MHP Tokat Milletvekili Yücel Bulut, tarım ve hayvancılıkla uğraşan işletmecilerin, köylülerin, çiftçilerin sorunlarını meclis gündemine taşımaya devam ediyor.
YÜCEL BULUT ÇİFTÇİNİN SORUNLARINA SAHİP ÇIKIYOR...
"ÇİFTÇİ GİRDİ FİYATLARINA YETİŞEMİYOR"
Kuraklık sonrasında yapılan desteklemelerin doğru adrese ulaşması noktasında sıkıntılar olduğunu kaydeden Yücel Bulut, "Bu destek ağır ekonomik koşulları nedeniyle yeterli olmadığı göz önüne alınarak ek destek paketleri doğru adrese doğru yere ulaşacak şekilde revize edilmeli ve dizayn edilmelidir" dedi.
DESTEK PAKETİ YETERSİZ
Tarım ve hayvancılığın emtia fiyatlarını fahiş derecede yükseldiğini, kuraklığın da ayrı bir sıkıntı olarak yaşandığını ifade eden MHP Tokat Milletvekili Yücel Bulut, "Ttüm dünyayı etkileyen ve ülkemizde de yaklaşık iki yıldır sosyal hayatı olduğu gibi ekonomik hayatı ilişkileri de derinden sarsan pandemi süreci nedeniyle ve üstüne de son birkaç aydır maalesef ki yaşanan yoğun kuraklık sebebiyle de süreçten en fazla zarar gören kesim esnaflarımızla birlikte köylülerimizle çiftçilerimiz olmuştur. Tarım Bakanınız sağolsunlar dekar başına 100 TL kuraklık desteği açıklamıştır. Bu destek nedeniyle hem cumhurbaşkanımız hem de tarım bakanımıza da şükranlarımı sunuyorum.
Ancak belirtmemiz gereken bir husus var. İçinde bulunduğumuz koşullarda hem bu desteklerin doğru yere doğru adrese ulaşıp ulaşılmadığına ilişkin güçlü bir denetim merkezi kurulmalıdır. Hem de bu deste ağır ekonomik koşulları nedeniyle yeterli olmadığı göz önüne alınarak ek destek paketleri doğru adrese doğru yere ulaşacak şekilde revize edilmeli ve dizayn edilmelidir" diye konuştu.
FİRMA MANİPÜLASYONLARI VAR
Döviz kurlarındaki artışın da ayrı bir sıkıntı olarak yaşandığını aktaran Yücel Bulut, "Son zamanlarda özellikle döviz kurlarındaki artış nedeniyle maalesef gübre ve yem ve zirai ilaç ve mazot fiyatlarına hemen her gün zam olarak yansımaktadır. Tabi ki bu artışlar da günlük meydana gelen bu artışlar da sadece döviz kurlarındaki yükselme değil aynı zamanda maalesef bu alanlarda gerçekten faaliyet gösteren firmaları manipülasyonu ve bu süreci istismar etmesi buradan faiz çıkar elde etme çabaları olduğuna ilişkin toplumda genel bir kanaat ve genel bir algı vardır" ifadelerini kullandı.
Tarımda kullanılan girdilerin yüzde 100'den fazla arttığını kaydeden Yücel Bulut açıklamasını şöyle sürdürdü:
SAMAN İHRAACATI DURDURUN
"Şimdi özellikle O Dapbe Üre ve gübre fiyatlarındaki artışlarındaki size aktarmak suretiyle tablonun daha net ortaya konulmasını arzu ediyorum şimdi dap gübresi dediğimiz taban gübre fiyatları bir sene önce 120 TL iken bugün torbası 290 TL'ye ulaşmıştır. Yine geçen yıl 100 TL olan Üre gübre fiyatlarının bu sene 220 TL olduğu görülmektedir. Yani her iki gübre de de %100 den fazla artış söz konusu olmaktadır Ve bu artış köylümüz ve çiftçimizi artık tahammül eşiklerini çok ama çok uzağa sürüklemiştir. Şimdi gübre fiyatlarının yanında yem fiyatları ise hemen hemen her gün adeta borsaya dönmüş her gün fiyat oynaklığı ve fiyatların yükselmesi doğrudan çiftçimizi mağdur eder hale gelmiştir. Şimdi yine bu fiyatlardan birkaç örnek vermek gerekirse geçen yıl 80 TL olan süt yeminin fiyatı bu yıl 165 ye kadar artmış durumdadır. Fabrika yemlerinin dışında kaba yem dediğimiz alanlarda da yine yaşanan kuraklık nedeniyle olağanüstü bir artış söz konusudur.
Tarlada 65 0,70 TL civarında iken kaba yem fiyatları nakliye ve işçiliğinde eklenmesiyle bu rakamın çiftçiye teslimi 0,90 TL bulmaktadır. Yonca fiyatları 0,170 TL'ye siyahlık mısır fiyatları ise henüz piyasa oluşmamakla birlikte 0,60 TL civarına kadar yükselmiştir. Bu durumun karşısında iç piyasada bu denli ihtiyaç varken ve fiyat artışı karşısında köylümüz ve çiftçimiz eziliyorken acilen tarım Bakanlığının saman ihracatını Türkiye'nin elindeki bu hazinenin ihracını durdurması gerekiyor, iç piyasada kullanmasını yol ve yöntem metotlarını geliştirmesi gerekiyor."
