© Tüm hakları saklıdır © 2020 Bizimbasin.com

İletişim Başkanı Altun: "FETÖ de PKK gibi çağımızın gördüğü en alçak örgütlerdendir"

İletişim Başkanı Fahrettin Altun, Dijital Dünya Çalıştayı'nın açılış programında açıklamalarda bulunuyor.

Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı'nın destekleri ile Anadolu Yayıncılar Derneği tarafından düzenlenen yeni iletişim teknolojileri, yerel ve ulusal medyanın ülke tanıtımına katkısı, yeni tür yayıncılık ve Türkiye'nin tanıtımı, global bilgi ağları ve veri güvenliği gibi konuların ele alınacağı 'Dijital Dünya Çalıştayı', Beşiktaş'taki Dolmabahçe Çalışma Ofisi'nde gerçekleşti.

Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Prof. Dr. Fahrettin Altun'un açılış konuşmasını yaptığı çalıştayda Anadolu Yayıncılar Derneği Başkanı Sinan Burhan, Radyo-Televizyon Üst Kurulu (RTÜK) Başkanı Ebubekir Şahin, öğretim üyeleri, geleneksel ve dijital medya platformlarından katılımcılar da yer aldı.  

"HIZLI VE GERİ DÖNÜŞÜ OLMAYAN BİR DEĞİŞİM"

Konuşmasının başında, önceki gün Bingöl'den Tatvan'a gitmek üzere kalkan helikopterin kaza kırıma uğraması sonucu şehit olan askerlere rahmet dileyen Altun, dijitalleşmenin inkar edilemez bir gerçek haline geldiğini vurguladı. Altun, habercilikten yayıncılığa, iş dünyasından özel hayata kadar hemen her alanda hızlı ve geri dönüşü olmayan bir değişim yaşandığına vurgu yaparak,  "Gençlerimiz her gün en az 3 saatini bilgisayarları veya mobil cihazları marifetiyle internette geçiriyor. Sayın RTÜK Başkanımız biraz önce verileri paylaştı. Koronavirüs salgını nedeniyle gençlerimiz, çocuklarımız geçtiğimiz yıl eğitimlerini internet ortamında takip ettiler. Hala da eğitim hatırı sayılır oranda internet ortamında sürdürülüyor. Türkiye'nin bu aşamaya gelmesinde Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın liderliğinde iletişim altyapısına yapılan yatırımların önemli bir rolü var. Nitekim ülkemizde faaliyet gösteren şirketlerin küresel devlerden gördüğü ilgiye hepimiz şahidiz" dedi. 

"DİJİTALLEŞMENİN OLUMSUZ ETKİLERİNİ EN ÇOK GELENEKSEL MEDYA MENSUPLARI HİSSETTİ"

Dijitalleşmeyi ele alırken fırsatlar kadar meydan okumaları da göz önünde bulundurmak gerektiğini belirten Altun, bu sürecin olumsuz etkilerini en çok geleneksel medya mensuplarının hissettiğini ifade etti. Bugün de tam belki de bu çalıştayın yapılma amacı bu diyen Altun,  "Son yıllarda sosyal medya ve haber sitelerinin gazeteleri, dijital yayıncıların televizyonu, müzik servislerinin radyoyu olumsuz etkilediği hepimizin malumu. Ayrıca yaklaşık bir yıldır devam eden koronavirüs salgınının özellikle reklam gelirlerini düşürerek, geleneksel medyanın sorunlarını derinleştirdi. Bu durum, yalnızca Türkiye'de değil, dünyanın her yerinde yaşanan somut ve çıplak bir gerçek. Nitekim irili ufaklı birçok kuruluş, uzun yıllardan sonra küresel salgın koşulları nedeniyle faaliyetlerine son vermek durumunda kaldı. New York Times, Guardian gibi dev medya şirketleri birçok çalışanının işine son verdi. Benzer süreçler dünyanın farklı yerlerinde de devam ediyor. Dijitalleşme sürecinin medya alanındaki bir başka yan etkisinin de haberciliğin tıklanma sayılarına ve okunma sürelerine indirgenmesi, Bu tabii, sansasyonel içeriklerin kamu yararının önüne geçmesi anlamına geliyor.  Bugün medyada 5N1K kuralını hatırlayan var mı? Hepimizin hatırında, hatıralarda kalan bu kural ne yazık ki hatırlanmayan bir referansa dönüşmüş durumda. Bu kabul edilemez. Hız, tıklanma, sansasyon, tiraj, reyting... Bunların merkeze alındığı, gerçek haberin, kamu yararının ikinci planda tutulduğu bir medya eko-sisteminden bahsediyoruz. Biz bugün Türkiye'de, İletişim Başkanlığı olarak bu sorunu çözmek için elimizden gelen bütün çabayı gösteriyoruz. Bu noktada medya sektörümüzle iş birliğimizi sürdürüyoruz" diye konuştu.

"İNTERNET GAZETECİLİĞİNİN MESLEKİ STANDARTLARINI ORTAYA KOYMALIYIZ"

Fahrettin Altun, internet üzerinden yapılan gazetecilik faaliyetlerine değinerek, şunları kaydetti:

"Dünyada ve Türkiye'de bilgi hızla fiziksel ortamdan dijital ortama taşınırken bu faaliyetleri düzenleyen kuralların kapsamlı şekilde yeniden değerlendirilmesi gerektiğini düşünüyoruz. İnternet artık ana akım medyanın bir parçası haline gelirken, bu gerçeğe gözümüzü kapatamayız. İnternet, sosyal medya ifadelerini kullandığımızda aklımıza kaos geliyor. Elbette burada hassas bir denge gözetmek durumundayız. Kendi imkânlarıyla basit bir internet sitesi kuran, buradan bir tür yayıncılık faaliyeti yürüten kişilerle ile profesyonel gazetecileri birbirinden ayırmak elzemdir. Bu ayrım, öncelikle, gazetecilik mesleğinin evrensel standartlarını muhafaza etmek ve gazetecileri korumak için gereklidir. Diğer yandan, sadece belirli bir mecra üzerinden çalıştıkları için gazetecilik yapanların mağdur edilmesi de kabul edilemez. Hep birlikte internet gazeteciliğinin mesleki standartlarını ortaya koymalı, bu alanı rasyonel ve şeffaf bir şekilde düzenlemeliyiz. Bu çalıştayın, bu sürecin önemli bir parçası olacağını düşünüyorum"

İlginizi Çekebilir

TÜM HABERLER