© Tüm hakları saklıdır © 2020 Bizimbasin.com

MHP lideri Bahçeli'den TTB'ye tepki!

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli partisinin grup toplantısındaki konuşmasında Türk Tabipleri Birliği'ne sert sözlerle yüklendi.

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli partisinin grup toplantısında açıklamalarda bulundu.

Bahçeli'nin açıklamalarından satır başları:

Nevruz müstesna bir günün adıdır. Balkanlardan Sibirya'ya bozkırlara uzanan büyük bir coğrafyada kutlanan Nevruz'un geçmişle bugün arasında bir köprü olduğu tartışma götürmez bir gerçektir. Doğu'dan Batı'ya Kuzey'den Güney'e aynı inanç ve istekle bir araya gelen gönüller bu toprakları vatan yapmıştır. Beraber ağlayıp beraber gülen aziz millet fertleri inanıyorum ki hiçbir bölücü emele geçit vermeyecektir. Nevruz bölücülerin, terörizme yakasını kaptırmışların değil Türk'ün ezeli bayramıdır.

HDP'NİN NEVRUZ PROVOKASYONU
HDP'nin hafta sonu düzenlediği sözde nevruz kutlamaları, provokasyona dönüşmüştür. Korsan kutlamalarla fitne saçmışlardır. Bir CHP'linin terörist Demirtaş'a barış elçisi demesi, bulanık ve buhran içerisinde kalmış bir zihnin ürünüdür. Teröristin yeri TBMM değil demir parmaklıklar arkasındadır.

Kış mevsinin ardından bahara yeni bir kapı aralayan Nevruz'un kıyamete kadar baki kalmasını Cenab-ı Allah'tan niyaz ediyorum.

ÇANAKKALE ZAFERİ
Çanakkale denince akla gelen, imanlı direniştir. Aziz ceddimiz Çanakkale'de bir destan yazmıştır. Bu destan nesilden nesile aktarılmıştır ve tarihe mal olmuştur. Çanakkale Zaferi Türkiye Cumhuriyet'inin önsözüdür. Atatürk'süz Çanakkale diyenlere sesleniyorum. En az diğer kahramanlarımız kadar Atatürk'te Çanakkale'nin her yerindedir. Ben size taarruzu değil ölmeyi emrediyorum diyen sözler Çanakkale'de hala duyulmaktadır. Hiçbir densiz Atatürk üzerinden yeni bir tartışmaya yanaşmamalıdır.

Çanakakle Köprüsü'nün açılışının, Çanakkale zaferine gölge düşürmek olduğunu söyleyen çürük beyinlerin ne Çanakkale'den ne Atatürk'ten haberi vardır.

Bizim feyzimizin ana kaynağı belldir. Buna karşın Türkiye'yi kötülemeye çalışanların soyunun sopunun nereye dayandığı meçhuldür. Sırtını yasladıkları, durmadan sufle aldıkları odaklar karanlıktır.

18 Mart 2022'de hem Çanakkale Zaferi'nin 107. yıl dönümünü andık, hem de muazzam bir eserinin açılışını yaptık.

Çanakkale bugün de geçilemez, Türkiye'yi geçmek asla mümkün olamaz. Çanakkale'den geçiş fırsatını sadece Türk milleti verecek o da 1915 Çanakkale Köprüsü'nden olacaktır. Bu köprüde emeği geçen Başta Cumhurbaşkanımız olmak üzere herkese teşekkür ediyorum.

Dediler ki bu köprü milletin sırtında bir kamburmuş. Yap-İşlet-Devret modeli ile yapılan bu yapı için milletimizden para çıkacakmış. Ey gafiller bu köprüden siz de geçeceksiniz. Niye gocunuyorsunuz? Bu köprü ülkemizin gururdur. Bunu da mı kabullenemiyorsunuz. Yapılan tabrik ve takdirden uzaksınız, bari susun da uzaktan bakanlar sizi adam zannetsinler. Madem köprüden geçmeyeceksiniz, buyrun denize atlayın yüz yüze gidin. Çanakkale'nin rövanşını almak için yanıp tutuşuyorlar. Dün başaramadıkları işgali bugün asla yapamayacaklar.

 

TTB'YE SERT TEPKİ

Türkiye'nin yükselişine engel olamaycaklar. Önümüze taş koyamayacaklar. Milletimize ve ülkemize hizmet eden, her meslek mensubunun başımız üzerinde yeri vardır ve bu tartışmasızdır. Hiç kimseye peşin hükümlü bakamayız. Bizim kıstaslarımız kritilerimiz anlayış ölçülerimiz gayet berraktır. Türkiye'ye nefret besleyenler karşı cephemizdir. Hem ihanete çanak tutan, hem terör örgütlerine methiyeler düzen hem de insan haklarından bahsedenler köksüzlerdir. İhanet edene göz yummak günaha ortaklıktır. Türk Tabipler Birliği isimli bölücü yapılanma Türk hekimlerini temsil edemez. Doktorlarımız bizim can yoldaşımızdır. Nerede bir melanet varsa TTB başkanı oradadır. PKK'nın yanında olanlar bunlardır, bölücüğün propagandasını yapan bunlardır. Bunlara doktor demek, Türklüğe ve doktorluğa yapılmış en büyük bühtandır.

