Av. Durdu Güneş, Şanlıurfa Vakfı Eğitim sorumlusu Halil Polat'ın deyimiyle, Ankara'daki Urfalı Üniversite öğrencilerine dijital platformda 'zamanı etkili kullanmak' başlıklı bir seminer verdi. Güneş, seminerde öğrenme ve öğretmenin kuşaklar arası farklılığı ve zaman yönetimi, değişen şartlara nasıl uyum sağlanacağı hakkında güzel açıklamalarda bulundu
Öğrenme merkezli bir iletişim hem öğrenen hem de öğreten için bir mutluluk kaynağıdır. Öğrenmek sürekli değişmek demektir. Değişmeden gelişme olmaz. Öğretme ve öğrenme genelde kuşaklar arası olduğu için karşılıklı etkileşim içinde gerçekleşir. Karşılıklı öğrenmenin ve öğretmenin manevi tatmini yüksektir.
Çoğu zaman bir önceki nesille sonraki nesil arasında hayata karşı anlayış farklılığı olur. Hayat dinamiktir ve sürekli değişmektedir. Bu nedenle kuşaklararası farklılık ile hatta zaman zaman çatışma olması doğaldır. Kuşak çatışması bir gelişmenin sancısı olmakla birlikte bir önceki nesil için endişe verici olabilir. Yeni bir durum eski kuşağı konfor alanından çıkardığı için farklı gelişmeler tehlike gibi algılanmaktadır. Buna psikolojide neofobi yenilik korkusu da denmektedir.
Günümüz gençliğinin ağırlıklı olarak dijital dünyada vakit geçirmesi, gelişmiş ülkelerde yaşamak istemesi hatta imkanları olanların göçmesi yaşlılarca hep tedirginlik konusu olmaktadır. Dijital dünyadan öğrenme ve yaratıcılık yeteneklerini geliştirmeleri, yine dijital dünya içinde daha geniş bir sosyal bağlar kurmaları geleceğin inşasında önemli adımlardır.
Hayat boşluk kabul etmez. Teknoloji ile birlikte hayat algımız, üretim biçimimiz, sosyal bağlarımız değişmektedir. İnternetin ve sosyal medyanın yaygınlaşmasıyla birlikte sosyal dokumuz, zaman ve mekan algımız değişmektedir. Z kuşağı dediğimiz yeni neslin dijital kültürün oluşturmasında rol alması ve uyum sağlaması yeni bir hayat modelini ortaya çıkarmaktadır.
Bizler yani X ve Y kuşağı olarak yeni teknolojiyle oluşan bu kültürle savaşmak, gençleri suçlamak ve dijital yasaklar koymak yerine arabulucu bir rol oynamamız gerekir. Geleneksel hayatla, dijital hayat arasında sağlıklı köprüler kurmamız gerekir.
Şanlıurfa Vakfı Eğitim sorumlusu Halil Polat, Ankara'daki Urfalı Üniversite öğrencilerine dijital platformda zamanı etkili kullanmak başlıklı bir seminer vermemi istedi. Memnuniyetle kabul ettim. Çağın teknolojisinin sunduğu imkanları kullanmak, öğrencilerle bir arada bulunmak, onların mecrasında onların diline uygun, öğrenmeyi eğlenceli hale getirerek ders anlatmak hem öğrenciler hem de benim için mutluluk verici bir etkinlik olacak diye düşünüyorum. Halil Polat’ı bu güzel organizasyonundan dolayı hem tebrik ediyorum, hem de kendisine teşekkür ediyorum.
Bu arada gençlerle ilgili beğendiğim birkaç sözü paylaşmak isterim:
Akıllı genç, cahil ihtiyardan hayırlıdır.
Hz.Ali (R.A.)
**
Gence saygı gösterilmeli. Geleceğinin bizim şimdiki halimizden aşağı kalacağını kim söyleyebilir ki?
Konfüçyüs
**
Gençlik çağı zengin olmanın da, yoksul olmanın da en iyi zamanıdır.
Euripides
**
**
Gençliğini eğlenmekle geçiren, ihtiyarlığını ağlamakla geçirir.
A.Fuat Başgil
**
Gençliğinde bilgi ağacını dikmeyen, yaşlılığında rahatlayacağı bir gölge bulamaz.
Lucius A. Seneca
Bizler iyi insanlar yetiştirdiğimiz takdirde daha güzel bir dünyayı inşa edebiliriz.. Gençleri suçlamak yerine onları anlamalıyız. Teknolojinin getirdiği kültüre karşı çıkmak yerine onunla daha güzel, iyi ve doğru bir dünyaya nasıl adım atacağımızın yollarını bulmalıyız.
Hayat sürekli değişiyor, gelecekte bir çok meslek ortadan kalkacaktır. Gençlerimize sağlık bir hayat için dünyanın nasıl korunacağını, öğrenme ve inovasyonun nasıl olduğunu, bilgi, iletişim ve teknolojinin insanlığın faydasına nasıl kullanılacağını, en önemlisi seminerimizin de konusu olan zaman yönetimi ve değişen şartlara nasıl uyum sağlanacağını öğretebilirsek, gelecekle ilgili endişe etmemize gerek kalmayacaktır.
Bu tür faaliyetlerin yaygınlaşmasını canı gönülden diliyorum.
Yorum Yazın