© Tüm hakları saklıdır © 2020 Bizimbasin.com

MHP'li Olcay Kılavuz, TBMM'de Gençliğe ses oldu

MHP Mersin Milletvekili Olcay Kılavuz, TBMM'de gerçekleştirdiği basın toplantısında Türk gençliğinin talep ve beklentilerini masaya yatırdı.

YAŞASIN AZERBAYCAN YAŞASIN TÜRKİYE

MHP’li Olcay Kılavuz basın açıklamasına Azerbaycan’ın bağımsızlığına kavuşmasının 30.yılını kutlayarak başladı. Kılavuz “Yaşasın Azerbaycanımız, Yaşasın Türkiyemiz, Yaşasın hiçbir güç önünde eğilmeyen kardeşliğimiz!” dedi.

“Bir kere yükselen bayrak bir daha inmez” şiarıyla Şanlı Azerbaycan’ın bağımsızlık bayrağı 30 yıl önce bugün yükselmiştir. İki devlet tek millet olduğumuz kardeş ülkemiz Can Azerbaycanımızın bağımsızlığının 30.yılını kutluyorum.

Mehmet Emin Resulzade’den Ebulfez Elçibey’e, Kafkas İslam Ordusunda, Karabağ’da ve bağımsızlık mücadelesinde şehadet şerbeti içen soydaşlarımızı rahmetle ve minnetle anıyor; manevi huzurlarında saygıyla eğiliyorum.

Sen bizimsen, bizimsen

Durdukça bedende can,

Yaşa, yaşa çok yaşa,

Ey Şanlı Azerbaycan!.

Yaşasın Azerbaycanımız, Yaşasın Türkiyemiz,

Yaşasın hiçbir güç önünde eğilmeyen kardeşliğimiz!

TÜRK GENÇLİĞİNE BAKINCA OY DEĞİL VATAN, MİLLET VE BAYRAK GÖRÜYORUZ

MHP’li Olcay Kılavuz yapmış olduğu basın açıklamasında Türk gençliğini istismar eden, gençliğin taleplerini siyasi kazanım olarak gören, ajan ve provokatörler eliyle gençliği kültürel yozlaşmaya maruz bırakanlara da sert çıkarak; “Bizler Türk gençliğine bakınca oy değil vatan, millet ve bayrak görüyoruz” dedi. 

Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün cumhuriyeti emanet ettiği, Başbuğumuz Alparslan Türkeş Bey’in Türk bayrağı olarak nitelendirdiği, Liderimiz Sayın Devlet Bahçeli Bey’in “gelecek sizsiniz, gelecek sizin” diyerek hitap ettiği Türk gençliği; Türk vatanının ilelebet var olmasının temel dayanağı, Türk milletinin istikbalinin yegâne teminatıdır. 

Ajan ve provokatörler aracılığıyla Türk gençliğinin siyasi ve kültürel olarak yozlaştırılmasına müsaade edemeyiz. Geleceğimizin güvencesi gençliğimizin uyuşturucu, internet ve sosyal medya bağımlılığına saplanmasına göz yumamayız. Türk gençliğini X, Y, Z diyerek kuşaklara ayırıp gençlerin talepleri ve sorunlarını istismar malzemesi haline getirerek siyasi kazanım devşiren anlayışlara karşı Türk gençliğini bir bütün halinde ülkemizin geleceği olarak görmek en büyük sorumluluğumuzdur.

Bizler Türk gençliğine bakınca oy görmüyoruz. Türk gençlerine bakınca vatan, millet ve bayrak görüyor; milli ve manevi değerlerimizin taşıyıcısı bir istikbal görüyoruz. Sokak röportajlarında ve sosyal medya platformlarında Türk gençliğini ilk fırsatta Türkiye’den ayrılmayı planlayan, bölücülere özgürlük taleplerinde bulunan bir gençlik olarak kurgulayan önceden planlanmış ve yazılmış senaryolarla Türk gençliğinin aklını ve zihnini bulandıranlara karşı sorumlu, şuurlu ve varlık sebebinin farkında olan bir gençlik yetiştirmek temel vazifemizdir.

