Hürriyet gazetesi yazarı Abdülkadir Selvi , "Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın son günlerde gündemde olan video operasyonlarına yönelik şeyleri “Ciddiye almayın, önemsemeyin” dediğini" yazdı....
Abdülkadir Selvi'nin bugünkü köşe yazısı şöyle;
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın son günlerde gündemde olan video operasyonları hakkında, “Ciddiye almayın, önemsemeyin” dediğini duyunca önce şaşırdım. Ama daha sonra 15 Temmuz’daki kanlı darbe girişimi dahil şimdiye kadar birçok uluslararası operasyonu başarısızlığa uğratan Erdoğan’ın, “video operasyonları” için “Ciddiye almayın, önemsemeyin” demesine şaşırmadım.
Darbeleri, muhtıraları, parti kapatma davalarını, Gezi’yi, 17-25 Aralık operasyonlarını püskürten Erdoğan için, videoların ne ehemmiyeti olacak ki?
Erdoğan başta, “Ciddiye almayın, önemsemeyin” dediği için MYK toplantısında videolar üzerinden yapılmak istenen operasyonu tartışmaya bile açmıyor. Ama toplantının başında yaptığı konuşmada bu konuya değiniyor.
Bu arada MYK toplantısının 26 Mayıs Çarşamba günü AK Parti grubundan hemen sonra yapıldığını belirtmeliyim.
BİNALİ YILDIRIM’IN TEPKİSİ
Toplantının başında Binali Yıldırım, oğlu hakkındaki iddialara yanıt veriyor: “Oğlum Venezuela’ya gitmiştir. Orada bahsedildiği gibi ocakta, şubatta değil; geçen sene aralık ayında gitmiştir. Beraberinde de COVID ile mücadele amacıyla orada ihtiyaç sahiplerine test kiti, maske gibi birtakım malzemeler götürüp dağıtmıştır” diyor. Binali Yıldırım, uyuşturucu iddialarına da sert tepki göstererek, “Bizimle uyuşturucuyu yan yana getirmek bize yapılabilecek en büyük hakarettir, yanlıştır” demişti. Erkam Yıldırım da iddialar hakkında suç duyurusunda bulunmuştu. Yıldırım’ın oğluyla iş yaptığı iddia edilen Kıbrıslı Halil Falyalı ise “Ne Binali Bey’i ne de oğlunu tanıyorum” diye açıklama yapmıştı.
GÜMRÜK KONUSU
Bu kez de 1 Ekim-31 Aralık 2020 tarihleri arasındaki gümrük kayıtlarında Venezuela’ya maske sevkıyatı yapılmadığı gündeme getirildi. Erkam Yıldırım’ın yardım maksadıyla götürdüğü test kiti ve maskenin yolcunun yanında taşıyabileceği miktarda olduğu için gümrük kayıtlarında yer almadığı ifade edildi.
BU İDDİALAR DOĞRU ÇIKMADI
Erkam Yıldırım’ın Venezuela’ya gidiş tarihi doğru çıkmadı. Halil Falyalı’yla ilgili iddiaları ise Falyalı yalanladı. Uyuşturucu iddiası tepki topladı. FETÖ yöntemleriyle Türkiye’ye operasyon çekenlerin üç iddiası doğru çıkmadıktan sonra bu kez gümrük konusu gündeme taşındı.
ERDOĞAN: ‘BU TEZGÂHI BOZACAĞIZ’
Cumhurbaşkanı Erdoğan ise “Şimdiye kadar nasıl şahsımız, partimiz ve çalışma arkadaşlarımız üzerinden ülkemize yönelik hiçbir saldırıya eyvallah etmediysek, bu tezgâhı da Allah’ın izniyle bozacağız, hiç endişeniz olmasın” diyor.
SOYLU’YA SAHİP ÇIKIYOR
Cumhurbaşkanı Erdoğan, İçişleri Bakanı Soylu’ya desteğini bir kez daha yineliyor.
“İçişleri Bakanımız Süleyman Soylu’yu hedef alan saldırıların gerisinde ülkemizde sağlanan bu huzur ve güven ikliminden duyulan bir rahatsızlık var. Terör örgütleri gibi suç örgütleriyle mücadelesinde de İçişleri Bakanımızın yanında olduk, yanındayız ve yanında olacağız. Hedefin İçişleri Bakanımız değil büyük ve güçlü Türkiye’nin inşası gayretleri olduğunu anlamak için kullanılan araçlara ve onları kullananların siluetlerine bakmak yeterlidir” diye konuşuyor.
BİNALİ YILDIRIM’A DESTEK
Erdoğan, Binali Yıldırım’a da destek vererek, “Ülkemizde yıllarca bakanlık, başbakanlık ve Meclis başkanlığı yapmış, partimizin genel başkanlığını yürütmüş Binali Yıldırım arkadaşımızın da oğlu üzerinden hedefe alınması, asıl niyeti gösteren bir başka işarettir” diyor.
AYNI KONUŞMA
Peki Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın konuşması size bir yerden tanıdık geldi mi? Biz bunları zaten duymuştuk dediğiniz oldu mu? Haklısınız. Çünkü Erdoğan, Süleyman Soylu ve Binali Yıldırım’la ilgili bölümü Meclis’teki konuşmasından birebir okumuş.
ERDOĞAN: ‘PEŞLERİNİ BIRAKMAYACAĞIZ’
Cumhurbaşkanı Erdoğan konuşmasının sonunda bir kararlılık ifadesi kullanıyor. “Suç çeteleri mensuplarını, dünyanın neresine kaçarlarsa kaçsınlar takip ediyoruz. Tıpkı FETÖ’cüler gibi, tıpkı PKK’lılar gibi, bu suçluları da ülkemize getirip yargıya teslim edene kadar peşlerini bırakmayacağız” diyor.
PERİNÇEK’E SUİKAST YAPACAĞI SÖYLENEN MİLLETVEKİLİ
DOĞU Perinçek çok önemli bir açıklama yaptı. Dedi ki: “İbrahim Şahin, Muzaffer Tekin’le birlikte, İşçi Partisi’nin İstanbul İl Başkanlığı’na geldi. Ve o var dava dosyalarında, bir kâğıt aldı, ondan sonra üzerine dedi ki ‘size suikast yapan şahıs’ dedi ve yazıp bana verdi ve ben onu sakladım. Bana bir suikast yapılmıştı, İzmir’den bir grup Ankara’ya getirildi bir minibüsle. Ve bana suikast planlayan şahıs şu an İYİ Parti’de milletvekili.”
Kimse çıkıp Doğu Perinçek’e, size suikast yapacağı söylenen isim kimdi, şu anda İYİ Parti’de olan o milletvekilinin adı nedir, diye sormadı. Gazeteciler sormadı, savcılar harekete geçmedi, İYİ Parti bile “Kimi kast ediyorsunuz?” diye sormadı. Doğu Perinçek olunca neden böyle bir ayrım yapıldı anlamadım. Ben de sormamışım. O hatamı telafi etmek istedim. Doğu Bey, İbrahim Şahin’in ismini verdiği ve şu anda İYİ Parti’de milletvekili olan şahıs kim?
Yorum Yazın