MHP Grup Başkanvekili, Manisa Milletvekili Erkan Akçay, ABD Başkanı Biden'in iddiasıyla yeniden gündeme gelen sözde Ermeni soykırımı iddialarına yönelik değerlendirmelerde bulundu.
Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Grup Başkanvekili, Manisa Milletvekili Erkan Akçay, ABD Başkanı Biden'in iddiasıyla yeniden gündeme gelen sözde Ermeni soykırımı iddialarını değerlendirdi. Akçay, CHP ve İP Başkanlarının tutumunu eleştirerek "Hiçbir milli meselede amasız fakatsız cümle kuramayan bu çürükler, düşman sözünü bile hükümete yönelik eleştiri için manivela yapıyorlar. İşbirlikçilik böyle bir şey!" dedi
MHP Grup Bşakanvekili Erkan Akçay, HDP'nin de artık Gazi Mecliste işi olmadığını belirterek şu değerlendirmelerde bulundu:
TÜRKİYE KÖŞEYE SIKIŞTIRILMAK İSTENİYOR
"Türk ve Türkiye düşmanları, her yıl 24 Nisan’da sözde soykırım yalanlarıyla karalama kampanyaları başlatmakta, asılsız ithamlarla ülkemize düşmanlık yapmaktadırlar.
ABD, İngiltere, Almanya, Fransa, Ermenistan gibi ırkçı, darwinist, materyalist ve emperyalist ülkeler, terör propagandası yapan bir takım uluslararası kuruluşlar, dernek, vakıf ve localar tarihi gerçekleri çarpıtarak, Türkiye’yi köşeye sıkıştırmaya çalışmaktadır.
Birinci Cihan Harbi yıllarında, 30 Ekim 1918 Mondros Mütarekesi ve 10 Ağustos 1920 Sevr Antlaşması’yla Türkiye’yi işgal hevesleri kursaklarında kalan emperyalist ülkeler, “Ermeni Meselesi”ni ve komitacılık yapmaya çalışan Ermenileri politik bir araç olarak kullanmaktadır.
SÖZDE SOYKIRIM İDDİALARI HUKUKİ DEĞİL SİYASİDİR
Sözde soykırım iddiaları, hukuki değil siyasidir. Emperyalist ülkeler, Ermenileri kandırmış, “Büyük Ermenistan” hayalleriyle oyalayarak çıkarları doğrultusunda piyon olarak kullanmıştır.
93 Harbi’nden sonra imzalanan Ayastefenos ve Berlin Antlaşmasıyla (1878) Rusya, İngiltere ve Fransa;Osmanlı Devleti’ni Ermeni Islahatı yapmaya zorlamış, bölücülük faaliyetleri yapmaları için bazı Ermenilere Hınçak ve Taşnak gibi terör komitaları kurdurarak akıllarını çelmiştir.
ERMENİSTAN'IN İLK BAŞBAKANININ İTİRAFI
Ermenistan’ın ilk başbakanı W. Katchaznouni, Nisan 1923’te Taşnaksutyun Partisinin Bükreş’te düzenlediği konferansa sunduğu raporda Rusya’nın vaatlerine kanarak katliamlar yaptıklarını, Türk düşmanlığı yaparak tehciri zaruri hale getirdiklerini birinci ağızdan itiraf etmiştir.
Türkiye’nin mesele ile ilgili tarihi ve hukuki tezleri açık ve nettir. Tarihsel süreç içerisindeki kırılma noktaları iyi analiz edilmelidir.
OSMANLI DÖNEMİNDE ERMENİLER
Ermeniler, Osmanlı Devlet idaresinde yüzyıllarca huzur içinde yaşamış, devlet ve toplum hayatının her alanında; Vezirlik, Babı-Ali, Tercüme Odaları, Darphane Nazırlığı gibi devlet kademelerinde ve mimarlık, zanaatkârlık, tüccarlık gibi meslek alanlarında yer almışlardır.
Fakat Ermeni Komitacılar, emperyalistlerin direktifleriyle 1850’lerde başlattıkları bölücü terör saldırılarını 1895 Sason Ayaklanmasıyla tırmandırmış, Osmanlı Devleti’nin 1914’te 1. Dünya Savaşı’na girmesini fırsat bilerek, suikast, terör ve isyan girişimlerini artırmışlardır.
