MHP Genel Başkanı Basın Danışmanı Yıldıray Çiçek köşesine "Yenilgimiz kutlu olsun" adlı bir yazı taşıdı.
31 Mart seçimleri sonrası tekrar yenilenen İstanbul seçimleri de geçtiğimiz Pazar günü nihayet sonuçlandı. Ekrem İmamoğlu, 31 Mart’a göre artan oy oranıyla İstanbul’un yeni belediye başkanı oldu. İstanbul halkının ortaya koyduğu bu iradenin İstanbul halkına “zarar vermemesi” noktasında hayırlar getirmesini diliyorum.
“Zarar vermeme” vurgusunu çok bilinçli bir şekilde yaptım. Gerek 31 Mart seçimlerinde, gerekse 23 Haziran’da maalesef terör örgütü PKK ve siyasi yaltakçısı HDP, CHP ve İP tarafından aktör haline getirilmiştir. 31 Mart seçimlerinde Kandil ve HDP, Ekrem İmamoğlu için çalıştı ve kendi alanında sonuna kadar destek propagandası yaptı. Aynısını 23 Haziran seçim sürecinde de yapmıştı. Maalesef seçim akşamı da bu manada başarılı oldu.
Pervin Buldan’ın seçim akşamı “Bu günün galibi Kürtler ve HDP olmuştur. Nokta...” şeklinde, PKK’lı sözde gazeteci de Amed Dicle’nin de “Afrin'in bedeli İstanbul oldu... Her biji İstanbul...” twiti attığını görünce Ahmet Şafak’ın şarkısındaki “Yenilgimiz kutlu olsun / Olsun be canın sağ olsun” nakaratları ve merhum şairimiz Dilaver Cebeci’nin şiirindeki “Şimdi güvercinler geçer üstünüzden / Selâmsız, kavgasız, töresiz.../ Acı rüzgârlarda saçlarınız savrulsun / Işık düşünceli çocuklar, canım çocuklar! Yenilginiz kutlu olsun!” dizeleri aklıma geldi.
Afrin’de şehit olan Bozkurtlar, “Kızıl Elma’ya gidiyoruz” diyen Bozkurtlar, 4600 terörist leşi alan Bozkurtlar aklıma geldi. Şimdi ise “Afrin'in bedeli İstanbul oldu” diye camilere dönüp şampanya patlatanlar zafer kutluyor. İşte bu yüzden “Yenilgimiz kutlu olsun!” diyorum. Kutlu yenilgiler tekrar dirilmeye hep vesiledir çünkü…
Sözde gazeteci Amed Dicle nasıl “Afrin'in bedeli İstanbul oldu... Her biji İstanbul...” demesin ki?
Türk Ordusu, 4600 teröristi elindeki ABD silahlarıyla birlikte Afrin’de ezip geçerken, Afrin operasyonuna karşı çıkan CHP, HDP, İP beraber olup İstanbul’da zafer naraları atmıyor mu?
“YPG terör örgütü değil. Vatanını koruyan oluşum” diyen bir Genel Başkana sahip, her fırsatta YPG ve PYD’ye sahip çıkan parti kadroları olan CHP’nin adayı seçimleri kazanmadı mı?
Elbette ortaya çıkan bu tabloyu “Afrin'in bedeli İstanbul oldu” diyenler zafer olarak görecek ve gösterecektir.
Demokrasi işte bazen böyle bir şey… Kalabalıklar arasında maskeli hainler kendine zafer yolu buluyor. Ekrem İmamoğlu’nun aldığı 4.741.870 oyun hepsi böyle demek elbette demokrasiye ve İstanbul halkının iradesine karşı yapılmış büyük saygısızlık olur. Ama terör örgütü PKK’nın ve siyasi yaltakçısı HDP’nin gerek 31 Mart’ta gerekse 23 Haziran seçimlerinde niçin CHP, niçin Ekrem İmamoğlu dediğini de sorgulamak zorundayız. Hele ki teröristbaşı Apo’nun mektubunun ve terörist Osman Öcalan’ın TRT’ye çıkarılmasının da bu propagandaya katkı sunduğu düşünülürse, bu tartışmanın netleştirilmesi gerekiyor.