Nitekim Türk gençliği; vatan sevdasını Sultan Alparslan’dan alan, Fatih Sultan Mehmed Han’ın hayallerini yüreğinde taşıyan, Gazi Atatürk’ten ilham alan bir gençliktir. Elbette ki Türk gençliği; Fırat Yılmaz Çakıroğlu gibi teröre karşı dimdik duran, Eren Bülbül gibi vatan için canını hiçe sayan, Aybüke Yalçın gibi nesillere değerler aşılayan bir gençliktir.

Bu kapsamda; Türk gençliğinin talep ve beklentilerinin, gençlerimizin fikirleri ve önerileri doğrultusunda ortak bir akılla çözüme kavuşturulması stratejik bir önem taşımaktadır. Gençlerimizin mutlu olması, hayallerini ve ümitlerini gerçekleştirmelerinin sağlanması, aklıyla, ruhuyla ve kalbiyle vatanımızla ve milletimizle bütünleşmesi öncelikli hedefimiz ve gençlik politikamızın temeli olmalıdır. 

BEDELLİ AFFI ÇIKARILMALIDIR

Gençlerimizin en önemli talebi bedelli askerlik düzenlemesidir. Tecil yaşının 29’dan 22’ye çekilmesi, 500 bini aşkın gencimiz haberi olmaksızın yoklama kaçağı ve bakaya durumuna düşerek bedelli askerlik hakkını kaybetmiştir. Birçoğu iş hayatına atılan, kimi evlenip yuva kuran, iş kurup kredi çekerek borca giren, hayatlarını bedelli askerliğe göre tanzim eden genç kardeşlerimiz bu durum karşısında mağduriyet yaşamaktadır. Bu kapsamda asker alma yasasının ilgili maddesinde düzenleme yapılarak gençlerimizin talebinin çözüme kavuşturulması ihtiyaçlar arasındadır. Bunun yanı sıra; bedelli askerlik ücretinin kişinin veya ailelerin gelir durumu göz önüne alınarak yeniden düzenlenmesi de yerinde olacaktır. 

POMEM ALIMLARINDA YÜKSEK LİSANS MEZUNLARINA VE MEZUN DURUMUNDA OLANLARA 32 YAŞ ŞARTI GETİRİLMELİDİR

Polis alımlarında yüksek lisans mezunlarına yönelik yaş düzenlemesi Gençlerimizin beklentilerinin arasında ilk sıradadır. İçişleri Bakanlığımıza bağlı Jandarma Genel Komutanlığı ve Emniyet Genel Müdürlüğü personel alımlarında iki farklı uygulama mevcuttur.

Jandarma Genel Komutanlığı subay ve astsubay alımlarında Yüksek Lisans mezunu gençlerimize 32 yaş şartı uygulanırken Emniyet Genel Müdürlüğü personel alımlarında lisans ve yüksek lisans mezunları için 30 yaşından gün almamış olmak ibaresi yer almaktadır.

Aynı bakanlığa bağlı olan, emniyet ve güvenlik hizmetleri kadrosunda istihdamı yapılan bu iki alım için aynı şartların uygulanması gençlerimizin talep ve beklentilerinin karşılanması hususunda önemli bir adımdır. Belirlenen kontenjan içerisinde polis alımlarında değerlendirilmek istenen gençlerimizin taleplerini karşılayıp müjdeli bir haberle yüzlerini güldürelim. 

Bu bağlamda; vatanımıza, milletimize ve bayrağımıza şanlı polis üniformasıyla hizmet etmek isteyen, Yüksek lisans mezunu genç kardeşlerimizin; aldıkları eğitim süreleri de dikkate alınarak Pomem alımlarında yüksek lisans mezunlarına ve mezun durumunda olanlara 32 yaşını doldurmamış olmak şartı getirilmesi yerinde olacaktır.

ÖĞRENCİ AFFI ÇIKARILMALIDIR

Bugün Türk gençliğinin taleplerinin başında öğrenci affı gelmektedir. Çeşitli nedenlerden veya bir mecburiyet sonucu eğitim hayatlarını yarıda bırakmak zorunda kalan, Yüksek lisans ve doktora tezlerini özellikle pandemi sürecinde zorunlu sebepler dolayısıyla belirlenen süre zarfında tamamlayamayan gençlerimiz; mezun olmak, hayatlarını kurmak ve vatanımıza hizmet etmek gayesi gütmektedir. 