KÖYLÜMÜZÜN ÇİFTÇİMİZİN ACİLEN DESTEKLENMESİ GEREKİYOR
Desteklemelerle ilgili konulara da dikkat çeken Yücel Bulut, "Toprak mahsulleri opsi marifetiyle süspansiyonlu buğday ve arpa satışları yapılıyor ve burada da maalesef ki bu desteklemelerde, süspansiyonlu buğday, arpa satışlarında büyük işletme de büyük sermaye grupları ellerinde hazır para olması sebebiyle çok büyük faydalar sağlarken, küçük işletmecilerimiz üreticilerimiz ve köylülerimiz bu desteklemelerde maalesef süspansiyonlu satışlarda yeteri kadar faydalanamıyor.
Tabi oluşan bu tablonun hepimizi sevk ettiği temel bir endişe var 2008 ve 2009 yıllarında köylümüzün ve çiftçimizin özellikle hayvancılık iştigal eden köyümüzün ve çiftçimizin işini sürüklenmiş olduğu açmaz nedeniyle yaklaşık 1 milyon inek kesime gönderilmiştir. 1 milyon ile kesime de gönderilmesi neticesinde biz 8,5 milyar dolarlık hayvan ithalatı yapmak durumunda kaldık şimdi bir kez daha bu tablonun ortaya çıkmaması için hayvan ithal eder hale gelmememiz için köylümüzle çiftçimizin acil olarak desteklenmesi gerekiyor. Aksi taktirde süt et sebze meyve konularında da tamamen dışa bağımlı olacağımız bir süreci maalesef kendi elimizle sebebiyet verip oluşturabiliriz" dedi.
SÜT YEM DENGESİ BOZULDU
Bulut açıklamasını şöyle sürdürdü:
"Tüm üretim zincirleri içerisinde en az kazanan köylümüz ve çiftçimiz sütün köylüden üreticiden Temel üreticiden alındığı fiyat: 2,80 TL oysaki sizler sütü markette 9 TL'den satın alıyorsunuz yani köylünün binbir zorlukla hiçbir kar elde edemeden kazanan sütten birileri çok fahiş rakamlar kazanıyor. Bunu üreticiye 9 TL'den satıyor bu üretim zinciri içerisinde her ezilen köylü kesimin köylülerin fahiş rakamlar kazanmak gibi fahiş kârlar elde etmek gibi gayretleri bulunmuyor. Onlar sadece hak ettiklerini alma derdinde dolayısıyla burada köylünün özellikle süt üretiminde bulunan köylünün de ek tedbirlerinin desteklenmesi, üretim zincirinin de diğer halkaların da bulunan bir büyük ticari yapılar tarafından yapılan sömürülmesinin de önüne geçilmesi gerekiyor.
Şimdi normalde süt bakiyesinde olması gerekiyor. Eskiden 1 kg 1 litre süt ile köylü 2 kg yem alabiliyordu, şu anda fiyatlarda geldiği nokta sebebiyle 1 kg sütün karşılığında 1 kg dahi yem alamaz noktada dolayısıyla bu parkenin bir şekilde piyasanın denetlenmesi ile desteklenmeleri de 1:30 parkesine çekilmesi gerekiyor aynı zamanda esnafımıza devletimiz var olsun bir destekleme paketi açıldı ve esnafımızda yaralarına merhem olmasa bile bir nebze katkı sağlayabilecek ekonomik ve nakli yardımın önü açıklanan Paketi açıklandı Şimdi elbette ki toplumda Esnaflarımız kadar maddi yardımın ihtiyacı ve desteğe olan bir kesim de çiftçilerimiz ve köylülerimiz o yüzden ileri bir şekilde çiftçilerimizde kapsayan, bir gariban köylümüzü kapsayan nakli yardım kiti inşallah devreye girmesini umut ediyoruz önümüzde kurban bayramı süreci var."
KURBAN BAYRAMI ÜRETİCİNİN UMUDU
Kurban Bayramı ile ilgili olarak üretici kesimlerin umudunun taze tutulması gerektiğinin altını çizen Yücel Bulut, "Bir kez daha kırsal kesimde köylümüz ve çiftçimiz son olarak yaşamış olduğu travmalardan sonra bu modunu kurban bayramına bağlamış durumda. Burada kurban satışları ile elde edeceği geliri elde etmeyi umduğu gelir ile bir nebze olsun nefes almayı umut etmekte. Dolayısıyla özellikle Anadolu'da hali ve vakti yerinde olan, kurban kesme kurban kesme imkânı olanların bu kurbanların da köylünün bulunduğu hal ve şartları düşünerek eğer mümkünse birden fazla kurban kesmesini biz inşallah diliyor ve tavsiye ediyoruz.
Bunun sebebi şu toplamasa yüzyıllardır var olan dayanışma ruhunun en güzel örneklerinden bir tanesi vesile olur böyle bir davranış hem alınacak kurbanlarla bu sektöre emek veren köylülerimize bir nebze desteklemiş olacağız, hem de kesilen etleri gariban ailelere ulaşmasıyla da inşallah bir çok gariban yüzünü güldürecek. Beni dinlediğiniz için teşekkür ederim ve milletvekili arkadaşlarımıza da kendi bölgelerini sorunlarını dile getirme getiren arkadaşlarımıza da ayrıca şükranlarımı sunuyorum" diyerek açıklamasını tamamladı
Yorum Yazın