Kandil adına son olarak Besê Erzincan isimli terörist "HDP’nin seçim stratejisi AKP-MHP faşist iktidarına kaybettirilmesiydi, bunun için de İmamoğlu’nu desteklemişti. İmamoğlu’nun pozisyonu biraz farklıdır. İmamoğlu, İstanbul seçimlerini kazanma amaçlı bazı söylemlerde bulundu. Bu söylemler olumludur. " açıklaması yaparak sahiplenmeyi çok netleştirmiştir.
23 Haziran İstanbul seçiminden iki gün önce terör örgütü PKK’nın yayın organı Özgür Politika, teröristbaşı Cemil Bayık’ın “AKP kaybederse yeni dönem başlar. Sayın İmamoğlu’nun İstanbul seçimlerini kazanması Türkiye’de siyasi açıdan çok büyük değişiklikler getirir. İstanbul tek başına bir şehir olarak düşünülmemeli.” sözlerini manşet yapmıştı. PKK’nın Kandil’deki en yetkili ismi olan teröristbaşı Murat Karayılan’ın “İnsanlarımızın AKP-MHP’yi İstanbul’da bir kez daha yeneceklerine inanıyorum” çağrısı, HDP’nin de “ Öcalan’ın mesajlarını aldık. Stratejimiz aynen devam ediyor. Oylarımız Ekrem İmamoğlu’na “ açıklaması bu manşetin altında haber olarak yer alıyordu. Seçimlerden 5 gün önce PKK’lı Selahattin Demirtaş’ın “Bugün için, Sn İmamoğlu’nun söyleminin desteklenmesi gerektiğine inanıyoruz.” Açıklamasını yanyana koyduğumuzda seçim sürecinin son 1 haftasında Kandil- HDP-Demirtaş uyumlu bir şekilde “Ekrem İmamoğlu’nu destekleme” kararında seferberlik haline geçtiler. MHP Lideri Devlet Bahçeli’nin teröristbaşı Apo’nun mektubu tartışmaları üzerine, seçimlerden önce “HDP-PKK-teröristbaşı ve terörist Demirtaş arasındaki derin çatlakların çok boyutlu analiz ve yorumu elbette yapılacak…” dediği ve açıklamasının omurgası yaptığı bu ifadelerin daha net anlaşılması için şimdi atmosfer daha uygundur.
İşin en tuhaf, en garabet tarafı ne biliyor musunuz?
Hem 31 Mart’ta, hem 23 Haziran’da HDP’nin tüm oylarını ve Kandil’in tüm desteğini alan CHP ve İP, seçimden önce olduğu gibi seçimden sonra da MHP Lideri Devlet Bahçeli’yi teröristbaşı Apo’nun mektubu üzerinden suçluyorlar ve çeşit çeşit iftira atıyorlar. Kaldı ki, MHP Lideri Devlet Bahçeli’nin o cümlesi içinde “PKK’nın siyasi izdüşümü olan HDP’nin, CHP İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan adayına vermiş olduğu açık çek, verdiği katkı, gösterdiği yoğun ilgi ve alaka milletimizde büyük bir infiale neden olmaktadır. HDP ve Kandil CHP’nin yanında hizalanmıştır. “ ifade ve tespiti de ortada iken bunu nasıl yapabildikleri gerçekten siyasi bilimcilerin ve psikologların meselesi olmalıdır.
MHP Lideri Sayın Devlet Bahçeli geçtiğimiz günlerde “Bizi hedef alarak, İmralı canisinin mektubundan medet umduğumuzu, bu mektubu aklamaya çalıştığımızı, bu mektuba zımnen göz yumduğumuzu bırakınız iddia etmeyi, akıldan geçirmek, rüyada görmek, hayalini kurmak dahi alçaklıktır, arsızlıktır.” diyerek teröristbaşı Öcalan’ın mektubuna bakışını net ifade etse de, seçim öncesi terör örgütü PKK içindeki birbirinden farklı söylemleri de sorumlu bir devlet adamı olarak Türkiye adına değerlendirmişti. Tek amacı da kutsal şehir İstanbul’un üzerinde terör örgütü PKK’nın ve HDP’nin zafer narası atmasının önüne geçmekti.
