Sahte senetlerle 250 milyonluk vurgun skandalı!

Ankara Mali Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü, geçtiğimiz günlerde iş adamları ve varlıklı ailelere pencere olarak bilinen yöntem başta olmak üzere senette uygulanan usulsüzlüklerle icra takibi başlatan şebekeye yönelik operasyonda aralarında hukuk bürosu sahibi avukat Osman Gökmen ile birlikte 5 kişiyi gözaltına alındı. 

İcra avukatı Osman Gökmen'in hukuk bürosunda çok sayıda avukatın çalıştığı ve 1830 icra dosyası takibi yaptığı görüldü. Hukuk bürosunun girişinde bulunan X-Ray cihazı ve aramada ele geçirilen balta, kılıç, ruhsatsız silahlar, çok sayıda mobil hat göze çarptı. Mali polisin 1 yıl süren teknik ve fiziki takibi sonucu avukat Osman Gökmen'in hukuki olarak süreci yöneticisi hem de senetlerde alacaklı olarak ismi bulunan kişileri temin ettiği ortaya çıktı. Osman Gökmen'in senetteki miktarı tahsis edebilmek için ailelere mafya avukatı olduğunu ve çocuklarıyla tehdit ettiği belirlendi.

POLİSLERE KUMPAS
Osman Gökmen kısa süre önce polis ekiplerine kumpas kurarak şikayetçi olduğu öğrenildi. Bir binanın otoparkında 'change' yapıldığı ihbarı üzerine olay yerine giden polis ekiplerinin karşısına hukuk bürosu çıktı. Binanın önünde polis ekiplerini gören Osman Gökmen durumu öğrenince ekipleri büroya davet etti. Ekipler gerek olmadığı söylemesine rağmen Gökmen ısrar ederek içeri aldı. Ekiplerin ayrılmasının ardından güvenlik kamerası görüntüleri ile birlikte iş yerinde usulsüz ve izinsiz arama yapıldığını söyleyerek şikayette bulundu.

Avukat Osman Gökmen'in sahte senetlerle mağdur ve tehdit ettiği ailelere SABAH ulaştı. Ankara'nın Gölbaşı İlçesi'nde gayrimenkul işi ile ilgilenen 32 yaşındaki İbrahim Köşker, E-Devlete gelen bildirim ile hayatının şokunu yaşadı. İbrahim Köşker, 2,5 milyon lira borcunun olduğu ve icra işlemlerinin başlatıldığını öğrendi. Köşker, avukatına durumun aktarmasıyla gerçek kısa sürede ortaya çıktı. Köşker, 2017 yılında Mehmet Nuri Besleyen isimli kişi adına 2,5 milyon liralık senette kendi imzasının olduğunu gördü. Köşker, icra işlemi başlatan kişinin ise avukat Osman Gökmen olduğunu öğrendi.
İbrahim Köşker, senetin sahte olduğuna dair hukuk mücadelesini başlatırken mal varlığını başkasının kaydırarak güvenceye aldı. İbrahim Köşker ile Mehmet Nuri Besleyen arasında geçmişte ticari ilişki olmaması ve birbirlerini tanımamalarına rağmen Besleyen'in verdiği ifade tezgâhın boyutunu gözler önüne serdi.

Mehmet Nuri Besleyen "Elmadağ Hasanoğlan'da bulunan petrol istasyonuma gelerek benden akaryakıt aldı. Kendisinin emlakçı olduğunu söyleyince bende kendisine benzinlik kurmak için bir arsa aradığımı söyledim. Bana çok düşüyor ben sana ayarlarım dedi. Bir gün yanıma gelerek abi sana arsa buldum dedi. Bana 2,5 milyon değerinde ama sana 1,7 milyon liraya bitiririm dedi. 700 bin lirasını peşin ver arsanın üzerinde haciz var bunları temizleyelim dedi. Geri kalan 1 milyon lirayı da tapuyu alırken öderiz dedi. Ben arsaya bakmadan kendisine 700 bin lirasını verdim. Daha sonra gelip gitmesi devam etti. Benden 1 milyon lira daha isteyerek tabuyu alacağız dedi. Ben daha sonra İbrahim Köşker'i Gölbaşın da araştırdım varlıklı ve iyi bir insan olduklarını öğrenmem üzerine 1 milyon lirayı kendisine verdim. Tapuyu bugün alacak mıyız diye sordum yok abi şimdi almayacak inanmıyorsan ben sana senet vereyim dedi. Bende kabul ettim ve bana 2,5 milyon liralık senedi bana verdi. Gittikten sonra o gün bu gündür beni oyaladı ve bana arsanın tapusunu veya paramı geri iade etmedi" şeklinde ifade verdi.

