MHP Genel Başkan Yardımcısı ve İstanbul Milletvekili Prof. Dr. E. Semih Yalçın sosyal medya hesabı üzerinden açıklamalarda bulundu.
Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkan Yardımcısı Semih Yalçın, ''Son günlerde Yunanistan’la CHP’liler arasında gözleri yaşartan fikrî ve fiilî dayanışma merakları giderdi. Meğer HDP'den başka CHP’nin içine Bizans'ta kaçmış. CHP Genel başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun “Dostlarımız” dediği güruhun dış ayaklarından birinin Yunanistan olduğu görülüyor. Baksanıza; Yunan yetkililer Ege'nin öbür yanından, CHP sözcüleriyle yancıları da bu yakadan paslaşıyor.'' ifadelerini kullandı.
Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkan Yardımcısı Semih Yalçın'ın açıklamarı şu şekilde;
''Uzunca bir süredir CHP’nin takip ettiği ağdalı entrika siyasetinin neden neşet ettiği merak ediliyordu. Son günlerde Yunanistan’la CHP’liler arasında gözleri yaşartan(!) fikrî ve fiilî dayanışma merakları giderdi. Meğer HDP'den başka CHP’nin içine Bizans'ta kaçmış.
CHP Genel başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun “Dostlarımız” dediği güruhun dış ayaklarından birinin Yunanistan olduğu görülüyor. Baksanıza; Yunan yetkililer Ege'nin öbür yanından, CHP sözcüleriyle yancıları da bu yakadan paslaşıyor.
İtilaf Devletleri’nin taşeronu Yunan işgalcilerini topraklarımızdan kovan Mustafa Kemal Atatürk'ün CHP’sinde bugünkü dış politikadan sorumlu sözcü, “Mavi Vatan”ı saldırgan bulup Yunan tezlerini savunuyor.
CHP’li İstanbul Belediye Başkanı Atina’yı ziyaret ediyor, “Türkiye’de yönetim sorunu var.” deyip halkın demokratik yollardan seçtiği meşru hükümeti ve ülkesini Yunan’a şikâyet ediyor.
Yunan medyası İstanbul Belediye Başkanının gezisi için, "Atalarının inşa ettiği eserleri ziyaret etti." başlığını atıyor. Zaten Müdire Akşener’in Fatih benzetmesi de Türk dili ve tarihinde kastedilen anlamı değil, Yunanca “kataktitís”i çağrıştırıyor.
Malum Atina ziyaretinde yaşananlar İP Müdiresi Meral Akşener’in Ekrem İmamoğlu hakkında sarf ettiği herzelere eklenince pazılın parçaları birleşiyor. Geçmişin rövanşına dönük sübliminal mesaj berraklaşıyor.
Fatih Sultan Mehmet’le savaşmanın bedelini hayatı ve İstanbul’la ödeyen Bizans İmparatoru Konstantinus’un yok ettiği “Megali İdea”yı İmamoğlu'nun hayata geçirdiğine inananlar, sinsice ellerini ovuşturuyor.
Müdire Akşener, Fatih dediyse siz onu “Kataktitís Néos Konstantinus” anlayın. “Fatih” isminin arkasına gizlenen kripto Türk düşmanlığının altında Bizans’ın ihyası ve İstanbul’u yeniden “Konstantinopolis” yapma rüyaları yatıyor.
İP Müdiresi, Bizans’ın son imparatoriçesi Maria Megale Komnini’nin ruhunu uyandırıyor sanki. İki isim arasındaki benzerlik ve müzikalite uyumu da cabası. Maria Megale’den Müdire Meral’e…
Tarih tekerrür eder derler ya, ihanet de tekerrür ediyor. Günümüzün CHP’si mazisinden o kadar uzaklaşmış ki bütün Kuva-yı Milliye düşmanı figürlerin ruhu sözcülerinin şahsında geçit resmi yapıyor.
Kemal Kılıçdaroğlu'nun “Dostlarım” dediği kimselerin neden Millî Mücadele’ye düşman tiplerin bugünkü versiyonları olduğu, bunların niçin Yunan muhİPliğine soyunduğu şimdi daha iyi anlaşılıyor.''
Yorum Yazın