Teröristbaşı Öcalan’ın, HDP’nin, Kandil’in, terörist Demirtaş’ın birbirine girmesi “iti ite kırdırma” taktiği olarak MHP Lideri Devlet Bahçeli’yi mutlu ederde, teröristbaşı Öcalan’ın HDP’ye yaptığı “tarafsız kalın” içerikli mektubu gündem olduğunda Kemal Kılıçdaroğlu ve Meral Akşener “HDP oylarını kaybedeceğiz” korkusuyla ağızlarını açıp yorum dahi yapamamışlardır. Hatta CHP ve İP’e yakın yazar ve yorumcular “Bu mektup olayı, Öcalan ile HDP’yi birbirine düşürme taktiği bu oyuna gelmeyin, duruşunuzu bozmayın” telkininde bulundular. Sonuçta da İstanbul kutlamalarını CHP, HDP, İP, FETÖ hep birlikte yaptı. Zafer naralarını hep beraber attılar.
MHP Lideri Devlet Bahçeli terörle mücadele eden tarafta ve “Afrin’i yıkın, teröristleri yakın” diyen ve bunun sonucunda 4600 teröristtin öldürülmesinde Cumhur ittifakı içinde en net etkisi ve katkısı olan kişi… Son 3 yılda Türkiye’de, Suriye’de ve Irak’ın kuzeyinde öldürülen 9 bine yakın teröristin leş olması yönünde hiç taviz vermeyen ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın bu konudaki duruşunu en çok destekleyen bir lider…
Şimdi de Türk Ordusunun Irak’ın kuzeyinde gerçekleştirdiği Pençe harekâtına “Irak’ın Kuzeyi köşe bucak temizlenmeli, tepeden tırnağa canilerden arındırılmalıdır. Pençe darbeleriyle teröristler doğduklarına pişman edilmelidir. PKK için kaçış ve kurtuluş yolları kapanmalıdır. Aynı durum PYD/YPG için de uygulanmalıdır. Mücadele gittiği yere kadar uzamalıdır.” sözleriyle destek veren ve bu operasyonu Kandil’e dayanması konusunda çok önemseyen bir liderdir. Şimdi böyle bir Lider, size göre teröristbaşı Apo’nun mektubundan medet umacak ama siz hem Kandil’in desteğini hem terör yaltakçısı HDP’nin tüm oylarını alarak sütten çıkmış ak kaşık olacaksınız. Öyle mi?
Siyasal terörist Sezai Temelli ile eşleşen Kemal Kılıçdaroğlu iken,
Siyasal terörist Pervin Buldan’la eşleşen Meral Akşener iken,
Terörist Demirtaş’la eşleşen Ekrem İmamoğlu iken,
Teröristbaşı Murat Karayılan’la eşleşen Ümit Özdağ iken,
Teröristbaşı Cemil Bayık’la eşleşen Koray Aydın iken,
Teröristbaşı Besa Hozat’la eşleşen Canan Kaftancıoğlu iken,
Teröristbaşı Andok’la eşleşen Aytun Çıray iken
Teröristbaşı Duran Kalkan'la eşleşen, Müsavat Dervişoğlu iken,
Teröristbaşı Bese Erzincan'la eşleşen Özgür Özel iken
Teröristbaşı Zerin Ruken’le eşleşen Lütfi Türkkan iken,
Terörist sözde gazeteci Amed Dicle ile eşleşen Yılmaz Özdil, Emin Çölaşan, Rahmi Turan, Fatih Portakal, İsmail Küçükkaya, Şirin Payzın, Şükrü Küçükşahin, Can Ataklı, Sabahaddin Önkibar, Soner Yalçın, Deniz Zerek, Servet Avcı iken siz bize hangi hikâyeyi anlatıyorsunuz? Bu eşleşmelerin ortak noktası CHP ve Ekrem İmamoğlu’na destektir. Ve bu eşleşmeler Kandil, CHP, HDP, İP arasında uzar gider. Birçok isim listesi hazırlanır. Ama bu isimler bu sayfalara sığmaz.
MHP Lideri Devlet Bahçeli’yi alçakça “Apo’nun mektubundan medet ummakla suçlarken” siz bu medet durumunu aşıp, HDP’nin tüm oylarını ve Kandil’in desteğini nasıl aldınız? Hadi bunu bir açıklayın da bu konu tamamen kapansın…
Hadi biz “PKK içinde it iti ısırsın” dediğimiz için Apo’cu oluyorsak, sizin Kandil’deki tüm teröristbaşlarıyla ve PKK’nın siyasi uzantısı HDP ile Ekrem İmamoğlu için ortak noktada buluşmanız nasıl izah edilecektir?
