MHP'li Ruhi Ersoy: "Necip milletimiz için vatan sadece üstünde yaşadığımız toprak parçasından ibaret değildir"

MHP Genel Başkan Başdanışmanı 25-26. dönem MHP Osmaniye Milletvekili Prof. Dr. Ruhi Ersoy'un açıklamaları şöyle:

Son günlerde cennet vatanımızın pek çok yerinden gelen yangın haberleriyle sâdece ormanlarımız ve vatanımız değil, yüreklerimiz de yanıyor. Yürek burkan acı haber ve görüntülere her gün yenilerinin eklenmesi, acı ve üzüntümüzün daha da derinleşmesine neden oluyor.

Yangınların bir an önce söndürülmesi için devletimizin tüm imkânlarının seferber edildiği, bununla birlikte yurdumuzun her köşesinden yangın noktalarına yardım için ulaşan gönüllülerimizin insanüstü ve cansiperane bir gayret gösterdiği de görülmektedir.

Bir kez daha şahitlik ediyoruz ki, necip milletimiz için vatan sadece üstünde yaşadığımız toprak parçasından ibaret değildir. Bizler için vatan; mübârek toprak parçasının yanında, üstünde ve altında barındırdığı her türlü canlı/cansız varlıklarıyla bir bütündür.

Yüce dinimizin emirleri ve millet olarak yaratılış fıtratımız gereği, bu bütünlük içindeki her varlık bizler için kutsaldır, ecdadımızdan bize mirastır ve gelecek nesillerimiz için emanettir. Bu kutsal emânetleri de canımız pahasına korumak en önemli vazîfelerimizdendir.

Bugünler bir kez daha göstermiştir ki, millî şuur sahibi her vatandaşımız, imkânı ve gücü nispetinde bu vazifesini yerine getirmeye çalışırken, diğer taraftan da yanan her yer için yüreğinde sızı hissetmektedir. Bu his, necip milletimizin karakteristik özelliğidir.

Öte yandan, vicdanlarımızı yakan bu elim tablo karşısında, bir kısım siyâset bezirganlarının da “mal bulmuş mağribi” gibi ellerini ovuşturarak siyâsi rant alanı oluşturma gayretleri de yine necip milletimizin gözünden kaçmamaktadır. Siyâset(!) insâniyetin önüne geçmiştir!

Millî şuurdan yoksun bu gürûha, yangını söndürmek için canından olan vatandaşlarımız ve başı kabak, yalın ayak avuçlarıyla su taşıyan asil milletimiz ibret olamadığı gibi kalplerinde taşıdıkları kin ve garezi bir kez daha ortaya çıkarmıştır.

Pek çok noktada, hemen hemen aynı anda çıkan yangınlarda, sorumlular, ihmâli ve kastı olanlar hukuk önünde elbet cezâsını bulmalıdır ve bulacaktır. Ancak böylesi bir acı tablonun, hükûmete karşı bir manivela olarak kullanılmak istenilmesi, en hafif ifadeyle ahlâksızlıktır.

Elbette hiç kimseden Liderimiz Sayın Devlet Bahçeli’nin; “önce ülkem ve milletim, sonra partim ve ben” inanmışlığını beklemiyoruz. Zira bu düşünce, herkese nasip olmayacak kadar yüce bir anlayışın ve ahlâkın tezâhürüdür.

Çeşitli emperyalist güçlerin ülkemiz için tekrar düğmeye bastığı, söz konusu yangınların da bu çerçevede düşünülmesi gerektiği de ayrı bir değerlendirme konusudur. Ancak bilinmelidir ki; milletimiz ve devletimiz, her türlü plana ve tuzağa karşı ezelden şerbetlidir.

Unutulmamalıdır ki, her karışı şehitlerimizin kanıyla sulanmış bu topraklar, bundan tam yüz yıl önce Polatlı önlerine kadar gelen emperyalist maşalarına ve en son 15 Temmuz taşeronlarına nasıl mezar olduysa, bugünlerde yine görülmekte olan benzer zihniyetlere mezar olacaktır.

Türk milleti ve O’nun sahibi olduğu köklü devleti, 2023’e giderken, her türlü oyunu, ferâseti ve dirayeti ile bozacak güç ve kudrete sahiptir. Aynı zamanda bu kudret ve ferâset, olaylar karşısında timsah gözyaşı dökenleri, istismarcıları ve fırsatçıları da not etmektedir.

Ciğerimizi yakan yangınlarda hayatını kaybeden vatandaşlarımıza Allah’tan rahmet, yakınlarına baş sağlığı diliyoruz. Milletimiz ve devletimiz kendilerini asla unutmayacak ve minnetle yâd edecektir.

Ayrıca, ciğerimizin yandığı bu günlerde Milletimize bir nebze olsun serinlik yaşatıp, göğsümüzü kabartan millî okçumuz Mete Gazoz'a ve Kadın Voleybol Takımımıza, ülkemizi başarıyla temsil eden her bir sporcumuza teşekkür ediyor, başarılar diliyoruz.