Dün itibarıyla dünya “COVID atlası” şöyleydi.
İsrail aşılamasını tamamlamış, bütün yasakları kaldırmış ve halkı da plajlara hücum etmişti.
Yeni Zelanda ve Avustralya arasında serbest seyahat başlamıştı.
Dünyada COVID olayını en ağır geçiren ülkelerden Amerika’da Biden politikası sonuçlarını vermeye başlamıştı.
16 yaş üzeri isteyen her Amerikan vatandaşına aşı uygulanabiliyordu.
330 milyonluk ABD’de yeni vaka sayısı 67 bindi.
Haziran ayı ortası itibarıyla nüfusunun yüzde 70’ini aşılamış olacağını açıklamıştı.
80 milyon nüfuslu Türkiye’de ise yeni vaka sayısı 55 bindi...
Ölüm sayısı ise 300’ü geçmişti.
*
Benim şahsi durumum ise şöyleydi:
Kalabalık bir evde yaşıyorduk ve kızımızın da isteği üzerine, hâlâ riskli 65 plus olarak Tansu’yla birlikte kendimizi Ege’de izole etmiş vaziyetteydik.
İşte böyle bir ortamda ve ruh halinde, Prof. Dr. Melih Us’la bir Zoom görüşmesi yaptım.
*
Prof. Melih Us’u tanıtmama gerek var mı bilmiyorum. Bir bölümünüz mutlaka onu televizyon programlarında görmüşsünüzdür.
Türkiye onu, COVID’in ilk dalgası başladığında maskenin zorunlu hale getirilmesi için verdiği mücadele ile tanıdı.
Haklı çıktı ve o mücadeleyi kazandı. Bir de COVID ile tansiyon hastaları arasındaki ilişkiyi ilk defa rakamlarla o gündeme getirdi.
O konuda da haklı çıktı.
İşte Prof. Melih Us’la yaptığım bir tür “vatandaş aydınlatma platformu” esprisindeki Zoom konuşmam.
GENEL MUAYENE
1) HÜKÜMET DEĞİL VATANDAŞ GERÇEK RAKAMI SAKLIYOR
Hocam şu an itibarıyla COVID’le mücadelede hangi noktadayız? Yani hastanın durumu nedir?
“En kritik dönemeçteyiz. Saptanabilen vaka sayıları hâlâ
55 binin üstünde...
Aktif vaka sayıları ise 523 bin üstünde.
Ne anlama geliyor bu aktif vaka rakamı?
“Şu demek. Saptanabilen 523 bin kişi hastalığı yayıyor.
Daha vahimi, gerçek rakam bunun da üstünde.”
Hükümet gerçek rakamları saklıyor mu demek istiyorsunuz?
“Hayır insanlar saklıyor. Hasta olmasına rağmen etrafına söylemeyen veya işini kaybetme korkusu ile hasta olmasına rağmen test yaptırmayan birçok kişi var. Asemptomatik olup da hastalığı yayan kişileri saymıyorum bile.”
Hastanelerde durum ne?
“Hastanelerin COVID servisleri çok büyük ölçüde dolu ve hastane yatışlarında büyük zorluklar görülmekte. Akciğer tutulumu olan birçok hasta mecburiyetten evde tedavi ediliyor.”
ÖNLEYİCİ TEDBİR
2) BİR HAFTALIK KAPANMANIN SONUCU MAALESEF SADECE YÜZDE 2 AZALMA
Gelelim asıl konumuza... Aşılamada durum ne?
“Aşılamada tedarik edilebilen aşılarla yapılan iş devam ediyor. Şu anda sıra 55 yaş sınırında. Bunun bazı sonuçları da alınıyor. Mesela yoğun bakımda yatan hastaların daha önce % 69’u 65 yaş üstü iken şu anda % 53’ü 65 yaş üstü. Aşılama ile oran bir miktar düştü. Demek ki aşı en azından yoğun bakıma girme riskinizi düşürüyor. Ama şunu çok iyi bilelim ki sıfırlamıyor.”
Yalnız 65 yaş üstünde hâlâ aşılanmamış insanlar var deniyor. Bakanlık da açıklıyor.