Teröristbaşı Öcalan 23 Haziran için “tarafsız olun” derken aynı zamanda 31 Mart’ta HDP’nin CHP ve Ekrem İmamoğlu’na desteğini de netleştirmiştir. “Tarafsız olun” mesajından sonra Kandil’in ve HDP’nin Ekrem İmamoğlu’na daha çok sahip çıkması da gözden kaçmamalıdır. Son iki-üç güne sığdırılan mektup olayında ciddi tezgâhlar kendini hissettirmektedir.
Kemal Kılıçdaroğlu ve Meral Akşener’e tekrar tekrar soralım.
ABD silahlarıyla terör eylemlerini yöneten ve yönlendiren Kandil’deki teröristbaşlarıyla CHP ve Ekrem İmamoğlu’nu destekleme konusunda nasıl bir anlaşma yaptınız? Aranızda bir sözleşme var mı?
Başkasını medet ummakla suçlarken, siz Kandil ve HDP işbirliğini ne karşılığında sağladınız?
İstanbul seçim sonuçları belli olduktan sonra terör örgütü PKK’nın en üst düzey yönetim kademesi olan KCK Eşbaşkanlığının “23 Haziran’daki İstanbul seçimlerinde AKP-MHP faşizmine önemli bir darbe vuruldu. 23 Haziran’daki tutumunu da Önder Apo’nun ortaya koyduğu bu ölçü belirlemiştir. Önder Apo’yla Hareketimiz, Önder Apo’yla halkımız arasında özel savaşçıların anlamadığı ve anlayamayacağı tarihsel, toplumsal, düşünsel ve duygusal bir bağ bulunmaktadır.” sözleri altında Kemal Kılıçdaroğlu’nun ve Meral Akşener’in de imzası bulunmakta mıdır? Kandil ve HDP desteğine karşı ne vaat ettiklerini, neler verdiklerini bu isimler açıklamak zorundadır.
Kemal Kılıçdaroğlu sinsi bir şekilde bu gelişmeler karşısında susarken, “Avradı ar zapt eder, er zapt etmez.” atasözüyle tarif edeceğimiz Meral Akşener’in Kandil ve HDP ile eşleşmesi ortadayken tüm siyasi çirkefliğini göstererek zeytinyağı gibi üste çıkmaya çalışması ise artık iğrençliğin sınırlarını zorlamaktadır.
Kurduğu partinin program taslağına "Kürtlersiz bir Türkiye asla düşünülmemelidir. Böyle bir durumda, Fırat'ın ötesinin Kürdistan, batısının da Türkiye olarak kalmayacağı asla akıldan çıkarılmamalıdır." cümlesini koyduran…
Teröristbaşı Öcalan’a ait olan “Eşit vatandaşlık” kavramını parti programına koyduran…
"Bana göre Öcalan'a daha ılımlı, işte bir ev hapsi gibi imkân tanınarak, ister televizyonla, ister telefonla, görüntülü, görüntüsüz, gibi bir ortam sağlanması gerekir" diyen Mehmet Salim Ensarioğlu'nu partisinde Genel Başkan Yardımcısı yapan…
Talimatları İmralı ve Kandil’den alan terör yaltakçısı HDP’yi “Kürtlerin siyasal temsilcisi” ilan eden…
Terör yardım ve yaltakçısı HDP ile herkesin gözü önünde büyükşehirlerde ittifak yapan…
4600 teröristin öldürüldüğü Afrin operasyonuna PKK, YPG ve HDP’den bile önce ilk karşı çıkan…
Terör örgütü PKK’nın siyasi uzantısı HDP ve terörist Demirtaş’a seçim şarkısı hazırlayan Kardeş Türküler isimli müzik grubunda bulunmuş kişiyi parti kurucusu ve yöneticisi yapan…
Bu ve benzeri birçok PKK-HDP ilişkisi yaşayan Meral Akşener sende utanma namına zerre bir fazilet yok mudur?
