Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın katılımıyla, Kanal İstanbul üzerinde yapılacak 6 köprüden biri olan Sazlıdere Köprüsü’nün temeli atıldı. Erdoğan, “Birileri kendi yetki alanlarında olmayan hususlarla ilgili ‘Bize sorulmadı’ diye sızlanıyorsa projenin her aşaması hukuka ve bilime göre yürütüldü, tamamlandı. Bize sorulmadı diyenlere sesleniyorum. Unutmayın, kime sorulması gerekiyorsa onlara sorulmuş ve yola böyle çıkılmıştır” dedi.
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı döneminden beri rüyası olduğunu söylediği, başbakan olarak görev yaptığı 27 Nisan 2011’de ‘Çılgın Proje’ olarak duyurduğu Kanal İstanbul için en önemli adımlardan birini attı. Kuzey Marmara Otoyolu’nun Nakkaş ile Başakşehir’i birbirine bağlayacak bölümü için, Kanal İstanbul üzerine yapılacak Sazlıdere Köprüsü’nün temelini atan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Büyük gemilerin geçişi için boğazın kapatılmak zorunda kalınması ciddi zaman kayıplarına yol açıyor. Bu tür gemiler için beklemede geçen her saat büyük maliyet demektir. Yapılan projeksiyonlar 2050 yılında boğazdan geçecek gemi sayısının 78 bini bulabileceğini gösteriyor. İstanbul Boğazı’nın güvenli geçiş kapasitesi 25 bindir. İstanbul Boğazı kirlilikten dolayı alarm zilleri vermeye başlayalı çok oldu. Müsilajla ilgili bakın Marmara ne durumda. Boğazı gemi geçişlerine kapatamayacağımıza göre yeni kanal inşasını gündeme getirdik. İstanbul’un geleceğini kurtarma projesi olarak bakıyoruz. Kanal İstanbul projesiyle amacımız her şeyden önce İstanbul Boğazı ve çevresindeki vatandaşların can ve mal güvenliğini sağlamaktır. Güvenlik altına almak için de bu projeye ihtiyaç vardır. Gemi trafiğinin hafifletilmesi, seyir zorluğundan kaynaklanan sıkıntıların ortadan kaldırılması da projenin amaçları arasında yer alıyor. Proje kapsamında yer alan 500 bin kişi kapasiteli yerleşim alanları, depreme hazırlık için gereken alternatif yer alanları oluşturulmasındaki eksikliğimizi de kapatacaktır. Pek çok faydayı aynı anda sağlayacak bir projedir” dedi.
HUKUKA VE BİLİME UYGUN
27 Nisan 2011 tarihinden itibaren projenin en ince detayına kadar çalışıldığını söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Güzergah, sondaj, ön proje, etüt proje, ÇED süreci yürütüldü. Birileri kendi yetki alanlarında olmayan hususlarla ilgili bize sorulmadı diye sızlanıyorsa projenin her aşaması hukuka ve bilime göre yürütüldü, tamamlandı. Bize sorulmadı diyenlere sesleniyorum. Unutmayın, kime sorulması gerekiyorsa onlara sorulmuş ve yola böyle çıkılmıştır. Ya siz zaten bu ülkede bugüne kadar dikili ağacınız yok. Bu ülkede sizler Yavuz Sultan Selim Köprüsü’nü yaptık. Kanal İstanbul için nasıl çıldırıyorsanız orada da öyle çıldırdınız. Marmaray’ı yaptık, yine önümüzü kesmeye çalıştınız. Çılgınlar gibi ama yaptık. Avrasya Tüneli’ni yaptık, Osmangazi’yi yaptık. İstanbul, İzmir yolunu yaptık. Önünü kesmek istediniz. Sizleri dinlemiş olsaydınız bunların hiçbiri yapılamayacaktı. Birinci köprü, FSM’de de aynı şeyleri yaptınız. Dinlemedik ve dedik ki, kervan yürür ve kervan yürüdü. Bu hususlarda en küçük bir eksiklik, yanlışlık olsaydı şimdiye kadar çoktan ortaya çıkardı” diye konuştu.