Milli güvenliğimizi tehdit eden, terör örgütü irtibatı veya iltisakı gerekçesiyle okullarıyla ilişiği kesilmiş olanlar hariç olmak üzere; tek gayesi eğitimlerini tamamlamak olan gençlerimize yönelik af çıkarılması yerinde olacaktır. En temel hak olan eğitim hakkından mahrum kalmamak adına uzun zamandan bu yana çeşitli iletişim kanallarını kullanarak seslerini duyurmaya çabalayan gençlerimizin yüzlerini güldürecek müjdeli bir haber verip öğrenci affını çıkaralım.

EHLİYET AFFI BEKLENTİLER ARASINDADIR

Hayatını ve helal rızkını şoförlük yaparak kazanan, cana kast etmemiş, fakat biriken ceza puanları sebebiyle ehliyetlerine el konulan, özellikle pandemi sürecinde zor günler yaşayan, uzunca bir süredir seslerini duyurmaya çabalayıp sorunlarını çözüme kavuşturmayı amaçlayan, mesleği şoförlük olan insanlarımıza yönelik ehliyet affı çıkarılması talepler arasındadır.

STAJ VE ÇIRAKLIK SÜRELERİ SİGORTA BAŞLANGICI SAYILMALIDIR

Staj ve çıraklık sürelerinin sigorta başlangıcı ve emeklilik hizmetinden sayılmasına yönelik Ciddi bir beklenti oluşmuştur. Meslek liselerinde staj yaparken sigorta sicil kartı verilen, işe giriş kartlarında ilk işe giriş tarihi yazan yüz binlerce insanımız sigorta başlangıçlarının SSK başlangıcı sayılmasını ve borçlanma hakkı verilmesini beklemektedir. Staj mağdurlarının haklı taleplerini duyalım ve kanuni düzenleme ile beklentilerini karşılayalım.

MEB TYP’Lİ GÜVENLİK GÖREVLİLERİ SÜREKLİ İŞÇİ KADROLARINA GEÇİRİLMELİDİR

Milli Eğitim Bakanlığı’na bağlı kurumlarda TYP kapsamında çalışan Güvenlik Görevlileri, geleceğimizin teminatı olan çocuklarımızın okullarda her türlü zararlı dış etkenden korunmaları için üstün fedakârlık ve özveriyle vazife yapmaktadır. Güvenlik Görevlilerinin okullarımızda görev yapmaya başlamasından itibaren öğrencilerimizin maruz kaldığı tehdit ve tehlikelere karşı ne denli başarılı olunduğu, Güvenlik görevlilerinin caydırıcı ve önleyici bir etkiye sahip oldukları açıkça görülecektir. Bütün bu olumlu sonuçlara rağmen Güvenlik Görevlilerinin 3 ay 24 ay kuralına maruz kalmaları; bizatihi kendilerinin geçim, ailelerinin nafakasını temin, asgari yaşam koşullarına sahip olma, temel ihtiyaçları karşılama anlamında sorunlar yaşamasına sebebiyet vermektedir. Bahsedilen mağduriyetler yasal zeminde acil çözüme kavuşturulması beklenti haline gelmiştir. Okullarda eğitim öğretime ara verildiği dönemlerde dahi öğrencilerin okul ile ilişkileri, yeni kayıt işlemleri, öğrenci – okul idaresi ilişkilerinin sürekliliği göz önüne alındığında bu süreçte de Güvenlik Görevlilerinin okulda bulunmasının okul idaresi, öğrenciler ve veliler yönünden yarar sağlayacağı kuşkusuzdur. Ayrıca iş ve ücret sürekliliği, iş güvencesi sağlanmış olan Güvenlik Görevlilerinin geçim kaygılarının da son bulmasıyla birlikte daha etkin, etkili ve verimli bir şekilde çalışacakları gerçeği de düşünülerek “Geçici işçi” statüsünden çıkarılarak “sürekli işçi” statüsüne kavuşturulmaları oldukça yerinde olacaktır.

ÖZDEMİR BAYRAKTAR EŞSİZ HİZMETLER SUNMUŞTUR

Milli savunma sanayimizin kurulması ve güçlenmesinde büyük emekleri olan, vatanımıza ve milletimize eşsiz hizmetler sunan, ömrünü Türk milletinin hür ve bağımsız yaşamasına adayan, BAYKAR Yönetim Kurulu Başkanı Özdemir Bayraktar’ı rahmetle ve minnetle anıyorum. Ruhu şad mekânı cennet olsun.

İlginizi Çekebilir

TÜM HABERLER