MHP’de milletvekili olurken, yönetici olurken, bir elin yağda, bir elin balda iken “Devlet bey, çok iyi de bir stratejik akla sahiptir. Satranç oyuncusudur, hep 5 hamle sonrasını görür. Bazı şeyleri göze alır, ama demokrasinin yanında durur. Partiye zarar getirecek bir şey Türkiye'ye faydalıysa, onu yapar. Rastgele konuşmaz. Devlet Bey'i kamuoyuna doğru düzgün anlatamamamız bizim eksikliğimizdir. “ dediğin bir Lidere şimdi nasıl Apo mektubu üzerinden edepsizlik yapabiliyorsun?
Teröristbaşı Apo’nun kurduğu terör örgütü ve partisiyle işbirliği yapan sen iken partindeki karakteri, meziyeti, şerefi kokuşmuşlarla birlikte 24 saat MHP Lideri Devlet Bahçeli’ye nasıl saldırabiliyorsunuz?
“Utanması olmayanın, kendisi de yoktur.” sözünü herhalde boşa söylemediler. Sende utanma olmadığına göre senin gibi biri de yoktur. Siyasi edepsizliğin, çirkefliğin, Kandil ve HDP işbirliğin siyaset arşivinde kara leke ve ihanet olarak kalacaktır.
Kandil ve HDP ile ihanet pastasını bölüş, paylaş ve bunu yemek için kudurmuş gibi birbirinizle yarışın ama faturasını MHP’ye kesin. Sizde edep, ahlak olmadığı gibi akıl da yokmuş!
PKK ve HDP ile rant paylaşımına girenleri deşifre ettiğimiz gibi, kendi tarafımızda seçime bir ay kala yapılan yanlışları da görmemiz gerekmektedir. Binlerce teröristi imha eden, terörle kesintisiz mücadele eden tarafın adayının Diyarbakır gezisinde söyledikleri, PKK’lı Ahmet Kaya’nın kirli zihniyeti ortada iken onunla ilgili zamansız ve gereksiz ifadeler, hırpani kılıklı bir adamın Apo’nun sözde mektubuna aracı edilmesi ve onun canlı yayında alçak Apo hakkındaki sözleri, terörist Osman Öcalan’ın TRT’de konuşturulması izahı bile olmayan büyük yanlışlardır. Yanlış kişilerle amacı, zamanlaması, hedefi planlanmayan her söylem ve eylem aynı zamanda bumerang gibi kendini vurmaktadır. Zaten öyle de olmuştur. Bir de bu konuların mutfağına Bülent Arınç ve Nagehan Alçı gibi PKK ve FETÖ konusunda sicili bozukların konulması ise iğrenç bir menü olmaktan başka bir şey ortaya çıkarmamıştır.
Teröristbaşı Apo’nun mektubu gündem olduğu günden bu yana öldürülen terörist sayısı 100’ü geçti, mağaradan kafayı uzatan teröristler beşer onar paramparça ediliyor, Pençe Harekâtı’nda Türk Ordusu vura vura Kandil’e doğru ilerliyor. Gel gör ki, Kandil’in kucağında oturan, HDP ile birlikte zafer naraları atan Meral Akşener terörle mücadele eden tarafı Apo’cu yapıyor. Kemal Kılıçdaroğlu’nun kendisi bu konularda sinsi bir şekilde sussa da, CHP kadrosu ve medyası kendi ihanetini örtmek için özellikle MHP Lideri Devlet Bahçeli’ye saldırıyor.
Teröristbaşı Öcalan’ın kurduğu, terör örgütü PKK’nın siyasi uzantısı olan HDP ile seçim ittifakı yap, Kandil’deki alçaklarla aynı hedefte birleş, sonra terörle mücadele eden iradeyi Apo’cu yap. Allah belanızı versin.
MHP Lideri Sayın Devlet Bahçeli tüm suçlamalara, iftiralara, fitnelere geçtiğimiz günlerde yapılan MHP’nin grup toplantısında herkesin anlayacağı dilde cevap vermiştir.
İşte bu yüzden merhum Necip Fazıl Kısakürek’in “Bilip de cahil, anlayıp da unutkan, görüp de kör, duyup da hissiz kalmanın felaketine düşmeyeyim!..” sözlerini tam bu noktada muhataplarına hatırlatmakta fayda görüyorum.
Yenilgimiz, dirilmeye vesile olması adına tekrar kutlu olsun…
Yorum Yazın