1877’de Cenevre’de kurulan İhtilalci Hınçak Örgütü, 1890’da Tiflis’te kurulan Taşnak Sütyun Örgütü ve 1908’de İstanbul’da kurulan Ramgavar Örgütü; Anadolu’da planlı ve sistematik katliamlar yapmıştır.
ERMENİ ÇETELERİN İSYANLARI
Ermeni Çeteler, Rusların Doğu Anadolu’da işgalini kolaylaştırmak için, 18 Mart 1915 Çanakkale Savaşı’nı fırsat bilerek, 15 Nisan 1915’te Van, Bitlis ve Sivas’ta isyan çıkarmış, 100 binden fazla Müslüman Türk’ü katletmiştir.
Osmanlı Devleti, Çanakkale’de, Kafkasya’da, Musul ve Filistin’de yedi düvele karşı verdiği savaşın başarıyla hitama ermesi amacıyla Ermeni çetecilerin beşinci kol faaliyetlerine son vermek mecburiyetindeydi.
Dahiliye Nazırı Talat Paşa idaresinde 24 Nisan 1915’te yayımlanan bir genelgeyle Hınçak, Taşnak ve diğer Ermeni komitalarının kapatılması, belgelerine el konulması, liderlerinin tutuklanmasına karar verilmiştir. Genelgeyle komitacıların 235 elebaşı tutuklanmıştır.
24 NİSANI MALZEME YAPMALARININ NEDENİ KUYRUK ACISI
Emperyalistlerin ve onların yerli uşaklarının 24 Nisan’ı propaganda malzemesi yapmalarının nedeni kuyruk acılarından başka bir şey değildir. 24 Nisan kararı ile çete elebaşları derdest edilmiş, yılanın başı koparılmıştır!
Ermeni Diasporasının iddia ettiği gibi 24 Nisan’da hiç kimse, bir kişi bile öldürülmemiştir. “Ya devlet başa ya kuzgun leşe!” parolasıyla Devletin bölünmez bütünlüğü, milletin birliği savunulmuş, muhafaza edilmiştir.
İsyanların devam etmesi nedeniyle, 27 Mayıs 1915’te 3 maddeli bir Sevkiyat Kanunu çıkarılmış, isyana karışanlar Osmanlının Suriye vilayetine gönderilmiştir. İddia edildiği gibi zorunlu göç, Osmanlı Devleti’nin dışına değil, vatan toprakları olan Suriye Vilayeti’ne yapılmıştır.
1 MİLYON RAKAMI KUYRUKLU YALAN
Tehcir edilen Ermeni sayısı 450 bin civarındadır. Hınçakçı Diasporaların iddia ettiği 1 milyon rakamı gerçeklerle bağdaşmayan kuyruklu bir yalandır.
İsyan faaliyetlerine destek vermeyen Ermeniler, sanatkârlar, iş adamları, yaşlılar tehcirden muaf tutulmuş, 15 gün hazırlık süresi verilmiş, tehcir asker güvenliğinde trenlerle yapılmıştır.
20 Mart 1919 tarihli bir belgeye göre, savaştan sonra 232.679 Ermeni evlerine geri dönmüş, mülkleri iade edilmiştir. Kalan kısım ya Suriye ve çevre vilayetlerde kalmış ya da ABD ve Avrupa’ya göç etmeyi tercih etmiştir.
Osmanlı Devleti, 1. Dünya Savaşı’nda meşru savunma haklarını kullanarak bu kanunu çıkarmıştır. Tehcir, sadece vatan topraklarını korumakla kalmamış, isyana katılmadığı için isyancı komitacılar tarafından mezalime uğrayan Ermenilerin can ve mal güvenliklerini de korumuştur.
TEHCİR, ULUSLARARASI HUKUKA UYGUN
Tehcir uluslararası hukuka uygundur. Osmanlı Devleti, 19 Şubat 1919’da Danimarka, İsveç, Hollanda ve İspanya’ya verdiği notada tehcirin bir komisyon kurularak araştırılmasını teklif etmiştir.
Fakat gerçeklerle yüzleşmekten korkan iddia sahipleri, dün olduğu gibi bugün de tarihi gerçekler meydanına gelmekten, ihanetleriyle yüzleşmekten kaçmaktadırlar.