“Bir diğer aşı gerçeği de bu. 65 yaş üstü sırası geldiği halde aşı olmayanlar var. Dün açıklandı Amerika Birleşik Devletleri’nde de 65 yaş üstündeki insanların yüzde 20’si aşı olmayı reddediyormuş.”
Neden böyle bir direniş var?
“Büyük bölümü ‘Ben nasıl olsa dışarı çıkmıyorum’ diye aşı olmuyor. Başka nedenler de var tabii. Ama bu yanlış bir tutum. Ev halkından dışarı çıkan ve virüsü taşıyan biri ile enfekte olabileceklerini hesaba katmıyorlar.
Nitekim dün açıklanan verilere göre son kapanma kararından sonra bir haftada yeni vakalarda sadece yüzde 2 azalma görülmüş. Demek ki ev içindeki tehlike devam ediyor.”
SON 1 AY
3) ‘MUTANT HIZLI YAYILIYOR AMA ÖLDÜRÜCÜ DEĞİL’ TEZİ ÇÖKTÜ
Mutant virüs kolay yayılıyor ama öldürücü değil diye bir izlenim yayılıyor. Doğru mu?
“Kesinlikle doğru değil. Ölüm oranları da aynı vaka sayıları ile doğru orantılı olarak artıyor. Mutant virüs kolay yayılıyor ama hafif geçiriliyor tezi ise son 1 aydaki tablo ile tamamen çökmüş durumda.”
ÇİN AŞISI
4) TEK DOZ ETKİSİ DÜŞÜK ÇİFT DOZ YÜZDE 50-80
Tam turizm mevsimine girerken durum bu kadar vahim. Peki bu kadar olumsuz tabloda ne yapmalıyız?
“Bir kere aşı kampanyası ile aşının etkileri daha iyi anlatılmalı ve sadece kendileri için değil toplum sağlığı için aşılama sayısı arttırılmalı. Şu ana kadar ülkemizde Sağlık Bakanlığı’nın verilerine göre aşı ile ilgili ciddi yan etki görülmedi. Aşı kampanyası acilen yaygınlaştırılmalı, gerekirse kamu spotları yayınlanmalı.”
Aşıların yan etkisi görülmedi dediniz. Ama etkisi de henüz tam görüldü mü? Herkes her aşı konusunda bir şeyler söylüyor.
“Öncelikle ülkemizde yaygın kullanılan Çin menşeli aşıdan başlayayım. Bugüne kadar 18 milyon doz uygulandı. 7.5 milyon kişi çift doz aşı oldu. Etkinliği çeşitli verilere göre % 50 ile 80 arasında. Çin aşısının tek doz etkinliği ise çok düşük.”
BIONTECH ETKİSİ
5) TEK DOZ ETKİNLİĞİ BİLİNMİYOR, ÇİFT DOZ İSE YÜZDE 90 ETKİLİ
Yeni başlanılan BioNTech aşısının durumu ne?
“BioNTech aşısı da
çift doz uygulanmakta ve etkinliği % 90’ın üzerinde. Bugüne kadar 3.5 milyon kişiye tek doz yapıldı bu aşıdan.”
Onun tek doz etkinliği ne kadar?
“BioNTech’in tek doz etkinliği de bilinmiyor.”
ÖNERİ
6) 3.5 MİLYON BİONTECH AŞISI YAPTIRMIŞ İNSANA ACİLEN TEST UYGULANMALI
Peki aşılama durumu umutsuz mu yani? Ne yapacağız?
“Maalesef aşı tedariki çok sıkıntılı. Yerli aşı üretimi eylül ayına yetişirse belki ülke olarak rahatlarız. Ancak şu aşamada mutlaka daha yaratıcı bir mücadele bulmalıyız.”
Alternatif bir mücadele modeli bulunabilir mi?
“Benim asıl uyarım işte bu noktada olacak. Öyle dâhiyane bir fikre de ihtiyaç yok. Benim önerim şu. Ülkemizde uygulanan BioNTech aşısının 3.5 milyon birinci dozu alan kişilere birinci ay sonunda test yaparsak, tek doz etkinliğini saptayabiliriz.”