‘DOĞAL HAYAT TEHLİKEYE GİRİYOR’
İSTANBUL Boğazı’nın en kalabalık gemi trafiklerinden birine sahip olduğunu kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “1930’larda yılda ortalama 3 bin gemi geçiyordu. Günümüzde bu rakam 45 bine ulaştı. Sadece şehir içi yolculuklar için 54 iskelede 500 bin kişilik insan trafiği söz konusudur. Boğazda hem kuzey, güney, doğu, batı istikametinde her sınıftan ve kapasiteden yoğun gemi trafiği yaşanıyor. Petrolden organik ürüne kadar çok farklı türden yük taşıyan gemilerin kaza yapmaları durumunda denizdeki doğal hayat da çok büyük tehlikeye giriyor. Karaya çarpmaları halinde kültürel miras zarar görüyor, yıkım ve yangınlarla karşılaşabiliyoruz. Yaşı ilerlemiş olan İstanbulluların boğazda haftalarca yanan petrol gemilerinin görüntüleri mutlaka vardır. Z kuşağı gençlere sesleniyorum. Bütün bu olanlar bitenler 19-20 yıldır bu ülkede iktidarda olan bizler neleri gerçekleştirdik hangi adımları attık, bilmeniz gerekiyor. Geçtiğimiz yılın ilk aylarında Kabataş’ta sürüklenen Rus savaş gemisinin endişesini unutmadık” diye konuştu.
11 ÜNİVERSİTEDEN 204 UZMAN
MEVCUT güzergahın 5 ayrı alternatif arasından en makul olanının seçildiğini dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Sadece proje çalışmalarında 11 üniversiteden 204 uzman görev yaptı. 304 ayrı yerde 17 bin metrenin üzerinde sondaj, 248 adet jeofizik etüt gerçekleşti. Modellemede 35 ayrı ülkeden 3 bin 500 kişi görev aldı Bay Kemal. Biz neyi nerede kiminle yapacağımızı çok iyi biliriz. Bak bu çeşme açılış töreni değil, musluk takma töreni de değil. Dünyada örnek kanallardan birinin temelini atıyoruz. Kanaldan geçecek gemi boyutları ve trafik kapasitesi boğazdakinin yüzde 99’unu karşılayacak şekilde tespit edildi. Yapılan etütler Kanal İstanbul’daki gemi trafiğinin 13 kat daha güvenli gerçekleşeceğini gösterdi. Toplamda 6 köprü inşaa edilecek. Mevcut karayolları için kanalın üzerinden köprüyle geçiş öngörülüyor. Nihayet kanalın ilk köprüsünün temelini atma aşamasına geldik. Hem kanal üzerindeki diğer köprüleri, altyapı deplase çalışmalarını, kanal kazısını başlatacağız. Kanal İstanbul’u yaklaşık 15 milyar dolarlık maliyetle 6 yıl içinde tamamlamayı hedefliyoruz. Gemilerden sağlanacak gelir, liman ve diğer unsurlardan elde edilecek kazançla Kanal İstanbul kendi kendini finanse edecektir. Devletin kasasından kesesinden 5 kuruş çıkmadan dünya çapında bir esere daha kavuşulacaktır. Kanal İstanbul ülkemizin en önemli değerlerinden biri olarak tarihteki yerini alacaktır.”
PARAYI ULUSLARARASI TAHKİMDE ALIRLAR
“MİLLETE hizmet eden ne kadar abide eser varsa bu çapsız zihniyetin karşı çıkmasına rağmen ülkemize kazandırıldı” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Basiretsiz bu zihniyete rağmen projeleri yaptık. Şimdi de Kanal İstanbul’a karşı çıkıyorlar. Yatırımcıları tehdit ediyorlar. ‘Biz geliyoruz, geldiğimizde bilesiniz ki ödeme yapmayacağız.’ Bankaları tehdit ediyorlar. Bu ne terbiyesizliktir ya. Devletlerde devamlılık esastır. Siz nasıl devlet yönetimine talipsiniz ya. Söke söke sizden bu paraları uluslararası tahkim yoluyla da alırlar” ifadelerini kullandı. Fatih’in, İstanbul’u fethederken gemileri karadan yürüterek dünyayı kendine hayran bıraktığını belirten Erdoğan, “Çanakkale 18 Mart Köprüsü yapılıyor mu yapılıyor. Altın boynuz gibi Çanakkale’yi süsleyecek. Şimdi Marmara ve Karadeniz’i yeni bir boğazla Kanal İstanbul’la birbirine bağlayarak dünyayı kendimize hayran bırakacağız. Kanal İstanbul köprüsünün milletimize hayırlı olmasını
diliyorum” dedi.
Yorum Yazın