Dava arkadaşları Kıbrıs Türklerinin özgürlük mücadelesi lideri Dr. Fazıl Küçük'ü anlattı
GÜNDEMDava arkadaşları, Kıbrıs Türk halkının varoluş ve özgürlük mücadelesi lideri Dr. Fazıl Küçük'ü, unutulması mümkün olmayan bir lider ve halk adamı olarak nitelendirdi.
Türk Mukavemet Teşkilatı (TMT) Mücahitler Derneği Başkanı ve Kıbrıs gazisi Yılmaz Bora ve Dr. Fazıl Küçük Vakfı Müdürü Osman Güvenir, merhum Dr. Fazıl Küçük ve o döneme ilişkin AA muhabirine açıklamalarda bulundu.
Bora, Küçük'ü öğrencilik yıllarında tanıdığını, 1950'de Rumların plebisit olayları yüzünden Ada'nın her tarafındaki Kıbrıs Türklerinin Lefkoşa'ya toplantı için geldiğini ve oradaki hitabından dolayı Küçük'e büyük bir sevgi gösterdiğini söyledi.
Rumların EOKA tedhiş örgütünün, Kıbrıslı Türklere karşı baskını artırmasıyla Küçük'ün daha aktif olmaya başladığını belirten Bora, "Küçük'ün matbaası vardı. Halkın Sesi gazetesini çıkarırdı, böylelikle halka ulaşmayı başardı. Bu gazete aracılığıyla sık sık yaptığı açıklamalar vardı ve bunlar sayesinde halkımızın milli heyecanı doruğa çıktı. Küçük de bu heyecanı gayet güzel kullanarak, halkın birliğini sağladı." dedi.
Bora, Küçük'ün, milli mücadele yıllarında her gün birlikleri ziyaret ederek, askerlerle dertleştiğini, görevlilerin hal hatırlarını sorduğunu anımsatarak, "Ayrıca her cuma günü kendi kliniğinde Kıbrıs'ın dört bir yanından gelen insanları ücretsiz tedavi ediyordu. Halk adamıydı. Son derece mütevazi, halkçı ve cana yakın bir özelliği vardı." diye konuştu.
Küçük'ün kendilerine her zaman "Bu dava Türkiye'siz olmaz. Türkiye yanımızda olmadan bu işi götüremeyiz ve sonuca gidemeyiz." dediğini aktaran Bora, "Dr. Küçük, Kıbrıs Türk halkı için unutulması mümkün olmayan bir lider." ifadesini kullandı.
Bora, Küçük'ün karargahları haber vermeden ziyaret ettiğini ve kendilerini şaşırttığını kaydederek, Küçük'ün kendilerine "Ben de sizden biriyim, sizin silah ve dava arkadaşınızım." dediğini anlattı.
"Küçük, bir acı olay karşısında ağlayabilen bir insandı"
Dr. Fazıl Küçük Vakfı Müdürü Güvenir, Dr. Küçük dendiğinde "ulusal liderlik" ve "milli liderlik" kavramlarının aklına geldiği söyledi.
Talebelik yıllarında Küçük'ün güçlü mesajlarıyla büyüdüklerini dile getiren Güvenir, memurluğa ilk başladığı yıllarda Küçük ile çalışma fırsatı bulduğunu ve Halkın Sesi'ndeki gazete yazılarına da katkıda bulunduğunu ifade etti.
Güvenir, Kıbrıs'ta 1963 olayları sırasında Küçük'ün Özel Kalem Müdürü olduğunu, yaklaşık 12 yıl çalıştığını ve hatıralarının bir kısmını kendisine yazdırdığını anlattı.
Küçük'ün çok duyarlı ve hassas bir insan olduğu vurgulayan Güvenir, "Küçük, bir acı olay karşısında ağlayabilen bir insandı. Şehit aileleri ve göçmenler kucaklaşmasını hatırlıyorum, gözlerinden şıpır şıpır yaşlar akıyordu." diye konuştu.
Güvenir, Küçük'ün çok sevdiği kişilerle şakalaştığını belirterek, şöyle devam etti:
"Yusuf diye bir koruma şoförü vardı. Yusuf bir gün piyango bileti aldı. Küçük, Yusuf'un bilet numaralarını çaktırmadan aldı. Ertesi gün 1-2 nüsha olacak şekilde, manşette Yusuf'un piyango biletinin numaralarının olduğu Halkın Sesi gazetesini bastı. Korumaların dinlenme odasına bu nüshaları koydu. Yusuf gazeteyi kaptığı gibi Saray'dan koşarak çıktı. Yusuf, bana 'Bu işi yapsa yapsa Dr. Küçük yapar diyerek yoldan geri döndüm. Döndüğümde Dr. Küçük'ün Sarayın avlusunda kahkaha attığını gördüm.' dedi. Bu da ilginç anılarından biriydi. Küçük'ün buna benzer çok anısı vardı."
Kaynak: AA
İlginizi Çekebilir