6yıl geçti üzerinden hain darbe kalkışmasının. Hâlâ o geceyi hatırladıkça endişe ve coşkuyu aynı anda yaşıyorum. Sanırım hepimiz aynı durumdayız. Bu milleti hafife almayı alışkanlık haline getirmiş olanlara öyle bir cevap verildi ki, ne kadar gurur duysak azdır. Darbelerden çok çekmiş bir milletin evlatları bu sefer kaderini kendi eline aldı ve darbecilerin planlarını başlarına geçirdi.
Darbe teşebbüsünü ilk fark ettiğim anda yaşadığım hisleri unutamıyorum. Bir yandan darbecilerin başaramayacağını düşünüyordum, bir yandan da bunun bir iç savaş senaryosuna çevrilme ihtimalinden ürküyordum. Çünkü darbeye kalkışanlar öylesine çıldırmış haldeydi ki, kendileri beceremese bile ülkeyi kaosa sokarak kurtulmayı ümit ediyorlardı. Hemen dibimizde Irak'ta, Suriye'de ve diğer Ortadoğu ülkelerinde yaşananları aklınıza bir getirin. Benzer bir kaosu Türkiye'ye de getirmeye çalıştılar.
Ancak Türk milletinin ferasetini ve cesaretini hesaba katamadılar ya da katmak işlerine gelmedi. O gece sosyal medyadan yayın yapan FETÖ'cülerin nasıl da kendilerine güvendiklerini ve halkı küçümsediklerini hatırlayın. Millet sokaklara döküldüğünde yüz ifadelerinin ne hale geldiğini hatırlayın.
Kendi dar çete çevrelerine hapsolmuş olanlar bu milleti hiçbir zaman anlamadı. Yıllarca darbeler esnasında evlerinde gözyaşı dökmek zorunda kalan millet, darbecilerle hep sandıkta hesaplaşma yoluna gitmişti. Bu sefer ise darbecileri sokakta derdest etti. Bu cesaretin yanına muazzam bir de feraseti ekledi. Hiçbir linç olayı gerçekleşmedi. Hainler yakalanıp güvenlik kuvvetlerine teslim edildi. Asıl "şanlı devrim" budur. Ey Türk aydını! İngiliz şanlı devrimine methiyeler düzmeyi bırakın, buraya bakın.
Eğer dünyanın herhangi bir coğrafyasında milli iradeye sahip çıkma örneği görmek istiyorsanız 15 Temmuz Türkiye'sine bakmanız yeterlidir. Ülkemizde kendini aydın sanan ve bu ülkeye demokrasi ve devrim gibi gelişmeleri kendi taşıyacağını sananların ağzı açık kaldı. Küçümsemeye alıştıkları millet, kendi iradesine destansı bir tavırla sahip çıktı.
15 Temmuz bir darbenin durdurulmasından ibaret değildi. Tüm darbelere vurulmuş bir tokat, bir mili irade bayramıydı.
Onlarca hainin arasına tek tabanca dalan Ömer Halisdemir başta olmak üzere, köprüde yaylım ateşi açan hainlerin üzerine yürüyenlerden tankların karşısına dikilenlere kadar yüzlerce kahraman şehit düşerek veya gazi unvanına erişerek bize bu bayramı hediye ettiler. Şehitlere Allah'tan rahmet diliyorum. Gazilerimize şükranlarımı sunuyorum.
Bundan böyle ülkemizde bir darbe teşebbüsüne kalkışacak herhangi bir hain grup kalmışsa bile karşısında duracak bu milleti hesabı katmak zorundadır. Bence 15 Temmuz'un en önemli sonucu budur.
Yorum Yazın