Ama BioNTech de çift doz aşı. Niye ikinciyi de bekleyip antikor testi yapılmasın ki... Bu bize bir şey kazandırır mı?
“Tam aksine acilen ihtiyacımız olan bir şeyi kazandırır. Sağlık Bakanı haziranda 30 milyon BioNTech aşısının geleceğini duyurdu. Bu 30 milyon aşının 15 milyon kişiye yapılması bekleniyor. Oysa ilk dozda ciddi bir sonuç alınıyorsa aşılama stratejimizde köklü bir değişiklik yapabiliriz.”
İŞTE FORMÜLÜ
7) 25 MİLYONA ÇİFT DOZ AŞI YERİNE 57 MİLYONA TEK DOZ AŞI YAPALIM
Ne gibi bir değişiklik?
“O zaman ikinci dozu yapmak yerine 30 milyon kişiye tek doz BioNTech yapıp 30 milyon kişinin hastaneye yatma veya yoğun bakıma girme riskini azaltabiliriz. Böylece vatandaşlarımızı ölümcül sonuçlardan koruruz. Eğer daha sonra tedarik edebilirsek BioNTech’in ikinci dozları yaparız.”
Bunun sonunda nasıl bir tablo çıkacak önümüze?
“Gelin basit bir matematik hesap yapalım. Anlaşması yapılan 50 milyon Çin aşısı ile iki doz uygulanan 25 milyon vatandaş var. Buna 30 milyon tek doz BioNTech ve 3.5 milyon şu anda yapılan çift doz BioNTech’i eklersek, yaklaşık 57 milyon insanımızı mümkün olduğunca koruma altına almış oluruz.
8) YAPMAMIZ GEREKEN EN SEVİMSİZ AMA EN ZORUNLU ŞEY: EVDE MASKE
“Mutlaka yapmamız gereken üçüncü bir şey daha var ama maalesef sevimsiz. Eğer ev halkı arasında çalışan var ise evde de maske takalım. Çalışanlar virüsü eve taşıyorlar. Eylül ayı başında bu öneriyi sunduğumda çok tepki aldım. Ancak gelinen noktada ev içi bulaş had safhada. Bir de hızlı tanı testlerinin yaygınlaştırılması ve rutin tarama testlerinin toplumun her kesimine yayılarak asemptomatik yayıcı vakaların yakalanması gerekiyor.”
PRATİK BİLGİ
HASTALIK GEÇİRENLE AŞILANAN KİŞİLERİN ANTİKORLARI FARKLI
“Hastalığı geçiren kişilerde oluşan antikor ‘nukleoprotein’ ve ‘Spike IgG’ antikoru.
Aşılanan kişilerde oluşan ise ‘Spike IgG’ antikoru.
Dolayısıyla hangi yöntemle bakıldığı önemli.
Piyasada bol miktarda çeşitli antikor testleri mevcut. Güvenilirliği yüksek testler ile bakıldığında antikor oluşup oluşmadığını görebiliyoruz.
Eğer yeterli antikor oluşmuyor ise ek doz yapılması gündeme alınmalı.”
NORMALE DÖNÜŞ
MASKESİZ VE NORMAL HAYAT ŞİMDİLİK UZAK GÖRÜNÜYOR
Aşı yaptıran ve antikor üreten bir 65 üstü ne kadar emin olabilir? Normal hayatına ne zaman geçebilir?
“Biraz önce de söyledim. 65 yaş üstü aşılı hastalarda hastaneye yatış oranı % 50’lere kadar düştü. Tam rakamlar çıkmasa da aşı hastanın yaşam şansını arttırıyor. Yine de hastaneye yatan her dört kişiden biri 65 üstü. Yani maskesiz ve normal hayata dönüş şu an için uzak görünüyor.”
ERKEKLER DAHA AZ MI ANTİKOR ÜRETİYOR
Hocam çevremde özellikle erkeklerde antikor üretimi daha sıklıkla yetersiz çıkıyor. Neden?
“Belirli sebebi yok, kişiye bağlı faktörler önemli. Bağışıklık sisteminin performansı ile yakından ilgili.”
Yorum Yazın