Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli, CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu'na "Kılıçdaroğlu’nun akli ve zihni melekeleri iyice laçkalaşmıştır. Sıkıştıkça denge ve kontrolünü kaybetmektedir. Kılıçdaroğlu, Cumhurbaşkanlığı seçimini kazanacağından bu kadar eminse, kendisine çok güveniyorsa, buyursun aday olsun, korkakça değil mertçe milletimizin huzuruna çıksın 'Ben de varım' desin. Kılıçdaroğlu’nun elinden tutan yok, önüne geçen yok, aday olmasına bildiğimiz kadarıyla mani bir hal yok. Ondan bundan kahkaha bekleyeceğine, kararını belirlesin, cesaretle arkasında dursun" sözleriyle tepkide bulundu.
İşte Bahçeli'nin açıklamalarından öne çıkanlar:
Ramazan 3 ayların sonuncusu, 11 ayın sultanıdır. Doğru yolun açık ve parlak bir delili olan yüce kitabımızın indirildiği aydır. İnsanlığın maruz kaldığı belaların dallanıp budaklandığı bir dönemde kalp temizliğine çok ihtiyacımız vardır. Bu ihtiyaç hali her geçen gün daha da şiddetlenmektedir.
Bir yanda iç savaşlar, hakimiyet kavgaları, kutuplaşmış ülkeler, ekonomik zorluklar varken diğer yanda gözle görülemeyecek kadar büyük bir virüsün insanlığa meydan okuyuşu söz konusudur.
İlkel dürtüler, ilkesiz yönetimler ne yazık ki beşeriyetin susadığı huzur ufkunu perdelemektedirler. Covid-19 salgını hayatını temel akışını kaygı verecek şekilde bozmuştur. Ramazan ayında sağduyu ve sükunet içinde orucumuzu tutarken, insanlığın hal ve gidişatını mutlaka gözden geçirmemiz zaruridir. Bayramı aslına uygun olarak karşılayabiliriz, vuslat için sabretmeliyiz. Ramazan ayı boyunca kısıtlayıcı tedbirlerle bayramı tıpkı eski günlerdeki gibi kucaklayabiliriz. Bugünkü dar boğazdan çıkabiliriz. Kurtulabilmek için seferberlik içinde hareket etmeliyiz. Covid-19'la mücadelenin başarıyla bitmesi için kurallara uymalıyız. Ramazanımız mübarek olsun, Rabbim yar ve yardımcımız olsun.
"BÖLÜCÜ TERÖR ÖRGÜTÜNÜN SONU GELMİŞTİR"
Terörle mücadelede kararlılıkla sürdürülmektedir. Ocak ayında başlatılan Eren operasyonları başarıyla devam etmektedir. Bölücü örgütün üst kademe yöneticilerini içinde yer aldığı 16 terörist etkisiz hale getirilmiştir. Hainler takip alınarak saklandıkları yerler tespit edilmiştir. PKK'nın elebaşları ihanetlerinin bedelini canlarıyla ödemişlerdir. Baharın gelişiyle birlikte saklandıkları delikten fareler gibi çıkmaya başlayan teröristler Türk milletinin kudretini bir kez daha görmüşlerdir. Onlar saklanacak biz bulacağız, şehitlerimizin hesabını sonuna kadar soracağız. Bölücü terör örgütünün sonu gelmiştir. Bu kanlı şebeke çocuklardan bile faydalanacak kadar alçaktır, şerefsizdir.
"GERÇEĞİ SAPTIRAN KİM VARSA DİLERİM Kİ BİR GÜN KENDİLERİNİ ZAP SUYUNUN DİBİNDE BULURLAR"
Hamza Adıyaman'ın PKK kampına kaçırıldığı ortaya çıktı. Hamza Adıyaman Zap suyunda değil PKK'nın ihanet kampındadır. Gerçekleri saptıran kim varsa dilerim ki bir gün kendilerini Zap suyunun dibinde bulurlar. Terörist Demirtaş'a siyasi maksatlarla müşfik ve müspet yaklaşanlar çocuklarımızın, kadınlarımızın, güvenlik güçlerimizin, hülasa Türk milletinin karşısında oluşmuş zillet cephesidir. HDP'ye müsamaha ve merhamet analara hakaret, babalara hıyanettir. Diyarbakır'da başlayan haklı eylemlerle HDP İl binalarının önünde çocuklarını bekleyen anaları selamlıyorum.
Geçen hafta bir başka acı haber Konya'dan geldi. Türk Yıldızlarına ait eğitim uçağının kaza kırıma uğramasıyla pilotumuz şehit düştü.
Türk vatanını parçalamaya hiçbir zalimin, hiçbir zilletin gücü yetmeyecektir. Bir ölürsek bin diriliriz. Milli varlığımız üzerinde operasyon yapmak isteyen emperyalistleri asla affetmeyiz. Aziz şehitlerimize Allah'tan rahmet diliyorum. Şehitlerin kanı yerde kalmayacaktır.
Fevzi Paşa 1924'ten 1944'e kadar Genelkurmay Başkanlığı görevini üstlenmiştir. Atyüzdekatürk, orduyu teslim ettiği Fevzi Paşa'ya büyük bir güven duymuştur. Milli ve manevi değerlerle dolup taşan Mareşal Fevzi Çakmak'ın önemli bir yeri vardır. Fevzi Paşa 10 Nisan 1950'de hayata gözlerini yummuş fakat dönemin hükümeti yas ilan etmeyerek vefasızlığı tescillemiştir. Mareşal Fevzi Çakmak Paşa her zaman kalbimizdedir. TSK millet ordusudur, kanun ordusudur.
