AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, ‘HDP’nin kapatılması gerektiği’ tartışmalarına ilişkin, “Cumhur İttifakı içinde farklı bir yaklaşım yok. Demokrasi ve hukuk devleti, terör karşısında çaresiz değildir” dedi.
AK Parti MYK, dün Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan başkanlığında toplandı. AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, MYK toplantısı sürerken yaptığı açıklamada özetle şunlar kaydetti:
VAKALAR DÜŞMEYE BAŞLADI: (Koronavirüsün mutasyona uğraması) Birleşik Krallık, Danimarka, Güney Afrika, Hollanda ile uçuşları durdurduk. Kovid’le ilgili bir süreç ortaya çıktığı zaman hiç şüphe yok ki bu tür önlemler alınacaktır. Umuyoruz ki aşılar kitlesel bir zaferin kazanılmasına imkân verir. Türkiye bu konuyu Sağlık Bakanlığımız üzerinden takip ediyor. İstanbul kontrolden çıkmıştı epey, ama tedbirler alındığında vakalarda düşme başladı. Aşı gelse de bir müddet maske, mesafeyle yaşamaya devam edeceğiz.
AYM VE AİHM’E UYGUN: (Çıplak arama tartışması) Cezaevleri ve diğer yerlerdeki arama prosedürleri AİHM, AYM kararları ve diğer içtihatlara uygun şekilde yapılıyor. Ayrıca denetleme mekanizmalarımız tarafından da her gün denetleniyor. Nihayetinde Uşak’taki polis kardeşlerimiz de suç duyurusunda bulundular. Bahsedilen şekilde sistematik uygulama yapılıyormuş. Adres veriyorlar. Yetkililer oradaki görüntüleri, kayıtları yayınlıyorlar.
‘HAZİNE YARDIMI’ HATIRLATMASI: (MHP lideri Devlet Bahçeli ile AK Parti Genel Başkanvekili Numan Kurtulmuş’un HDP’nin kapatılması konusundaki fikir ayrılığı) Cumhur İttifakı içinde farklı bir yaklaşım yok. Bir parti terör örgütünün propogandasını yapıyorsa, hukuk devletini ve demokrasiyi yok etmek için performans gösteriyorsa bu durumda hukuk devleti ve demokratik sistem çaresiz değildir. Türkiye’de birisi çıktı, parti kurdu Meclis’e girdi. Şu ifadeleri kullanıyor: ‘DEAŞ bir terör örgütü değildir, bizim siyasi misyonumuz DEAŞ terör örgütü liderinin heykelini dikmektir.’ Hukuk devleti bunu seyir mi edecek? Numan Bey’in söylediği bizim daha önce parti kapatmaların siyasi hayatta sonuç doğurmaması ve bunların sürekli kendini yenileyerek var etmesi. Numan Bey terör propagandasının engellenmesi gerektiğini, siyasetçilerin kendisini ayrıştırması gerektiğini söylüyor. Sayın Bahçeli de bunlara müsaade edilmemesi gerektiğini söylüyor. Dünyada farklı modeller de var, bu tür terör propagandası yapanların hazine yardımı almasının engellenmesi gibi. Size genel bir çerçeve çiziyorum, MYK’da bu konu ele alınmadı. Demokrasi ve hukuk devleti terör karşısında asla çaresiz değildir. Siyaset kuşkusuz terör propagandası, terörün kutsanması, meşrulaştırılması konusunda hukuk devletinin mekanizmaları içinde şüphesiz tedbirini alacaktır. Bunun modeli şekli ne olur, MYK’da konuşulmadı.
SÖZÜNE İTİBAR ETTİKLERİ KİŞİ KİM?: (Osman Öcalan’ın bir cumhurbaşkanı danışmanıyla görüştüğü iddiası) Muhalefet diyor ki, ‘Böyle bir görüşme olmuş, neticesi şudur’ diyor. Sözüne itibar ettikleri kişi kim? ‘Bunun arkasından erken seçim gelecek’ deniliyor. Kimi referans alıyorlar? Türkiye’nin resmi kurumlarının açıklamalarını referans almıyorlar; dışarıdan kim ne derse desin onu referans alıyorlar.
HUKUK SİSTEMİMİZ DEĞERLENDİRECEK: (AİHM’in Selahattin Demirtaş’ın tahliye edilmesi gerektiğine ilişkin kararı) 100-150 sayfalık gerekçeli karar var. Tabii ki o kararı hukuk sistemimiz değerlendirecektir; o değerlendirmeye göre yaklaşım üretilecektir. Şu anda yeni bir gelişme.
Yorum Yazın