Sözde soykırım iddiaları tarihi, hukuki ve akli bakımdan gerçek dışıdır. Soykırıma yetkili mahkeme karar verir. BM 1948 Soykırım Sözleşmesi’ne göre, ancak suçun işlendiği ülkenin mahkemesi veya yetkili Uluslararası Ceza Mahkemesi, soykırım suçunun işlendiğine hükmedebilir.
BİDEN'İN AÇIKLAMASI DA HÜKÜMSÜZ VE HADSİZ
İlk olarak ABD başkanı Reagan’ın 22 Nisan 1981’de yaptığı sözde soykırım açıklaması ne kadar hukuk dışı ve geçersizse, Biden’ın 24 Nisan 2021’deki açıklaması da o kadar hükümsüz ve aynı zamanda hadsizcedir!
Türkiye’yi gerçek dışı yalan ve iftiralarla yaftalamaya çalışanlar; Türkiye’de, Ruanda’da, Cezayir’de, Irak’ta, Suriye’de Afganistan’da ve kendi ülkelerinin başkentlerinde yaptıkları soykırımların, katliamların hesabını versinler!
1915 TEHCİRİ SOYKIRIM SUÇUNUN HİÇBİR ÖZELLİĞİNİ TAŞIMAZ
Kaldı ki; 1915 Tehcir’i, Uluslararası hukukun belirlediği soykırım suçunun hiçbir özelliğini taşımaz. Tehcirin, her adımının hukuka uygun olduğu Osmanlı resmi kaynaklarında, bölgedeki yabancı raportörler aracılığıyla ve uluslararası tahkikat komisyonlarında belirlenmiştir.
Peki Soykırımı kim yapmıştır? Soykırımı yapan; Anadolu’da 518 bin, Karabağ’da 413 bin Türk’ü katleden Ermeni Hınçak- Taşnak Çeteleridir.
Asıl Soykırımcılar, 24 Nisan’ın mesulü olarak bildikleri Talat Paşa’yı 15 Mart 1921’de Berlin’de katleden, Atatürk’e suikast girişiminde bulunan Ermeni komitacılardır. 1973’ten sonra yurtdışında 31’i diplomat ve ailesi olmak üzere 58 Türk’ü şehit eden ASALA ve JCAG’dır.
Soykırımcılar; tehcire tabi tutulan Ermeni sayısının 3,5 katından daha fazla Türk’ü (1 Milyon 604 bin) göçe zorlayan ve katleden Hınçak- Taşnak ve diğer Ermeni terör örgütleridir.
Ermeni komitacıların saldırılarında Anadolu’da, Kafkasya’da, göç yollarında, köylerde ve ASALA saldırılarında 2 milyon 450 binden fazla Türk hayatını kaybetmiştir. Bu soykırım değil de nedir?
PKK, ASALA Terör örgütünün devamıdır. PKK, 24 Mayıs 1993’te Bingöl, 5 Temmuz 1993 Başbağlar’da, 21 Ekim 1993’te Derince başta olmak üzere bebek, kadın, yaşlı demeden on binlerce vatandaşımızı katletmiştir.
Hınçak-Taşnak, Ramgavar, ASALA, JCAG, PKK ve tüm terör örgütlerinin işlediği soykırım suçları nedeniyle yargılanmalı, “insanlığa karşı suçlar” kapsamında gerekli yaptırımlar uygulanmalıdır.
ASALA NE İSE PKK DA ODUR
PKK, asker, polis, güvenlik korucularımızı şehit etmiş, 6-8 Ekim’de ülkemizi yangın yerine çevirmeye teşebbüs etmiştir. ASALA ne ise PKK odur. PKK ne ise HDP de odur. HDP’nin 24 Nisan zırvalarıyla karın ağrıları çekmesinin nedeni bu kuyruk acısıdır.
Her zaman Türkiye’nin karşısında yer alan HDP şimdi de sözde ermeni soykırımı yalanıyla Türkiye Cumhuriyeti’ne ve Türk Milletine saldırmaktadır. Türk Milletine sözde soykırım iftirası atan ve yüzleşmeden söz eden HDP, öncelikle ASALA ve PKK’nın katliamlarıyla yüzleşmelidir.
GAZİ MECLİS İHANET ŞEBEKESİ HDP'DEN KURTULMALIDIR
Her zaman Türkiye’nin karşısında yer alan ve Türkiye düşmanlarının taşeronluğunu yapan pkk terör örgütünün siyasi ayağı HDP bir an önce kapatılmalı, siyaset ve Gazi Meclis bu ihanet şebekesinden kurtulmalıdır.
