Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Birleşmiş Milletler'in 78. Genel Kurulu kapsamındaki New York seyahati hem siyaset arenasında hem de ekonomi çevrelerinde epey ses getirdi. BM'deki konuşması dikkatle takip edilen Erdoğan'ın yatırımcılarla birebir yuvarlak masa etrafında yaptığı toplantı da yeni dönemin kapısını araladı.
Esasında siyasi ilişkiler ne olursa olsun Türkiye-ABD arasındaki ikili ticaret zaman zaman zikzaklar çizse de durmuyor. Hatırlayın, geçen yıl iki ülke arasındaki ticaret eşi benzeri görülmemiş bir büyüme döneminden geçti. 2022'de yüzde 22 artışla 34 milyar dolar düzeyine ulaştı. Üstelik son yıllarda ABD kamuoyunda Türkiye'nin imajı zedelemek isteyen FETÖ gibi unsurların faaliyetlerine rağmen…
Bunun nedeni basit…
Türkiye, jeostratejik konumu ve güçlü sanayi altyapısıyla ABD için önemli bir ticaret partneri… ABD de büyük bir pazar ve sermaye kaynağı olarak Türkiye için kaçırılmaması gereken fırsatlar sunuyor.
Dolayısıyla 6 bakan ve Türk özel sektörünün güçlü isimleriyle çıkılan New York seyahati ticari ilişkilerin yeni bir boyut kazanmasına yol açacağa benziyor.
KAMU-ÖZEL SEKTÖR ELELE
Bunları neye dayanarak söylüyorum…
Birincisi, New York seyahatinde yabancı fon yöneticileri ve yatırımcılar Türkiye'nin 3 yıllık yeni ekonomi programını hem siyasi aktörlerin hem de özel sektörün güçlü şekilde sahiplendiğini anladı. Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek ile Ticaret Bakanı Ömer Bolat'ın katıldığı Goldman Sachs-DEİK/ TAİK işbirliğiyle düzenlenen 13. Yatırım Konferansı bunun ilk örneğiydi. Orada yabancı yatırımcı ve fon yöneticilerinin soru işaretleri giderildi. Görüşmelerden sonra edindiğim izlenim şu… Yabancı yatırımcılar, Orta Vadeli Program'a Erdoğan ve kabine üyeleri tarafından tam destek olduğunu gördü. Bakanların koordinasyon içinde programı uygulayacağına ikna oldu. İkincisi, Bülent Eczacıbaşı'dan Murat Özyeğin'e, Ahmet Çalık'tan Ali Kibar'a, Cenk Alper'den Levent Çakıroğlu'na, Sani Şener'den Haydar Çolakoğlu'na kadar Türkiye'nin en büyük şirketlerinin zirvede üst düzey temsili, Türk özel sektörünün de ekonomi programının arkasında durduğunun kanıtıydı. Bir gün sonra Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek ile Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar TOBB ve ABD Ticaret Odası'na bağlı Amerikan-Türk İş Konseyi'nin organize ettiği ABD'li CEO'lar toplantısı sunumundaydı. Bu sunumlar da ABD özel sektörü için cesaret verici mesajlar içeriyordu. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın TAİK'in düzenlediği akşam yemeğinde birebir ABD'li yatırımcılarla temasının da doğrudan ve dolaylı yatırımları teşvik ettiği şüphe götürmez.
RALPH LAUREN SİNYALİ
Erdoğan'ın akşam yemeğinde bir isim dikkat çekiciydi. Halide Alagöz… Alagöz dünya tekstil devi Ralph Lauren'in iki numaralı ismi… Yemekte, Türkiye'den daha fazla alım yapma niyetleri olduğunu beyan ettiğini öğrendim. Hatta öyle ki, Made in Italy yerine Made in Turkey için de Türk tekstilcilerine tavsiyeler verdiğini… Sanırım bu New York seyahatinin ilk çıktısı olabilir. Tabii bir de önümüzdeki günlerde Elon Musk'ın Starlink'inin Türkiye'de faaliyete başlaması… Önümüzdeki hafta pazartesi günü yapılacak toplantıdan sonra lisans konusunda adım atılabilir. Her ne kadar Musk'ın şirketi Tesla'nın batarya fabrikasını Hindistan'da kuracağına yönelik haberler ortaya atılsa da Erdoğan ile Musk'ın sıcak bir havada geçen buluşmasının önümüzdeki dönemde yatırıma dönüşme ihtimalini de göz ardı etmemek gerekir.
2024 HAREKETLİ OLACAK
Peki bu toplantılar devam edecek mi?
Şöyle söyleyebilirim… 2024, Türkiye-ABD ilişkilerinde son 10 yılın en hareketli yılı olacağa benziyor. Ocakta Kaliforniya'da Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Kacır'ın katılacağı META ile teknoloji konferansı planlanıyor. Nisanda Teksas'ta ABD'li yatırımcılarla Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar'ın katılımıyla yenilenebilir enerji zirvesi yapılacak. ABD'nin önemli ticari etkinliklerinden olan "Trade Winds" 13-15 Mayıs'ta Türkiye'de gerçekleşecek. Buraya 100 ABD'li CEO gelecek. Yine BM Zirvesi çerçevesinde TAİK/DEİK'in düzenleyeceği yatırımcı zirvesi ile TAİKATC Ortak Yıllık Konferansı da gerçekleşecek. Bu yoğun trafik başlamadan önce ekimde Meclis açıldığı zaman İsveç'in NATO'ya üyeliğinin onaylanması ve ABD Kongresi'nin de Türkiye'ye F-16 satışına onay vermesi durumunda iki ülke siyasi ilişkileri başka bir boyut kazanabilir, bu da ticari ilişkileri daha da ivmelendirir.
Yorum Yazın