Son dakika... Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkanı Devlet Bahçeli, MHP grup toplantısında önemli açıklamalarda bulunuyor.
MHP Lideri Devlet Bahçeli'nin açıklamaları şu şekilde;
Şiddetin olduğu yerde huzur yoktur. Özellikle kadınlarımızı, çocuklarımızı hedef alan saldırı dalgası hepimizin şikayet konusudur. Geçen hafta maalesef yaşı 16 olan bir kız çocuğumuz hayattan koparılmıştır. Sıla isimli kızımız dilimizin anlatmaya varmdığı bir vahşet türüyle katledilmiştir. Beyaz gelinliği ile evinden çıkması gerek kız çocuğu kefeniyle evinden çıkmıştır. Şiddetin mutlaka önüne geçmeliyiz. Bu saldırganları en ağır cezayla cezalandırılmalıdır. Pişmanlık hükümleri geçerli olamaz. Kadına yönelik saldırılar maneviyat ilkelerimizin çiğnenmesi demektir.
Kadına yönelik şiddete karşı görüşlerimizi paylaşmıştık. Parti olarak 6 madden oluşan teklifimizi kamuoyuna sunmuştuk. 26. dönemde TBMM'ye sunmuş olduğumuz, ruh sağlığı teklifinin bir an önce yasalaşması, kadın cinayetleri, tecavüz konularında gerekirse idamın gündeme gelmesi, şiddete özendirip teşvik edecek her türlü yayından kaçınılması, üniversitelerin pskiloji sosyoloji gibi bölümlerde görev alan akademisyenlerin ülkede şiddet haritasının çıkarılması, son olarak insanların huzuru projesinin tanıtılması ve ülkemizin her köşesine ulaştırılması teklifini gündeme getirmiştik.
En başta 16 yaşındaki Sıla kızımız olmak üzere katledilen kadınlarımıza Allah'tan rahmet diliyorum. Azılı katillere dünyanın zindan edilmesini diliyorum.
Değerli arkadaşlar, biz içine kapanmış, kabuktan çıkamamış bir hareket değiliz. Hiç olmadık olmaya da niyetimiz yoktur. Bu davanın mücadelenin kesintiye uğraması tabiri caizse hayalin hayalidir. MHP, pergelin çivili ucunu Ankara'ya koyan, diğeriyle de dünayayı tarayan bir partidir.
Türklüğün jeopolitik alanında küçük düşünmek yem olmaktır. Kim bizi yutmaya kalkarsa, boğazına dururuz, hepsinin nefesini keseriz. Bilmeyen varsa hatırlatayım, bizim adımız Türk milletidir. Medeniyetlere beşiklik, milletlere bilirkişilik yapan bir kültür kucaklaşmasının afadıyız. Bugün 3 kıtada manevi anıtlarımız olan, isminin ne kadar geniş coğrafyalarda yayıldığının belgesidir. Nerede bir soydamış varsa gönlümüz oradadır. Karabağ'dan Kırım'a Keşmir'e kadar 3 hilalin adı vardır, silinemeyecek adı ve şanı vardır. Hocalı bunlardan birisidir. 30 yıl evvel, zulüm dolu bir gecede, Hocalı kasabasında soydaşlarımızın kanı dökülmüştür. Hocalı tedavi edilememiş bir yaradır. 7 bin nüfuslu Hocalı'da bir soykırım suçu işlenmiştir. 613 soyadaşımız şehit edilmiştir. Geride kalanlar yerinden yurdundan edinmiştir. Hocalı stratejik önemi yüksek olan bir bölgedir. İkinci Karabağ savaşı ile Azerbaycan Ermenistan kontrolündeki toprakları geri almıştır.
Azerbaycan ordusunun kahraman askerleri Ermeni askerlerini yıkıp geçmiştir. Türkün vatanına göz koyanlar, bağımsızlığıyla oynayan doğduklarına pişman edilmiştir. Laçin Hocalı Terter gibi pek çok yerleş,m yeri kurtarılmıştır. Türkün Türk'e omuz vermesi, bir elin nesi varsa iki elin gücü olduğu cümle aleme gösterilmiştir. İHA'larımız SİHA'larımız destan yazmış, bu sayede Azerbaycan lehine güçlü kılınmasını sağlamıştır. Bu zafer tarihi bir belge hükmündedir.
