14 Mayıs 1950, Türk demokrasi tarihinin dönüm noktasıdır. Hür ve serbest seçimlerin yapılabilirliği o günden bugüne Türk demokrasisinin teminatıdır.
Şimdi, yine bir 14 Mayıs gündemimiz var.
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın 1950'yi hatırlattığı dünkü AK Parti grup toplantısındaki "Milletimiz 73 yıl sonra aynı gün 6'lı Masa'ya yanıt verecek" sözü, siyasi kulisleri hayli hareketlendirdi. Esasen Erdoğan, 14 Ocak günü Muğla'da halka hitap ederken de aynı yönde sinyal vermiş ve şöyle demişti:
"2023 seçimlerinde iradenize, oyunuza, sandığınıza sıkı sahip çıkmanızı istiyorum. Rahmetli Menderes'in 14 Mayıs 1950'de, 'Yeter, söz milletindir' diyerek açtığı yolu 2023'te, 'Yeter, söz de karar da milletindir' diyerek menziline beraber ulaştıracağız!"
***
Peki, "14 Mayıs tarihi hangi ittifaka avantaj sağlar?"
6'lı Masa'ya baktığınızda... Onlar diyor ki...
"Biz, Millet İttifakı'yız! 'Yeter söz milletindir' vurgusu elbette bize yarar!"
Hatta Masa taraftarları bir adım ileri giderek, "14 Mayıs'ta iktidar değişmişti. Şimdi yine neden olmasın?" hayali de kuruyorlar.
İlk bakışta, "Allah Allah" dedirten bu argümanlar, tarih boyunca "Millet" kavramının içini dolduramayan siyasi aktörlere, konjonktürel birlikteliklere sanıldığı gibi artı puan kazandırır mı?
İşte meselenin özü burada!
Kanımca Erdoğan ve AK Parti kurmayları "Millet" deyince, 6'lı Masa'dan ciddi biçimde ayrışıyorlar ve bunu millete anlatabileceklerini düşünüyorlar.
Neden?
Çünkü 15 Temmuz 2016'daki hain darbe girişimi, bir millet ve lideri tarafından bastırılırken, Erdoğan'ın sarf ettiği sözler zihinlerde hala tazeliğini koruyor. Ne demişti Erdoğan?
"Milletin gücünün üstünde bir güç ben tanımadım bugüne kadar hayatımda. Bundan sonra da zaten böyle bir şey tanımamız söz konusu değil!"
Önümüzdeki günlere...
Erdoğan'ın milletin bağrından çıkan ve milletle özdeşleşen karakteri üzerinden yaklaşılır,
Cumhurbaşkanı'nın siyasi hayatı boyunca vesayetle mücadeleyi ve büyük Türkiye dönüşümünü milletle başardığı gözetilir,
"AK Parti'yi millet kurdu" söyleminin, sosyopolitik derinliği hesaba katılırsa birçok ezberin daha başta bozulacağı söylenebilir.
Evet...
Her siyasetçi "millet" diyebilir
Ama bir siyasetçi vardır ki...
"Millet için millete rağmen" doktrinini alt üst etmiş ve milleti, siyasetin merkezine oturtmuşsa o zaman "millet", 1 kelime ve 6 harften çok öte değer çizgisine geçer ve siyasetin varoluş odağına yerleşir.
14 Mayıs 2023'ü etkileyecek onlarca faktör sıralanabilir. Sadece "millet" eksenli analiz yapıldığında "sözde milletçiler" ile "özde ve özden milletçiler" farkı kolaylıkla fark edilir!
Yorum Yazın