© Tüm hakları saklıdır © 2020 Bizimbasin.com

Başkan Erdoğan'dan KKTC'de flaş açıklamalar

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti 37. Kuruluş yol dönümünü kutlamasında, Son zamanlarda tarihi gelişmelerin yaşandığı KKTC Başkan Recep Tayyip Erdoğan ve MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’yi ağırlıyor. KKTC Cumhurbaşkanı Ersin Tatar'ın davetine icabet eden Başkan Erdoğan Kıbrıs'ta sevgi gösterileri ile karşılandı.

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nden (KKTC) son dakika haberi

Başkan Recep Tayyip Erdoğan, "İstanbul" isimli uçak ile bugün saat 12.20'de Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin başkenti Lefkoşa'ya hareket etti. Erdoğan'ı taşıyan uçak alınan son bilgiye göre Türkiye Saati ile 13.25'te Kıbrıs'a indi. Başkan'ı KKTC Cumhurbaşkanı Ersin Tatar hazırlıkların yapıldığı havalimanında karşıladı. Başkan Erdoğan'ın yanı sıra MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin de Kıbrıs'taki programa katıldı.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli ile birlikte KKTC'nin kuruluşunun 37. yıldönümünde günübirlik bir ziyaret gerçekleştirdi. Erdoğan, ilk olarak Lefkoşa Atatürk Anıtı'ndaki törene katıldı. Daha sonra Dr. Fazıl Küçük Bulvarı'nda düzenlenen geçit töreninde konuşan Erdoğan özetle şöyle dedi:

DENKTAŞ VE KÜÇÜK'Ü UNUTMADI: "Bu günlere kolay gelmedik, bu topraklardaki her bir başarımızı çetin mücadeleler sonucunda ağır bedeller ödeyerek elde ettik. Yüzbaşı Cengiz Topel gibi nice kahramanlarımızı şehit vererek, istiklalimizi kazandık. Onca zulme işkenceye ihanete rağmen mücadele sancağını asla yere düşürmedik. Mücahitlerimiz ve Mehmetçiğimizin destansı mücadelesi sayesinde zafere ulaştık. Kıbrıs Türkü'nün özgürlük mücadelesinin lideri Doktor Fazıl Küçük ve kurucu cumhurbaşkanı Rauf Denktaş olmak üzere, emeğe geçen herkese Allah'tan rahmet diliyorum. Bugüne kadar olduğu gibi onların kutlu mirasına sahip çıkarak ruhlarını şad edeceğiz.


KIBRIS'TA SORUNLAR DEVAM EDİYOR: Medeniyetimizin 1400 yıla, Osmanlı'nın 450 yıla yakındır mührünü taşıyan Kıbrıs maalesef son 1.5 asırdır, belirsizliğin hakim olduğu çalkantılı bir süreç yaşamıştır. Rumların artan katliam ve saldırılarının ardından gerçekleştirdiğimiz 1974 Barış Harekatı ile fiilen istikrara kavuşan Kıbrıs ile ilgili siyasi sorunlar hala devam ediyor.

SADECE BİR TARAFIN ÇABASI KİLİDİ AÇMIYOR: Kıbrıs meselesinin Kıbrıs Türk halkının meşru haklarını ve güvenliğini temin edecek şekilde adil, kalıcı, sürdürülebilir bir çözüme kavuşturulması önceliğimizdir. Yapıcı fikirler sunduk, iyi niyetli çaba gösterdik. Ancak sadece bir tarafın çabası, çözümün kilidini açmaya yetmiyor. Kıbrıs Türkü 2004 yılında çözüm için dünya ile bütünleşmek adına Annan Planına 'evet' dedi. Rum tarafı ise masada planı kabul eden liderlerinin bizzat yürüttüğü hayır kampanyası sonucunda, Kıbrıs Türkü ile ortak bir gelecek kurmayı reddetti. 2017'de İsviçre'de Rum tarafı Kıbrıs Türküyle bırakın siyasi gücü refahı, hastaneleri bile paylaşmam diyerek yine masadan kaçtı.
DÜNÜN GÜNEŞİ İLE BUGÜNÜN ÇAMAŞIRI KURUTULMAZ: Gerek Kofi Annan, gerekse Yunanistan hep beraber masada oturduk konuştuk. Görüşmelerin sonucunda ne yazık ki iş referanduma gelince iş değişti. Kuzey Kıbrıs evet dedi, güney ise hayır dedi. Bunlar yaşanan gerçekler. Avrupa Birliği atılan bu adımlara rağmen, verilen sözleri yerine getirmedi. İdari ve mali noktada vermeleri gereken destekleri KKTC'ye vermediler. O gün nasıl yalan söyledilerse, bugün de yalan söylüyorlar. Özellikle son 50 yılda süren görüşmelerin neticesinde, şu gerçeği çok iyi biliyoruz. Kıbrıs'ta 1963'te silah zoruyla bozulan, 1974 de ise Yunan cuntasının darbesi ile tamamen ortadan kalkan ortaklığı, Rumlarla birlikte yeniden tesis etmek mümkün değil. Eskilerin dediği gibi; dünün güneşi ile bugünün çamaşırı kurutulmaz.

DİPLOMASİ OYUNLARI TAHAMMÜL KALMADI: Bugün Kıbrıs'ta iki ayrı devlet var. Egemen eşitlik temelinde iki devletli çözümün konuşulması ve müzakere edilmesi gerekiyor. KKTC halkının iradesi de son seçimlerde bu yönde tecelli etti. Rumlar iktidarı ve refahı, Ada'nın ortak sahibi Kıbrıs Türkleriyle eşit olarak paylaşmak istemiyor. Hidrokarbon kaynaklarda, Kıbrıs Türkleri ile masaya oturmaktan sürekli kaçmalarının nedeni de budur. Garantör ülke olarak bizim ve KKTC'nin de bu diplomasi oyunlarına artık tahammülümüz kalmamıştır.


KENDİ CUMHURBAŞKANINI RUM TARAFINA ŞİKAYET EDENLER: KKTC'de yaşayıp, kendi cumhurbaşkanını, Güney Kıbrıs'ın başındaki sözde yöneticilere şikayet edenlerle, Güney Kıbrıs güç devşireceğini zannediyorsa, aldandığını ve aldanacağını bilmelidir. Sözde paçavralar, maalesef kendi cumhurbaşkanını kalkıp, sözde cumhurbaşkanına şikayet ederse, bunun akıbeti nereye varır, benim sevgili kardeşlerim bunu gayet iyi biliyor.

İlginizi Çekebilir

TÜM HABERLER