz "Recep Tayyip Erdoğan" cevabını verecektir.
Savaşın durdurulması, ateşkesin sağlanması için her iki lider düzeyinde kişisel gayretleri, dünyayı gıda krizinden kurtaran tahıl koridoru kurulmasının sağlanması ve son olarak karşılıklı esir değişiminin gerçekleştirilmesi yönünde Başkan Erdoğan'ın diplomatik ve ikili ilişkilerde gösterdiği üstün gayret, çok olumlu sonuçlar verdi. Sadece iki ülke arasında değil dünya barışı adına verilen bu gayretin, başta Amerika olmak üzere tüm dünya ülkeleri nezdinde büyük karşılığı oldu.
Bizzat Erdoğan'a ve Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ne, Rusya-Ukrayna Savaşı sürecinde sergiledikleri gayret ve alınan sonuçlar için teşekkürler edildi. İşte tüm bu yaşananlar üzerine, TBMM Başkanı Mustafa Şentop, 28 Aralık 2022'de, Başkan Erdoğan'ın dünya barışı için yaptığı katkılardan ötürü Nobel Barış Ödülü'ne adaylığı için başvuruda bulundu. Türkiye ile birlikte aralarında Pakistan, Japonya, Macaristan, Endonezya'nın da bulunduğu toplam 11 ülke, Erdoğan'ı Nobel Barış Ödülü'ne aday gösterdi.
Nobel Enstitüsü, 2022 Nobel Barış Ödülü'ne aday gösterilenlerin açıklandığı listede Erdoğan'a da yer verdi. Umarız siyasi çekişmelerin belirleyici olmadığı, gerçek insanlığın yarıştığı bir değerlendirme olur ve dünya barışına önemli katkılar sağlayan tek lider olan Erdoğan hak ettiği sonucu alır.
Yorum Yazın