Türkiye Yazarlar Birliği’nin öncülüğünde, 2021 yılı TBMM tarafından İstiklal Marşı Yılı olarak ilan edildi. Bu tür faaliyetler, kuru bir hamasetin ötesinde, milli birliği ve beraberliği sağlayacak duyguları pekiştirmeye hizmet etmelidir. Bunu sağlayabilmek için ise ülkede; adalet, ekonomi, eğitim ile sağlık alanlarında, toplumu huzur ve güvene taşıyacak doğru adımlar atılmalıdır.
Kuru hamasetin kimseye bir fayda sağlamadığı hepimizin malumudur.
Bu vesileyle İstiklal Marşımızın Şairi Mehmet Akif Ersoy’u (20 Aralık 1873-27 Aralık 1936) aramızdan ayrılışının yıl dönümünde rahmetle anıyoruz.
MEHMET AKİF ERSOY’DAN GÜLÜMSETEN ANEKDOTLAR
Mithat Cemal Kuntay “Akif” isimli eserinde “Mehmet Akif, hayatını baştan sona yalana başvurmadan anlatabilecek ender kişilerden biridir” diye tarif eder.
Mehmet Akif Ersoy dürüstlüğe ve ilme çok önem verir, cahil ve ikiyüzlü insanlardan hiç hoşlanmazmış. Anekdotlarda cahil ve riyakar insanların hicvedilmiş olduğunu görüyoruz.
İKİ ANLAMLI YAZI
Mehmet Âkif, Baytar Mektebi’nde müdür yardımcısı olarak çalıştığı bir dönemde, önüne bir yazı gelir. Çok uğraşır, ama yazıyı anlayamayınca yazıyı gönderen bölüm sorumlusunu aratarak yazıda ne demek istediğini sorar. Yazan kişi de:
-İki türlü mana çıkarılabilsin diye böyle yazdıydım efendim,” deyince
Âkif:
-Hayret doğrusu, der, Biz birini bile çıkaramadık da.
VETERİNER AKİF
Bir toplantıda, bir genç, M. Âkif’i küçük düşürmek için:
-Affedersiniz, siz veteriner misiniz?” demiş. M. Âkif hiç istifini bozmadan şu cevabı vermiş:
-Evet, bir yeriniz mi ağrıyordu?
YİRMİ YÜZLÜ İNSANLAR
Mehmed Âkif, iki yüzlü insanlara çok kızardı. Bir gün bir arkadaşına şöyle dedi:
-İki yüzlüleri artık sever hâle geldim. Çünkü yaşadıkça yirmi yüzlü insanlar görmeye başladım.
SAĞLAM VE ÇÜRÜK
Mehmed Âkif, Berlin’den döndüğünde sormuşlar:
- Berlin’de ne var ne yok üstat!
Şöyle cevap vermiş:
Gördüğüm kadarıyla işleri dinimiz gibi sağlam; dinleri ise işlerimiz kadar çürük.
ŞİMDİ AYAKLARIMI UZATABİLİRİM
Mehmet Akif hastalanmış. Evinde istirahat ederken, bir ziyaretçi gelmiş. Mehmet Akif muhtemelen âlim bir zattır düşüncesiyle yatağında doğrulmuş, ayaklarını toplamış. Gelen kişi söze başlamış:
-Hocam eleğim sağmanın (gök kuşağı) altından kız geçerse erkek oluyormuş, erkek geçerse kız oluyormuş. Peki, hünsa (hem kız hem erkek özelliği olan) geçerse ne olur?
Mehmet Akif adamın gözlerine bakmış, sonra:
-Şimdi ayaklarımı uzatabilirim, demiş.
BARİ DİNSİZLİĞİNİZDE SAMİMİ OLUN
Mehmet Akif, inanmayan birinin sırf menfaati için bir cami şadırvanında abdest aldığını görünce:
-Bari dinsizliğinizde samimi olun, demiş.
MEMLEKETİN AHVALİ
Avrupa’yı dolaşıp gelen Akif’i yakın dostları ziyaret ederler ve bu arada memleketi nasıl gördüğünü memleketin o günkü durumu hakkında yorum isterler. Akif ise şu değerlendirmeyi yapar:
-Berlin elçisi oturmuş tefsir yazıyor, Fatihteki hocalar ise siyaset konuşuyorlar. Artık ülkenin durumu hakkında başka yorum yapmama gerek var mı?
Yorum Yazın