Birleşmiş Milletler Güvenlik (BMGK) Konseyi, Kapalı Maraş'ı görüşmek için bir araya gelinen oturumun ardından, bölgenin yönetiminin Birleşmiş Milletler'e verilmesi gerektiğini açıkladı. Bu açıklamanın ardından Türk Dışişleri Bakanlığı'ndan cevap gecikmedi. Bakanlık, "Gerçeklerle bağdaşmayan, asılsız iddialara dayanan açıklamalarını tümüyle reddediyoruz"dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın, geçtiğimiz günlerde gerçekleştirdiği Kıbrıs ziyaretinde, Kapalı Maraş bölgesinin bir bölümünün daha açılması konusunda yaptığı açıklamalarla ilgili gelişmeler yaşanmaya devam ediyor. ABD, Rusya, İngiltere ve Yunanistan'ın ardından Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nde de konuya ilişkin açıklama geldi. Fransız haber ajansı AFP'nin haberine göre, BMGK'nın 15 üyesi, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın 20 Temmuz'da yaptığı "Maraş bölgesinin yüzde 3,5'u kadar bir bölgenin de açılacağı" açıklamasını kınama kararı aldı.
BMGK, kınama mesajında Kıbrıs'ta "iki toplumlu, iki bölgeli ve politik eşitliğe dayalı bir federasyon temelinde adil bir çözüm çağrısı" da yapılacak.
BİRLEŞMİŞ MİLLETLER YÖNETİMİNE VERİLMESİ İSTENİYOR
Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nin açıklamasında "BMGK kararlarının uygulanması, Maraş'ın BM yönetimine verilmesi" çağrısının yapılacağı bilgisi aktarılırken, konseyin tutumuna ilişkin Türkiye cephesinden yanıt gecikmedi. Dışişleri Bakanlığı, yaptığı açıklamada konseyin tutumunu ve gerçeklerle bağdaşmayan açıklamalarının reddedildiğini bildirdi.
"RUM- YUNAN KARA PROPAGDANDASINA DAYANMAKTADIR"
Türk Dışişleri Bakanlığı tarafından yapılan açıklamanın tamamı şu şekilde:KKTC Cumhurbaşkanı Sayın Ersin Tatar tarafından 20 Temmuz 2021 tarihinde açıklanan, Maraş açılımının ikinci aşaması hakkında BM Güvenlik Konseyi tarafından yapılan Başkanlık Açıklaması ileçeşitli ülkelerin yaptıkları, Ada'daki gerçeklerle bağdaşmayan ve asılsız iddialara dayanan açıklamaları tümüyle reddediyor ve bunlara ilişkin KKTC'nin verdiği cevapları tamamıyla paylaşıyoruz.Bu açıklamalar Maraş'ın KKTC toprağı olmadığı, KKTC'nin Maraş'taki mülklere el koyacağı ve buraya mülkiyet hakları hilafına yerleşimciler getireceği gibi mesnetsiz iddialara ve Rum-Yunan kara propagandasına dayanmaktadır.Maraş, KKTC toprağı olup, KKTC makamlarının iyi niyetli yaklaşımı çerçevesinde zamanında yerleşime açılmamış, askeri bölge olarak ilan edilmiştir.
"MÜLKİYET VE EGEMENLİK HAKKININ ÜZERİNDE DEĞİLDİR"
KKTC Hükümeti, geçtiğimiz Ekim ayında 47 yıldır kapalı tutulan ve artık çevresel tehlikeler de yaratmaya başlayan Maraş'ın iki ana caddesini ve plajını halka açmış, son olarak da Maraş'ın yüzde 3,5'una tekabül eden pilot bölgenin askeri bölge statüsünü kaldırmıştır.KKTC makamlarınca Maraş açılımı kapsamında alınan tüm kararlar mülkiyet haklarına saygı çerçevesinde olup, uluslararası hukukla tamamen uyum içerisindedir. İddia edildiğinin aksine, BM Güvenlik Konseyi kararlarının ihlal edilmesi söz konusu değildir. Kaldı ki BM Güvenlik Konseyi kararları mülkiyet ve egemenlik haklarının üzerinde değildir.
"RUM YÖNETİMİ UZLAŞMAZ TUTUM SERGİLİYOR"
Sayın Cumhurbaşkanımızca ifade edildiği üzere, bu adımlarla Maraş'ta yeni mağduriyetler oluşmayacak, herkesin yararına olacak şekilde, mevcut mağduriyetler giderilecektir.Öte yandan, BM Güvenlik Konseyi maalesef Kıbrıs meselesinde de sahadaki gerçekleri görmemekte ısrar etmektedir.On yıllarca süren çabalar, Türk tarafının tüm iyi niyetine rağmen, Kıbrıs Rum yönetiminin uzlaşmaz tutumu nedeniyle, iki kesimli, iki toplumlu federal çözüme ulaşılmasını sağlayamamıştır. Taraflar arasında bu model üzerinde görüş birliği yokken, halen federal çözümde ısrar etmek artık Konsey'in itibarına zarar vermektedir.
"EŞİT ULUSLARARASI STATÜYLE MÜMKÜNDÜR"
Kıbrıs meselesinin adil, kalıcı ve sürdürülebilir bir çözüme kavuşturulmasına yönelik yeni bir müzakerenin başlaması, ancak Kıbrıs Türk halkının eşit egemenliğinin ve eşit uluslararası statüsünün tescil edilmesiyle mümkündür.Bu anlayışla, BM Güvenlik Konseyi'ni, Rum-Yunan ikilisinin yanıltıcı propagandasından kurtulmaya, ayrıca KKTC'nin, Maraş konusunda hukuka uygun olarak attığı adımlarını ve Cenevre'de sunduğu yapıcı ve gerçekçi önerisini desteklemeye davet ediyoruz.
"EGEMEN EŞİTLİĞİNE SAYGI GÖSTERMEYE DAVET EDİYORUZ"
Kıbrıs Rum tarafını hukuka aykırı şekilde AB'ye alan, hatta bu kararın siyasi olduğunu da pişkince söyleyen AB'nin ve o dönemdeki hukuksuzluğa arka çıkan bazı Avrupa ülkelerinin şimdi hukuktan dem vurmasının hiçbir değeri yoktur. Bu güruhun bize hukuk dersi vermeye kalkması ise tam bir garabettir.Bu güruhu ve uluslararası toplumu bir kez daha Ada'daki gerçeklerle yüzleşmeye, Kıbrıs Türk halkına yaptıkları haksızlıklara son vermeye, Kıbrıs Türk halkının iradesine ve 1960'ta kazandığı egemen eşitliğine ve eşit statüsüne saygı göstermeye çağırıyoruz.
Yorum Yazın