Aliyev’den, Türkiye'ye S-400 yaptırım kararı alan ABD’ye sert tepki!

Azerbaycan Cumhurbaşkanı Müşaviri Hikmet Hacıyev, Cumhurbaşkanı Aliyev’in ABD’nin Türkiye’ye yaptırımlarının kabul edilemez bulduğunu ve bu durumu çifte standart ve hukuka aykırılık göstergesi olarak değerlendirdiğini açıkladı.

Azerbaycan Cumhurbaşkanı Müşaviri Hikmet Hacıyev, ABD'nin Türkiye'ye Rusya'dan S-400 alımı nedeniyle yaptırım uygulamasına ilişkin açıklamada bulundu.

“YAPTIRIMLAR KABUL EDİLEMEZ”

"Cumhurbaşkanı Aliyev, Türkiye'ye karşı tek taraflı yaptırımları kabul edilemez buluyor. Bazı NATO üyesi ülkeler benzer hava savunma sistemi kullanırken Türkiye'ye yaptırım uygulamak haksızlıktır. Cumhurbaşkanımız bu durumu çifte standart ve hukuka aykırılığın bir göstergesi olarak değerlendiriyor. Cumhurbaşkanı İlham Aliyev, yaptırımların, Türkiye'nin savunma kabiliyetlerini güçlendirme adımlarını engellemeyeceğine emin olduğunu belirtti. Türkiye'nin bu konuyu ilgili çalışma grubu kapsamında objektif müzakere edilmesine yönelik önerileri karşılık bulmamıştır."

“İKİ ÜLKE DAİMA BİRBİRİNİN YANINDA”

Hacıyev, Azerbaycan'ın Türkiye'yi, Türkiye'nin de Azerbaycan'ı desteklediğini, her iki ülkenin daima birbirinin yanında olduğunu belirterek, 10 Aralık'ta Bakü'de düzenlenen Zafer Geçidi töreninde Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın da yer almasının bu birliğin örneği olduğunu kaydetti.

YAPTIRIM KARARINA KINAMA

Bakanlıktan yapılan yazılı açıklamada, "Yaptırım kararını kınıyor ve Türkiye aleyhine bu adımı çifte standart uygulaması olarak görüyoruz." ifadesi yer aldı.

Türkiye'nin bu konuyu diyalog ve diplomasi yoluyla çözme önerisine ABD'nin yanıt vermemesinin "talihsiz bir durum" olduğu belirtilen açıklamada, Azerbaycan'ın her zaman olduğu gibi Türkiye'nin yanında yer aldığı, uluslararası hukuk ve adalete dayalı konumunu desteklediği ifade edildi.

Bakanlık, Türkiye'nin milli güvenliğini ilgilendiren bu sorunun diyalog yoluyla çözülmesi için acil adımlar atılması çağrısında bulundu.

Cumhurbaşkanı İlham Aliyev de ABD'nin Türkiye'ye yaptırım kararına tepki göstermiş ve kararı "kabul edilemez", "haksızlık" ve "hukuka aykırılığın bir göstergesi" şeklinde nitelendirmişti.