TBMM Başkanı Mustafa Şentop, TBMM’nin açılışının 102. yılı ve 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı töreni kapsamında mecliste konuştu.
TBMM’nin açılışının 102. yıl anma ve 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı töreni kapsamın birinci mecliste konuşma yaptı. Konuşmasında birinci meclisin, milli mücadelenin ve milli iradenin tecessüm ettiği, bir büyük mananın fizik bir mekana, bir binaya dönüştüğü yer olduğunu vurguladı.
23 Nisan 1920’de, birinci meclisin dar salonunun ne kadar geniş, ne kadar çok ve ne kadar güçlü bir mana doldurulduğunu belirterek, “Her şeyden önce tam bağımsızlık idealiyle bir siyasi varlık, bir devlet olarak hayatta olduğumuzun ilanı, böylece milletin mukadderatına bizzat el konulduğu hususu, milli mücadelenin yönetilmesi ve inkıraz yani çökme aşamasındaki devletin inşası. Bunların hepsi bu fiziken küçük binada, çok zor şartlar ve imkansızlıklar içinde bir araya gelen, büyük ideallerin ve iddiaların, devasa cesaretlerin ve sarsılmaz kararlılıkların sahibi insanların omuzlarında yükselmiştir. Milli mücadelemizin ilk esası şüphesiz ki tam bağımsızlık hedefidir. İkinci büyük esas ise, tam bağımsızlık yolundaki mücadeleyi mutlaka ve sadece millete dayanarak, milletten meşruiyet alarak yürütmektir” ifadelerini kullandı.
"İLK MECLİS ÜYELERİ GERÇEK MANASIYLA TEMSİLİ KARAKTERE SAHİP BİR 'HALK MECLİSİ' İDİ"
İlk meclis üyelerinin farklı meslek gruplarından olduğuna değinen Şentop, “İlk Meclis binamız ve bu sıralar, kürsüler çok şeye şahit oldu; ateşli konuşmalar, sert tartışmalar, uzun müzakere ve istişareler, İstiklal Marşının okunması ve kabulü, kazanılan zaferlere şahitlik etmenin gururu. Bu meclisin havasını böyle özel bir günde teneffüs etmek, o anları anmak, zihinlerimizde canlandırmak, yüreğimizde hissetmek aslında ne denli zor ve şerefli bir vazife yaptığımızı bizlere hatırlatıyor. İlk Meclis üyeleri; 115 memur ve emekli, 69 din adamı, 51 asker, 46 çiftçi, 37 tüccar, 29 avukat, 15 doktor, 6 gazeteci ve 2 mühendisten kurulu 380 milletvekiliyle çok farklı meslek gruplarından müteşekkil, gerçek manasıyla temsili karaktere sahip tam bir ‘Halk Meclisi’ idi” değerlendirmesinde bulundu.
Türkiye Büyük Millet Meclisinin açılışına giden süreçte, vatanın işgal ve ilhakına karşı giderek sesini yükselten ve irili ufaklı yaklaşık 2 bin 500 toplantı ve kongreyle açıkça bu işgale karşı koyacağını bütün dünyaya ilan edildiğini ifade eden Şentop, 23 Nisan 1920’de, bütün sözlerin, bütün seslerin ve bütün gücün bu mukaddes çatı altında birleştiğini ve Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin açılışıyla tek ses, tek yürek olduğunu bütün cihana gösterdiğine işaret etti.
"MİLLİ MÜCADELEMİZİN İLK ESASI ŞÜPHESİZ Kİ TAM BAĞIMSIZLIK HEDEFİDİR"
Milli Mücadelenin bir süreç olduğunu ve kesintisiz bir şekilde devam edeceğinin altını çizen Şentop, sözlerini şöyle tamamladı:
“Bir asır önce bu milletin varlığına kast eden düşmanların, bugün artık yeni silahları, araçları, taktikleri ve propagandaları var şüphesiz. Milletimizin bekasına yönelik saldırı bir asır önce akamete uğratılmış olsa da bugün farklı kisve ve şekillerde yeniden ortaya çıkıyor, ve şüphesiz gelecekte de çıkmaya devam edecektir. Bu sebeple, Millî Mücadele tarihin bir döneminde yapılmış ve tamamlanmış bir süreç değildir; Milli Mücadele süreklidir, kesintisiz devam etmektedir; devam edecektir. Hem ilk meclisimizin bu tarihî binası hem de 15 Temmuz’da bombalara maruz kalan şimdiki meclis binamız, millî iradenin tecelligâhı ve gerekirse karargâhı olarak bu milletin iradesine ve büyük karakterine, mücadelesine mekan olmaya devam edecektir. Kuvayı Milliye’nin ve İlk Meclis’in, fedakârlığın ve cefakârlığın timsali yiğitlerine, serdengeçtilerine selam olsun.”
Birinci meclisteki törene, Meclis Başkanı Şentop’un yanı sıra Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, Genelkurmay Başkanı Yaşar Güler, Kuvvet komutanları, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli ve bazı CHP milletvekilleri katıldı.
Yorum Yazın