MHP Grup Başkanvekili Erkan Akçay'dan Millet İttifakı'na çok sert sözler sarfetti.
MHP Grup Başkanvekili Erkan Akçay, CHP’nin başını çektiği zillet ittifakının Türkiye düşmanlarının taşeronluğunu yaptığını söyledi.
CHP’nin başını çektiği zillet ittifakının Türkiye düşmanlarının taşeronluğunu yaptığını söyleyen MHP Grup Başkanvekili Erkan Akçay, “Türkiye’de siyaseti dizayn etmek isteyen emperyal güçler 2010 yılında fetöcü hainler üzerinden kaset kumpasıyla CHP’nin başına Kılıçdaroğlu’nu getirerek CHP’yi yeniden dizayn etmişlerdir. Kılıçdaroğlu; CHP’nin başına gelir gelmez Atatürkçüleri ve milliyetçileri partiden ihraç etmiştir. Fetöcüleri, pkk yandaşlarını, HDP’lileri ve Türkiye düşmanlarını CHP yönetimine dolduruyor.
İP genel başkan yardımcısı Koray Aydın’ın da ifadesiyle fetöcüler İP başkanına açık şekilde destek vermişlerdi. Pkk terör örgütünün siyasi temsilcisi HDP ise açıkça Türkiye Cumhuriyeti’ne düşmanlık yapmaktadır. Görüldüğü üzere CHP’nin genel başkanını fetö terör örgütü üzerinden emperyalistler belirlemiştir.
Yine aynı şekilde emperyalist güçler fetö terör örgütü üzerinden İP başkanına açık destek vermiş, İP başkanının organizasyonlarına katılarak destek vermişlerdir. Zillet ittifakı, Türkiye düşmanlarının ağzıyla konuşup milli meselelerimize muhalefet ederek kendilerini iş başına getiren emperyalistlerin taşeronluğunu yapmaktadır.” dedi.
MHP Grup Başkanvekili Erkan Akçay, sözlerini şöyle sürdürdü:
Zillet ittifakının Cumhurbaşkanı adayının emperyalist güçler tarafından belirleneceğini söyleyen MHP’li Akçay, “Emperyalist güçler son yıllarda büyük teknolojik atılımlar yapan ve milli çıkarlarına sahip çıkan Türkiye’ye karşı siyasi ve ekonomik operasyonlar düzenlemektedir. Emperyalist güçler taşeronları fetö terör örgütü üzerinden 15 Temmuz hain darbe girişiminde bulunmuştur. ABD eski başkanı Trump Türkiye’yi ekonomik operasyonla tehdit etmiştir. AB ülkeleri hep birlikte Mavi Vatan, Libya, Suriye, Irak ve Dağlık Karabağ’da Türkiye’nin karşısında birleşmiştir. ABD Başkanı Biden “Erdoğan’ı yenmeleri için Türkiye’deki muhalefete daha çok destek vermeliyiz.” demiştir.
Kılıçdaroğlu Biden’ın ABD başkanlığı kesinleşmeden sosyal medya üzerinden tebrik ederek adeta “bizi unutmayın, biz sizin yanınızdayız.” mesajı vermiştir. Kılıçdaroğlu’nun dış politikadan sorumlu genel başkan yardımcısı Ünal Çeviköz 22 Kasım 2020’de Amerikan Alman Marshall Fonu (GMF) adlı düşünce kuruluşunun panelinde yaptığı konuşmada “Türkiye S-400’leri aktif hale getirmemelidir. CHP’nin liderlik edeceği hükümet döneminde S-400’ler aktif hale getirilmeyecektir.” diyerek adeta “Bizi iktidar yapın. Türkiye’nin milli çıkarları önemli değil, siz ne isterseniz biz onu yaparız” diyerek ABD’den iktidar dilenmiştir. ABD merkezli vakıflar, Türkiye aleyhine haber yapan zillet ittifakı yandaşı televizyon ve gazetelere para akıtmaktadır. Kılıçdaroğlu “ Bizi parasıyla satın alabileceğini düşünen AB ile çetin müzakere edeceğiz” diyerek AB’ye “Bizi destekleyin, biz sizinle her şeyi müzakere edebiliriz” mesajı vermektedir.
Kılıçdaroğlu’na sormak gerekir AB ile neyi müzakere edeceksin:
Misak-ı Milli'yi mi? Ege adalarında kıta sahanlığını mı? Mavi Vatan’ı mı? Pkk terör örgütüne verdikleri desteği mi? iktidar olmak üzerine bunlardan taviz mi vereceksin?
Tüm bu gelişmelerin yaşandığı bir ortamda CHP’li Hatay Büyükşehir Belediye Başkanı Lütfü Savaş Cumhurbaşkanı adayının belirlenmesinde başarı ve birikimin tek şart olmadığını söyleyerek “ Cumhurbaşkanı adayı sadece başarı ve birikimle olmuyor. Ulusal ve uluslararası karar vericilerin işaret edeceği bir insanı yapacaklar” demiştir.
Yukarıda ifade ettiğimiz üzere, emperyalist güçler taşeronları fetö terör örgütü üzerinden zillet ittifakının liderlerini belirlemiştir. Zillet ittifakı bugün milli çıkarlarımıza karşı çıkan söylem ve politikalarıyla emperyalist güçlerin taşeronluğunu yapmaktadır. Emperyalist güçler genel başkanlarını belirledikleri ve her türlü desteği verdikleri zillet ittifakının Cumhurbaşkanı adayını da belirlemek isteyecektir.
Bu anlamda CHP Hatay Büyükşehir Belediye Başkanı Sayın Lütfü Savaş’ın tespiti doğrudur. Emperyalist güçlere ve zillet ittifakına hatırlatmak gerekir: Türkiye Cumhuriyeti bağımsız bir devlettir. Sömürgeye vali atamıyoruz. Türkiye Cumhuriyeti’nin Cumhurbaşkanını seçiyoruz. “Türkiye Cumhuriyeti’nin Cumhurbaşkanı adayını emperyalist güçler belirler” demek emperyalizme boyun eğmek ve Türkiye’ye ihanet etmektir.
Yorum Yazın