İCRA DURDURMAK İÇİN PARA İSTEDİ
Tezgâhın ikinci aşamasında ise devreye üçüncü bir şahıs olan Salih Ekinci girdi. Mehmet Nuri Besleyen iddiasına göre Salih Ekinci'ye olan borcu karşılığı seneti verdi. Salih Ekinci, aldığı seneti Avukat Osman Gökmen'e vererek icra takibi başlattı. İşin peşini bırakmayan İbrahim Köşker, Avukat Osman Gökmen'in hukuk bürosunda bir araya geldi. Osman Gökmen, icra durdurma karşılığında bir miktar para istedi aksi taktirdi işlemlere devam edeceğini söyledi. İbrahim Köşker, hukuk mücadelesine başlatırken avukat Osman Gökmen'de boş durmadı. Köşker'in kız kardeşinin evine icra memurlarını gönderdi. İcra memurlarını karşısında gören Köşker'in kız kardeşi sinir krizi geçirerek hastane kaldırıldı. Mahkeme süreci devam etmesine rağmen tacizde bulunan avukat Gökmen, defalarca icra işlemi için görevliler geldi. Köşker, 2 yıl boyunca kendi adına ticari faaliyette bulunamadı.

İMZA SONRADAN EKLENMİŞ
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı senetin sahte olup olmadığına ilişkin bilirkişi tayin etti. Bilirkişi, İbrahim Köşker'den resmi evraklarda bulunan imza ve yazı örneklerini aldı. Bilirkişi raporunda İbrahim Köşker'e ait yazının etrafında çerçeve şeklinde izin mevcut olduğunu ve kalem mürekkebinin renk tonu ve kalibresinin diğer bölümlerdeki yazılardan farklı olduğunu tespit etti. Mahkeme heyeti Nuri Besleyen'i 5 yıl hapis ve adli para cezası vererek cezalandırdı.

Avukat Osman Gökmen'in başka bir aileyi daha mağdur ederken senet üzerinde oynanan oyun bir kez daha karşımıza çıktı. Çay ocağı işleten Mehmet Kaynamazoğlu, paraya sıkışması üzerine Avukat Osman Gökmen ile ilişkisi olduğu iddia edilen Halit Özcan'dan 35 bin lira talep etti. Halit Özcan para vereceğini söylemesi üzerine baba Musa Kaynamazoğlu'nun evinde bir araya gelindi. Mehmet Kaynamazoğlu, 35 bin liralık seneti doldurarak babası Musa Kaynamazoğlu'na imza attırdı. Halit Özcan, 35 bin karşılığında 45 bin lira şeklinde geri ödemesi olacağı söyleyerek yeniden senet düzenlenmesi istedi.

Kaynamazoğlu ailesinin dalgınlığından yararlanan Halit Özcan, 35 bin lira senedi cebine koyarken yanında getirdiği başka senedi Kaynamazoğlu ailesinin gözleri önünde yırttı. Mehmet Kaynamazoğlu, hazırlamış olduğu 45 bin liralık senedi parayı aldığında vereceğini söyledi. Halit Özcan, 45 bin lira parayı vermemesi üzerine Mehmet Kaynamazoğlu, o senedi de kendisi yırtarak imha etti. 35 bin lira yazılı senedin üzerinde oynama yapılarak 35 bin Euro'ya çevirdi. Avukat Osman Gökmen, icra takibi başlatırken 3 ailenin geçimini sağladığı dolmuşu da otoparka çektirdi. İcra memurları baba Musa Kaynamazoğlu'nun evine gelerek evde bulunan eşyaları götürdü.

TEHDİTLER KARŞISINDA ÇOCUKLAR OKULA GİDEMEDİ
Hukuki sürecin başlamasıyla birlikte gerçekler ortaya çıkmaya başladı. Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı bilirkişi ve ATK Fizik İhtisas Dairesinden senet doğruluğu hakkında rapor talep etti. Hazırlanan raporunda Türk lirası yazısı üzerinde farklı bir kalemle 35 bin Euro'ya dönüştürdüğünü tespit edildi. Mahkeme, Halit Özcan'a resmi belgede sahtecilik ve dolandırıcılık sucundan 5 yıl hapis cezası verirken 150 bin lira para cezasına çarptırdı. Avukat Osman Gökmen, Kaynamazoğlu ailesinin üzerine adete kabus gibi çöktü. Kayanamazoğlu'nun 4 milyon değerindeki mal varlığına haciz tedbiri koyduran avukat Gökmen, baba Musa Kaynamazoğlu'nun evine sık sık icra memuru gönderirken tehtit ettiği de ortaya çıktı. Gökmen'in tehditleri karşısında çaresiz kalan aile çocukları bir süre okula gönderemedi.

Kaynak: ahaber