Geçenlerde bir haber dikkatimi çekti. Bodrum'da satılık ev fiyatları 550 milyon TL'ye kadar çıkmış... Neredeyse Monako'nun şatoları ile aynı fiyata...
Yahu ne oluyoruz?
Aynı durum İzmir'in gözde tatil ilçesi Çeşme'de de var. En düşük fiyatlar 13 milyon TL'den başlıyor. Alaçatı'da daha da yüksek. Ev fiyatları 20 milyon TL'den aşağı değil... Bu villaları kiralamaya kalksanız 150 bin TL'den 7 milyon TL'ye kadar para isteniyor.
Peki bu evlerin birçoğunun tapudaki beyan edilen değerleri ne derseniz...
Birkaçına baktırdım. 100 bin TL yazan da var, 1 milyon TL diyen de...
Hem de ismini vermeyeceğim ama jet sosyetenin ev almak için yarıştığı birçok sitede...
Varın vergi kaçağını siz düşünün!
Biliyorsunuz, tapuda evi satan ve evi alan kişi, beyan edilen değer üzerinden emlak vergisi ödüyor. Bu sebeple hem gelir vergisini düşürmek hem de daha az tapu harcı ödemek için gayrimenkulün satış değeri, olduğundan daha düşük gösteriliyor. Gayrimenkul piyasasında uzun zamandır devam eden en temel sorunlardan biri bu. Tapuda rayiç oyunu devleti de yakından ilgilendiriyor.
***
Niye mi?
Çünkü, tapuda beyan edilen tutarın üzerinden yüzde 4 oranında tapu harcı ödenmesi gerekiyor. Yasal olarak yüzde 2'sini alıcı, yüzde 2'sini satıcı ödüyor. Satış işleminde daha az tapu harcı ödemek için bu bedel düşük gösterilince de Maliye'nin vergi kaybı oluyor. Zira, gerçek bedel ile satış bedeli arasındaki fark büyüdüğü zaman ödenmesi gereken harç tutarı azalıyor. Harç bedele göre belirlendiği zaman evin bedelinin yüzde 50 oranında düşük gösterilmesi, yarı yarıya fiyat farkı anlamına geliyor. Bu durumda harç rakamı yüzde 50 azalıyor.
Hatırlayın, bir ara hızla yükselen konut fiyatlarının etkisiyle, beyan edilen değer ile gerçek satış bedeli arasındaki fark yüzde 350-400'ü bulmuştu. Onun üzerine de Hazine ve Maliye Bakanlığı Risk Analizi Genel Müdürlüğü tarafından oluşturulan RADAR sistemi devreye alınmıştı. Hatta 80 bin mükellefin RADAR'a takıldığı söylenmişti. 'O mükellefler gerçek beyan verdi mi? Ya da onlara yaptırım uygulandı mı?' bilmiyorum. Fakat tespit edilse bile vatandaş 213 sayılı Vergi Usul Kanunu kapsamında 371'inci maddeye göre hatalı beyanda bulunulduğunu belirterek, pişmanlık talebiyle birlikte eksik harcı ödeme talebinde bulunabiliyor. Dilekçe verildiğinde de ödenmesi gereken eksik tutarın yüzde 25'i tutarındaki cezai bedeli ödemiyor. Pişmanlık harcı da çok cüzi rakamlar...
***
Velhasıl, tapuda düşük beyan sorunu tam anlamıyla çözülmüş değil... Bana kalırsa, Hazine ve Maliye Bakanlığı'nın yasal düzenleme yapacağı en büyük alanlardan birisi bu...
Hazır Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz geçenlerde yeni bir vergi reformu sinyali vermişken... Bu konuda sıkı denetim başlatılıp, vergi kaçakçılarının cezaları caydırıcı hale getirilebilinir. Hatta Vergi Usul Kanunu'nun yanı sıra Türk Ceza Kanunu'nda da bu alanda değişiklik yapılabilinir. Böylece alımsatımı yapacaklar yaptırımlardan korkup, bu yola başvurmaz. Maliye de bütçe için yeni vergiler koymak yerine gelirini artırır.
Yorum Yazın