Muğla'da bir uzman çavuşumuzun maruz kaldığı durum bizleri üzmüştür. TBMM'ye sunulan ve ilgili komisyona havale edilen sağlıkta şiddetin sona erdirilmesi için kanunda değişiklik yapılmasını öngören tasarıyı ön koşulsuz kabul edeceğiz.

MUTLAK SURETLE KAPATILMALIDIR
1970'li yıllarda hain bir kurşunun bedenine isabet ettiği bir dava arkadaşımız, Hacattepe'ye kaldırılmıştı. O dava arkadaşımızın bir an önce tedavi altına alınması gerekiyordu. Çünkü hayati tehlikesi vardı. Arkadaşımızın ülkücü olduğunu öğrenen bir kaç doktor müsveddesi, bırakın gebersin demiştir. Ülkücü hareket, kalpsizlerin oyunlarını bozarak bugünlere gelmiştir. İşte o doktor müsvedderinin çatı kuruluşu TTB'dir. Dağdaki terörise pansuman yapanla bunun ne farkı vardır. Doğu ve Güney Doğu'daki meskun mahal operasyonlarından dolayı uluslarası mahkemelerde yargılanmasını gerektiğini söyleyen bu kişi değil midir. Açık açık sesleniyorum. TTB mutlak suretle kapatılmalıdır.

RUSYA-UKRAYNA SAVAŞI
Dışişleri Bakanımızın açıklamasına bakarsak, Ukrayna ve Rusya'nın pozisyonlarında bir yakınlaşma olduğu anlaşılmaktadır. Müzakere edilen altı maddelik şartların ilk 4 maddesinde mütabık kalındığı açıktır. Savaşa en dengeli yaklaşan ülke Türkiye'dir. Putin'in aklıselim çizgiye gelmesi beklentimiz ve temennimizdir.

Rusya'nın denizlerdeki mayınların Karadeniz'e gelebileceğini söylemek ya algı oyunu, ya da çok büyük bir tehlikedir.

Savaşın kazananı barışın da kaybedeninin olmayacağı bir gerçektir.

Silahların susma vakti gelmiştir. Diplomasi kanallarıyla savaşı sona erdirmek mümkündür. Türkiye'nin sağ duyulu politikaları savaşı sona erdirmekte önemli rol oynamaktadır. Oyun kuran ülkelerin oyunları birer birer bozulmaktadır. Hiçbir ülke Türkiye kadar iyi niyetli bir tutum içerisinde değildir. Ukrayna-Rusya savaşının sona ermesinin tek yolunun , devlet başkanlarının, Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan ile mesela İstanbul'da bir araya gelmesidir.

Ukrayna Cumhurbaşkanını periyodik şekilde parlamentolarında konuşturan ülkeler bize göre samimi değildir. Tiyatroya gerek yoktur. Bunu izleyip aldanacak kimse olmayacaktır. Ukrayna Cumhurbaşkanını parlamentolarında konuşturan ülkelerin, savaşı körükleyen ABD'ye itirazı ne zaman gelecektir. Hani yaptırımlar Rusya'nın nefesini kesecekti. Bu nasıl müttefikliktir. NATO üyeleri arasında yaptırıma maruz kalan tek ülke Türkiye'dir. Mücadele ettiğimiz terör örgütlerine destek verenlerine bakın ki NATO'da aynı çatı altında olduklarımızdır. Kuzu postuna bürünmüş hiçbir ülke bize adalet dersi veremez. İnsanlık hatırlatması yapamaz. Yaptırımlara neden katılmıyorsunuz diyemez. Bu devleti Türk milleti kurmuştur son söz ve karar Türk milletinindir.

Zor günümüzde yalnız bırakanları asla unutmayız.

ADANA'DA YAŞANAN OLAYLAR
Bizim anlayışımıza göre devlet demek, hukuk demektir. Türkiye muz, cumhuriyeti, çadır devleti değildir. Bir devletin 3 temel unsurundan olan egemenliği sulandıracak hiçbir örgüte, yapıya derneğe musammamız olmayacaktır.

Geçtiğimiz hafta sonu Adana'da yaşanan, öncesi sonrası kurgulanmış olayları hepimiz gördük. Türkiye husumeti aleni olan, ve kapatılan Furkan Vakfı örügütünün provokasyonları sonrası istenmeyen görüntüler yaşanmıştır. Darbe girişimlerine hayırlı olsun diyen vakfın yaptıkları bardağı taşırmıştır. Bunlarda doğru ile yanlış birbirine girmiştir. Bu din tacirlerine Türk polisi zamanında müdahale etmiştir. Sözde vakfın meczup başkanının İçişleri bakanımıza söyledikleri bizim için yok hükmündedir. Sayın Süleyman Soylu, soyismi gibi Soylu'dur. Bütün emniyet teşkilatımızı kutluyor, özellikle Adana'da görev yapan tüm polislerimizin alnından öpüyorum.

İslam dini barış ve kardeşlik dinidir. İstismarcıların, fesat yuvalarının fırsatçıların hesabı sorulmalıdır. Bunlar vatana ihanettir. Bedeli muhataplarına çok ağır ödetilmelidir. Devleti muhafaza edeceğiz. Teslim olmayacağız.

İlginizi Çekebilir

TÜM HABERLER