Milletlerin tarihlerinde kritik "dönüm noktaları" vardır, diğer milletlere de ilham kaynağı olan.
15 Temmuz 2016...
Sadece Türk demokrasisi için değil, demokrasiye sarılan ama siyasi kader çizgisi dış müdahalelerle çizilmek istenen tüm halklar için milattır.
Elbette...
Tarihin gidişatını değiştiren olaylarda belirleyici faktörlerin etkisi yadsınamaz.
Birincisi, peşinden gidilen, güven veren lider.
İkincisi, az sayıda milletin genetik şifresine işleyen kahramanlık.
Yani...
15 Temmuz'u, "Tayyip Erdoğan liderliğinden" ve bu ülkenin "gözü pek, yüreği mert sade vatandaşlarından" ayırmak asla mümkün değildir!
Bir darbe girişiminin bizzat lider ve halkı tarafından durdurulduğu örnek, bilinen kayıtlarda yoktur.
***
Gelgelelim, 15 Temmuz darbe planlaması, darbenin hedefi ve akamete uğratıldığı anların her zaman ve yüksek duyarlılıkla tekrar tekrar analiz edilmesi milli bir görevdir.
Bilhassa...
Devletin işleyişi, devlet kadrolarının kalibresi, siyasetçilerin ilişki ağları, askeri- sivil bürokrasinin dış ayakları, iş dünyasının konumlandığı yer ve nihayet sivil toplum kuruluşu görünümlü kimi yapıların hakiki ajandası, uzun vadeli bakış açısı ile "stres testine" tabi tutulmalıdır. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'ne geçişin sağladığı politik teminatlar kadar sistemin "güçlü ve zayıf yönleri" de düzenli aralıklarla gözden geçirilmeli, yönetsel elit de dikkate alınarak, rasyonel tahkimat yapılmalıdır. Hatta bu davranış biçimi, "devlet politikası" haline dönüştürülmelidir.
***
15 Temmuz şehitlerini ve vatan uğruna canını feda eden tüm şehitlerimizi rahmetle, gazilerimizi minnetle yad ederken o günlere dair iki hatırayı paylaşmak isterim.
1- Darbe teşebbüsünün sıcaklığı içinde, at izi it izinden ayrıştırılmaya çalışılırken (Yayın Koordinatörü) Kemal (Kök) Abi aradı. "15 Temmuz'un kahramanı Ömer Halisdemir ile Özel Kuvvetler Komutanı Zekai Aksakallı Paşa arasında geçen diyaloğu öğrensek" dedi.
Paşa'yı, yakinen tanımıyordum. Ama not bıraktım, sağ olsun cevaben döndü. Ve bugün okuyanların içini titreten, darbe sürecinin yönünü değiştiren emrini anlattı:
"O gece Başçavuş Ömer Halisdemir'i aradım. Ömer benim koruma astsubayımdır. Ömer'e, 'Sana, vatanımız ve milletimiz adına tarihi bir görev veriyorum. ÖKK'nı ele geçirmeye çalışan) Tuğg. Semih Terzi isyancıdır. Onu, karargâha sokma! Bunun sonunda şahadet var! Biliyorsun, seninle 20 yıldır beraberiz. Hakkını helal et' dedim. Ömer Başçavuş, 'Baş üstüne komutanım, hakkım helal olsun. Siz de helal edin' dedi."
2- Sanırım 16 veya 17 Temmuz gecesi idi. Emniyet Genel Müdürü Celalettin Lekesiz'le görüşmek istedim. Yollar kapalı olduğundan araçla ancak Milli Savunma'nın yakınlarına kadar gelebildim. En az 10 ayrı kontrol noktasından yürüyerek geçip Genel Müdürlük binasına ulaştım. Celalettin Bey (o gecenin kahramanlarındandır) Jandarma Genel Komutanlığı'ndaki darbecilerin nasıl temizlendiğini özetliyordu ki bir telefon geldi. Belli etmemeye çalışsa da yüzü gerildi. İmralı üstünde uçan kimliği belirsiz helikopterle ilgili bilgi aldığını sonradan öğrendim. Bölgede resmi onayla kalkan helikopter yoktu ve vur emri verildi. Helikopterin bir süre sonra ada civarından uzaklaştığını duydum.
Allah bir daha bu millete öyle günler yaşatmasın!
Yorum Yazın