Hocalı Türktür, Dağlık Karabağ Türktür. Bu tarih gerçeğini hiçkimse değiştiremeyecektir. Bir kere kalkan bayrak inmeyecektir. Mukadderatımız yıkılmayacaktır. Suşa beyannamesi Türklüğün ortak beyennamesidir. Kafkaslar'da fiili işgal peşinde koşmaları, muhtemel tehdit olarak durmaktadır. Ukrayna krizinin Azerbaycan ve diğer Türki Cumhuriyetlere sirayet etmemesi önemlidir.
Biz hiçkimseyle savaşalım, düşman olalım demiyoruz. Hiçbir devletle husumet kamplarına ayrılalım demiyoruz. Ancak muhattap ülkelerden dürüstlük bekliyoruz. Bu beklentimizi karşılayan ülkelerle istikrar içinde geçiniyoruz. Hocalı'da 2. Karabağ savaşında şehit olan soydaşlarımıza Allah'tan rahmet dilyorum.
Rusya ve Ukrayna gerilimi her gün boyut değiştirmektedir. Rusya'nın 2. dünya savaşından bu yana Rusya'nın en büyük savaşa hazırlandığını Boris Johnson açıklamıştır. Putin'in doğrudan Kiev'i hedef alınacağı iddia edilmiştir. Bu iddialar Rusya tarafından reddedilmiştir. Ama Rusya 19 Şubatta gövde gösteri niteliğinde bir tatbikat gerçeleştirmiştir. Bu iki ülke arasında gerilimi tırmandıran söylemler gözlenmektedir. Ayrılıkçı bölgelerin tanınmsaını içeren tasarının Putin tarafından onaylanması yangına körükle gitmektir. Ukrayna'nın toprak bütünlüğüne saygılı ve uyumlu olmamıştır. Putin geçen hafta Ukrayna sınırdan askerlerin çekileceğini söylese de ABD askerlerin çekilmediğini açıklamıştır. Hem ABD hem Rusya, barış ve istikarara hizmetten uzaklara savrulmuşlardır. Biden, bir yönden Ukrayna'nın egemenlik haklarını zedelemiştir. 16 Şubat tarihinde toplanan NATO toplantısında, Ukrayna devlet Başkanı Ukrayna'ya düşen bomba Avrupa için tehdittir ifadesi, tabloyu ortaya koymuştur. NATO Genel Sekreteri, Rusya'nın Ukrayna sınırında asker çekmediğine değinmişitir. MHP olarak bu savaşı doğru bulmuyoruz. Barış için diplomasinin tek yol olduğunu savunuyoruz. Savaş çıktı çığırganlığı yapan ülkelerin iyi niyetli olmadığını biliyoruz. Ukrayna'nın siyasi toprak bütünlüğüne saygı duyulmaldır.
Rusya ile Ukrayna arasında bir savaş halinin bölgesel ve küresel çapta bir yarılamalara yol açacağı ortadadır. Dünya Rusya Ukrayna arasındaki, cepheleşmeye kenetlenmişken, Türkiye'yi temsilen Milli Savunma Bakanımızı'ın güvenlik toplantısına katılmışken, İBB başkanı'nın Münih'e gitmesi dikkatimizi çekmiştir. Bu şahış konferans koridorlarında ne arıyor? Üstüne vazife olmayan konularda görüş bildirme merakı olan bu şahıs Ukrayna Rusya barışından bahsetmiş, Türkiye'de demokrasinin sakatlandığını ama ölmediğini ifade etmiş. İBB başkanı hiç utanmadan Türkiye'yi kötülemiş ve kötü göstermiştir. Bu kimliksizliktir. Türk Milletinin oyuyla seçilen belediye başkanının bu tutumu fosilleşmiş zihniyetini ele vermiştir. PKK sevdasını her fırsatta dile getiren Cem Özdemir'le fotoğrafı PKK'yla buluşmak demektir. HDP'ye zeytin dalı uzatmak demektir. İstanbul demokrasiye aç olsaydı sen ekmeğe muhtaç olurdun. Türkiye'de demokrasi sakat olsaydı belediye başkanı olmanı rüyanda görürdün.
Yorum Yazın