ABD Başkanı Biden Türkiye Cumhuriyeti’ni ve Türk Milletini sözde ermeni soykırımı yalanıyla suçlamaktadır. Dünyada soykırım denilince akla gelen ülkelerden biri de ABD’dir. Geçmişi ve bugünü soykırım ve ırkçılıkla dolu olanların bizi suçlaması tam bir alçaklıktır.
BİDEN ÖNCE KANLI TARİHİNE BAKSIN
Soykırım görmek isteyen ABD Başkanı Biden önce kendi tarihine bakmalıdır. Sonra Ermeni çetelerin Birinci Dünya Savaşı'nda ve Kurtuluş Savaşı’mızda Anadolu’da yaptığı katliamlara bakmamalıdır. Ermenistan’ın bütün dünyanın gözü önünde Hocalı’da yaptığı katliamlara bakmalıdır.
KILIÇDAROĞLU VE İP BAŞKANI HALA HÜKÜMETİ ELEŞTİRİYOR
Kılıçdaroğlu ve İP başkanı, Biden’ın sözde soykırım iftirası üzerinden bile hükümeti eleştirmektedir. Biden’ın açıklamasının Türkiye’nin yanlış dış politikasından kaynaklandığını söyleyecek kadar şirazeden çıkan Kılıçdaroğlu ve İP Başkanı HDP’ye ise tek kelime edememiştir.
Hiçbir milli meselede amasız fakatsız cümle kuramayan bu çürükler, düşman sözünü bile hükümete yönelik eleştiri için manivela yapıyorlar. İşbirlikçilik böyle bir şey!
DIŞ POLİTİKADA SİZİ RAHATSIZ EDEN NEDİR?
Türkiye’nin dış politikasında sizi rahatsız eden nedir? Karabağ’ın Ermeni işgalinden kurtarılması mıdır? Irak ve Suriye’nin kuzeyinde kurulmak istenen terör devletlerine engel olmamız mıdır? Kıbrıs’taki haklarımıza sahip çıkmamız mıdır? Mavi Vatanımıza sahip çıkmamız mıdır?
ABD Başkanı Biden, muhalefet partilerine destek vererek Türkiye'deki iktidarı değiştirebileceklerini söylemiştir. Kılıçdaroğlu’ndan kendisini açıkça destekleyen Biden’ı ve işbirliği yaptığı HDP’yi eleştirmesini beklemek hayal olur.
KILIÇDAROĞLU, BİDEN VE HDP İLE AYNI MI DÜŞÜNMEKTEDİR?
Kılıçdaroğlu soykırım yalanı konusunda Biden ve HDP ile aynı mı düşünmektedir?Aynı düşünmüyorsa sözde soykırım yalanını destekleyenleri neden milletvekili ve parti yöneticisi yapmıştır? TBMM’nde Türkleri Ermenilere soykırım yapmakla suçlayan CHP’li vekile neden sahip çıkmıştır?
Biden’ın sözde soykırım iftirası üzerinden bile hükümeti eleştirmeye kalkışan İP başkanı ve sıkışınca milliyetçi olduklarını söyleyen İP milletvekilleri ne hikmetse Türk Milletine sözde Ermeni soykırımı iftirasını atan HDP’ye tek cümle edememiştir.
HDP’nin “Bizim sayemizde o koltuklarda oturuyorsunuz” sözüne ses çıkartamayan İP’ten, HDP’nin bu skandal bildirisine ses çıkarmasını beklemek saflık olur. Çünkü İP başkanı diyet borcunu ödemek için HDP’yi aklayacak, Demirtaş’ı serbest bıraktıracak, onunla kahvaltı yapacak…
Bir kez daha ifade ediyoruz; Türk Devleti ve Türk Milleti 1915’te vatanımızı savunmuştur. Soykırım suçu işleyen yüce Milletimiz ve cihanşümul devletimiz değil, 1.Dünya Savaşı’nda ve Kurtuluş Savaşımızda düşman postu giyerek insanımızı katleden Hınçak-Taşnak-Ramgavar Çeteleridir.
Hiç bir güç Türk Milletinin onuruyla oynayamaz! Vatanımızı savunmaya devam edeceğiz."
Yorum Yazın