Önemli anketin sonucunu Profesör Nihat Hatipoğlu, pazar günü Atv'de yayınlanan Kur'an ve Sünnet programında açıkladı:
"Resmî bir anlamı olmaması için resmen açıklamadım ama insanlara 'Dininizi kimden öğrendiniz?' diye sormuşlar, katılanların yüzde 30'u (Yaklaşık nüfusun üçte birine tekabül ediyor) 'Ben dini bilgilerimi Nihat Hatipoğlu'ndan öğrendim' demiş. Bu benim dünya ve ahirette alabileceğim en büyük şereftir. Bundan dolayı halkımıza teşekkür ediyorum. Bırakın 30 küsur milyonu, bir kişiye bile yardımcı olabilmişsem bu benim için bedeli olmayan bir makamdır. Tabii ki bunun kararını Allah verecek. Yeter ki ona lâyık olalım. Lâyık değilsek bile Allah bizi affetsin inşallah..."
Tevazuya bakar mısınız? Başkası 30 milyonun onu gönülden desteklediğini, onun sayesinde hayatının değiştiğini öğrense bunu davul zurna ile ilan eder, günlerce bunu konuşurdu. Hocamız ise bu müthiş olayı koca programın içinde sadece 10 saniye süreyle, laf arasında andı.
Hazreti Ali "Bana bir harf öğretenin 40 yıl kölesi olurum" demişti. Nihat hocamızın hakkı gerçekten de parayla, pulla ödenmez.
Kent ormanlarına dikkat!
Zekeriyaköy cumartesi akşamı büyük tehlike atlattı. Ormanlık alanda başlayan yangın kısa sürede söndürüldü.
Yangının çıkışıyla ilgili iki rivayet var. Birincisi, yanlış ateşlenen havai fişeklerin önce çalıları, sonra da ağaçları tutuşturması. Bu konuda söyleyeceğim çok şey var. Zamanında bu köşede de çok yazdım. Havai fişek ilkelliği acilen yasaklanmalı, üretimi sona erdirilmeli. Havaya savrulan milyonlarca liradan tasarruf edileceği gibi böylelikle doğal hayat da korunacaktır. (Aynı gece İstanbul Maltepe'de çocukların attığı torpil de bir çalılığı tutuşturdu, iki otomobil yandı.)
Belgrad Ormanları'nın içinde ve yöresinde kır düğünleri yapılan pek çok işletme bulunuyor. Buralardaki organizasyonlarda havai fişek ve ateş şelalesi kullanımı sadece parayla değil, hapisle de cezalandırılmalı.
İkinci iddia ise daha vahim: Görgü tanıklarının ifadesine göre bir otomobilin içinden yeşil alanlara kasten havai fişek ve aydınlatma fişeği atılmış
Belli ki sansasyonel terör eylemlerinin önüne geçilmesi için özellikle kent ormanlarında denetim ve devriyelerin artırılması gerekiyor.
5'inci kez hoş geldin Zafer
Atam'dan mirastır, ben de sporcunun zeki, çevik ve ahlaklı olanını severim. Özellikle de ahlaklı ve mütevazı olanını... Bu sütunlarda zaman zaman İsmail Kartal'a, Mehmet Topal'a, Necip Uysal'a özel paragraflar açmamın sebebi de budur.
Bugün size çok sevdiğim ve saygı duyduğum bir sporcudan daha söz edeceğim. Beşiktaş'ın yaşayan efsanesi, kaleci Zafer Öger'den...
Yeteneğinin, örnek aile yaşamının ve alçak gönüllüğünün yanı sıra onun en sevdiğim özelliği, hayatını genç kaleciler yetiştirmeye adaması. Bu yolda hizmet vermediği saha kalmadı. Sonunda Beşiktaş onu beşinci kez yuvaya çağırıp, tüm kaleci antrenörlerinin genel koordinatörlüğü görevini verdi. Bana göre de harika bir iş yaptı. Daha önce 4 kez yaptığı gibi, bir an bile düşünmeden yuvasına koşan Zafer ise güzel özelliklerinin arasında "vefa"nın da bulunduğunu herkese bir kez daha gösterdi.
Fenerbahçe'de İsmail Kartal, Galatasaray'da Okan Buruk, Beşiktaş'ta Zafer Öger.
Ne varsa "evlatlarda" var...
Gaf'let kürsüsü
Torunu evi yakan dede, muhabirlere konuştu. "Aslında çok dikkat ediyorum. Davar güder gibi güdüyorum bunu."
Zap'tiye
Seraya dalan koyunlar 300 kilo kenevir yiyince kafayı bulmuşlar. Siz bir de onları kesip yiyecek olanların halini düşünün!..
Ne demiş?
Milyoner yarışmacısı genç kız, telefon jokeri olarak kullandığı ablasından doğru yanıtı aldıktan sonra bir de not iletti: "Babama söyle çıkışta beni alsın."
Yorum Yazın