104 EMEKLİ AMİRALİN BİLDİRİSİ
104 emekli amiralin imzaladığı darbe bildirisini haklı çıkarmaya çalışanlar vesayetçi çevrelerdir. Konu artık yargıdadır. Bu bildirinin arkasında duranların kimler olduğu neyin amaçlandığı elbette bağımsız mahkemeler tarafından sonuca kavuşturulacaktır. Bir amiral, hazırlanan metnin yayımlanmasından önce değiştirildiği iddiasını dile getirmiştir. Madem öyleydi, 104 kişiden birisi çıkıp da bu bildiriyi niçin inkar edemedi? 'İmza attığım metin bu değildir' itirazını niye yapamadı? Eğer bildirinin son hali İP’in yönetiminde bulunan ve ilk imzacı olan Ergun Mengi tarafından hazırlanmışsa, bunun izahını yapması gerekenler şüphesiz bellidir ve milletimiz açıklama beklemektedir. Kılıçdaroğlu, cehaletinin kurbanı olmaktan herhangi bir rahatsızlık duymamıştır.
"KILIÇDAROĞLU BU KADAR EMİNSE BUYURSUN ADAY OLSUN"
Kılıçdaroğlu’nun akli ve zihni melekeleri iyice laçkalaşmıştır. Sıkıştıkça denge ve kontrolünü kaybetmektedir. İleri derecede su kaynatmaktadır. Katıldığı bir televizyon programında, yoldaşı İP Başkanı’nı ters köşeye yatırıp, 'Ortak görüş olursa Cumhurbaşkanı adayı olurum' sözleriyle niyetini açık etmesi, bununla da kalmayarak kazanacağından şüphe duyulmaması gerektiğini söylemesi, zamanlama itibarıyla üzerinde durulması gereken bir beyanattır. Kılıçdaroğlu, Cumhurbaşkanlığı seçimini kazanacağından bu kadar eminse, kendisine çok güveniyorsa, buyursun aday olsun, korkakça değil mertçe milletimizin huzuruna çıksın 'Ben de varım' desin. MHP'nin ve Cumhur İttifakı’nın Cumhurbaşkanı adayı çoktan bellidir. Kılıçdaroğlu’nun elinden tutan yok, önüne geçen yok, aday olmasına bildiğimiz kadarıyla mani bir hal yok. Ondan bundan kahkaha bekleyeceğine, kararını belirlesin, cesaretle arkasında dursun.
"BİZ KÜÇÜK ORTAKLIKTAN GOCUNMUYORUZ"
Dünyaya milliyetçiliği anlatacağım diyen Kılıçdaroğlu sen gel onu külahıma anlat. Kendisine tavsiyemiz milletimize gölge etmesin. Gökkuşağı renklerine bürünerek işine baksın, bizden de uzak kalsın. Aynısı İP'in başkanında da mevcuttur. Bu zavallı sürekli bize küçük ortak diyor. Bu iplikçi başı mahalle aralarında dedikodu yapar gibi konuşmaktadır. Biz küçük ortaklıktan gocunmuyoruz. Milletvekili sayımızın 48 olduğunun da bilincindeyiz. Rabbim hiçbir partiyi zilletin küsüratı yapmasın.
RUSYA-UKRAYNA KRİZİ
Rusya ile Ukrayna arasındaki sertlik tonu sıcaklığını korumaktadır. Bu iki ülke arasında aklı selimin öne çıkmasını temenni ediyoruz. Ukrayna'nın toprak bütünlüğüne saygı esas olmalıdır. Moskova yönetiminin Donbas bölgesine askeri müdahale seçeceğinin masada olduğunu ifade etmesi milli güvenliğimiz açısından endişe verici gelişmelerdir. ABD Dışişleri Bakanı'nın uyarısı gelişmelerin seyrini değiştirecek boyutta değildir. Bölgesel çatışmadan kaçınmak, diplomasinin diliyle hareket etmek muhatap her ülkenin çıkarınadır.
Türkiye'nin kuzeyinde de güneyinde de kuşatma altındadır. Ukrayna ve Rusya arasındaki kutuplaşma derinleşirken eş zamanlı olarak Yunanistan'ın provoke edilmesi ateşle oynamaktır.
AB ZİYARETİNDE PROTOKOL TARTIŞMASI
AB'nin iki temsilcisinin ziyaretleri esnasında oturma düzeni günlerce tartışılmış, ülkemiz haksızca eleştirilmiştir. Kimin nerede ve nasıl oturacağı belliyken konuyu istismar edenler suçludur. Kimse kusura bakmasın, biz oturacağımız yeri de biliriz, buyur edip oturtacağımız yeri de biliriz.
İtalya’nın acemi ve çaylak Başbakanı Sayın Cumhurbaşkanı’na 'diktatör' iftirası atmıştır. Diktatör suçlaması, posta koymak değil, küstah ve kindar bir bühtandır. Diktatör arayan kendi geçmişine bakmalıdır.
BERLİN'DE HAZIRLANAN ARAŞTIRMA RAPORU
Sinsi ve sipariş bir çalışmadır. Partimizi, yeni hükümet sistemini ve Cumhur İttifakı'nı karalama çalışması bir senaryoya delalettir. Polis ve istihbarat kadroları MHP'ye açılmış diyorlar. Bu Alman vakfının bildiği ne varsa Türkiye'ye bildirmezse dünyanın en melanet vakfı olacağını buradan ilan ediyorum.
Yorum Yazın